-"Atatürk'ün felsefe ve idealleri sorunların çözümünde çıkış yolu" ANKARA (A.A) - 10.11.2011 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Ayrıştırıcı ve bağnaz bir ideolojik bakış açısı yerine objektif bir şekilde incelenip analiz edildiğinde, Atatürk'ün felsefe ve ideallerinin, bugün de önümüzdeki sorunların çözümünde bizlere ciddi anlamda çıkış yolu göstereceğine inanıyorum'' dedi. Arınç, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Milli Kütüphane Konferans Salonu'nda düzenlenen Atatürk'ü Anma Töreni'nde yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, vefatının 73. yılında bir kez daha minnet ve şükranla, Atatürk ile Kurtuluş Savaşı'nda mücadele veren tüm şehitleri de rahmetle andıklarını söyledi. Gazi Mustafa Kemal'in kararlı, irade gücü sağlam, devrimci, bağımsızlık aşkıyla yaşayan, idealist bir lider olduğunu ifade eden Arınç, ''O, bu özellikleriyle yalnızca bir devlet kurmamış, dağılmanın eşiğindeki bir milleti kardeşlik duygularıyla yeniden bir araya getirmeyi başarmıştır. Gazi'nin vefatı da bugün aynı duygularla bizi bir araya getiriyor, aramızdaki kardeşlik bağlarını güçlendiriyor'' diye konuştu. Atatürk'ün 73 yıl önce ebediyete intikal ettiğini, en büyük eserinin ise Türkiye Cumhuriyeti olduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti: ''Biz bugün Cumhuriyet'in 88. yaşını idrak ederek Atatürk'ü anıyoruz. Zaten kendisi de 'Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır' sözleriyle bizlere yas tutmak yerine Cumhuriyet'i sonsuza kadar yaşatmak misyonunu hedef göstermiştir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenler olarak bizler 10 Kasım'ı bu anlayışla idrak ediyor, onun düşüncelerini ve eserlerini anlamaya gayret gösteriyoruz. Ayrıştırıcı ve bağnaz bir ideolojik bakış açısı yerine objektif bir şekilde incelenip analiz edildiğinde, Atatürk'ün felsefe ve ideallerinin, bugün de önümüzdeki sorunların çözümünde bizlere ciddi anlamda çıkış yolu göstereceğine inanıyorum. Özellikle milletimizin vermiş olduğu destansı istiklal mücadelesini hatırladığımızda bugün de karşı karşıya olduğumuz, milletimizin birliğine ve beraberliğine yönelik ayrılıkçı terörün neyi amaçladığını daha iyi anlayacağız. O gün de milletimizi bölmeyi, ayrıştırmayı, ülkemizi parçalamayı hedefleyen emperyalist güçlere 'Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz' anlayışıyla karşı koyan istiklal ruhu, bugün de yolumuzu aydınlatacak, birliğimizi ve beraberliğimizi pekiştirecektir. Bugünkü cumhuriyetimizin temelinde kan ve barut değil, milletimizin tüm fertleriyle birlikte oluşturduğu kardeşlik ve dayanışma ruhu vardır. İşgal altında ve tarih sahnesinden silinmeye çalışılan bir milletin gönlünde yatan bağımsızlık ateşi vardır.'' Bütün bunlardan dolayı Atatürk'ü ve onun bıraktığı mirası iyi anlamak ve analiz etmek gerektiğini vurgulayan Arınç, o dönemin tecrübelerinin, bugün yeniden dünya siyasetinde söz sahibi olan Türkiye ve Türkiye'yi yönetenler olarak kendileri için yol gösterici olacağını belirtti. Atatürk'ün tecrübelerini, düşüncelerini, kuru sloganlarla değil bilimsel araştırmalarla inceleyip, faydalanmak gerektiğini dile getiren Arınç, ''Zaten kendisi de 'Benim manevi mirasım bilim ve akıldır' diyerek, gelecek kuşaklara bilimsel düşünceyi miras bırakmıştır'' dedi. Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti: ''Atatürk, hiçbir zaman milleti biyolojik bir mesele, ırk ve kan meselesi olarak ele almamıştır. O milleti, tarihi, sosyal ve kültürel bir gerçek olarak kabul etmiştir. Atatürk aynı yurtta yaşayan, ortak tarihi mirası paylaşan, beraber yaşama konusunda ortak iradeye sahip olan, ortak amaçları uğruna aidiyet duygusuyla kenetlenmiş insanları, millet olarak kabul etmektedir. O, Anadolu insanına, vatandaşlık bilinci, özgüven duygusu kazandırmıştır. Farklılıkları bütünleştirmiş, her kesimden yurttaşı vatandaşlık bağıyla aynı ülkü etrafında toplayabilmiştir. İşte cumhuriyetimizi var eden güç de hiçbir ayrım yapılmaksızın bütün bir milletimizin sergilediği dayanışma ruhudur.''