"Putin, Halep'e dev bir saldırı hazırlığında" manşeti ile çıkan The Times gazetesi, bu özel haberde, saldırı hazırlığı iddiasına ile ilişkin de ayrıntılı bilgilere yer verdi.
Savunma editörü Deborah Haynes imzalı haberde, Moskova'nın, Amerikan seçimleri öncesi oluşan yönetim boşluğundan yararlanmak ve Suriye'deki pozisyonunu güçlendirmek için muhaliflerin kontrolünde olan doğu Halep'e "geniş ölçekli bir saldırı gerçekleştirme" hazırlığında olduğu öne sürüldü.
Haynes'in "batılı istihbarat birimlerine" dayandırdığı habere göre, Rusya'nın tek uçak gemisi, saldırı için Doğu Akdeniz'teki pozisyonuna doğru hareket etti.
FBI'ın Hillary Clinton hakkında yeniden başlattığı e-posta soruşturması ve bunun anketlere yansıması da İngiltere'nin önemli gazetelerinde yer alıyor.
Haberi ön sayfasına taşıyan Financial Times gazetesi, Demokratların adayı Hillary Clinton ve Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump arasındaki farkı 1 puan olarak gösteren ABC televizyonu anketine atıf yapıyor. Clinton'ın FBI soruşturması ile azalan avantajını yeniden kazanma uğraşında olduğunu yazan gazete Trump'ınsa halen "yokuş yukarı bir mücadele" ile karşı karşıya olduğunu vurguluyor. Buna veri olarak da Alaska ve Utah gibi Cumhuriyetçilerin geçmişte rahat kazandığı eyaletlerde mücadelenin halen başa baş gitmesini gösteriyor.
Financial Times gazetesinde öne çıkan haberlerden bir diğeri de şu başlığı taşıyor: "Fransa, Londra'daki büyük şirketleri ayartmak için bir ekip kurdu"
Gazetenin Paris muhabiri Michael Stothard imzalı habere göre, İngiltere'nin saygın üniversitelerinden birinde eğitim alan ve ekonomi diplomasisi alanında önemli bir isim olan Ross McInnes'in liderliğinde kurulan bir "takım", Birleşik Krallık'taki büyük şirketleri, merkezlerini Fransa'ya taşımak konusunda iknaya çalışacak.
Brexit sonrası aralarında HSBC'nin de bulunduğu bazı bankaların, Paris'e taşınma sinyali verdiğini hatırlatan gazete, McInnes'in liderliğinde kurulan takımın yalnızca finans şirketlerini değil, madencilik ve enerji gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketleri de "hedefleri" arasına aldığını yazıyor.
İngiltere ve Fransa'nın aynı başlıkta bir araya geldiği bir başka haberse Guardian gazetesinde yer alıyor. Calais mülteci kampının kapatılması sonrası durumları belirsizliğini koruyan 1500 çocukla ilgili Fransa Devlet Başkanı Francois Hollande'ın, İngiltere Başbakanı Theresa May'e yaptığı "ahlaki sorumluluk" çağrısı ve May'in buna verdiği olumsuz yanıt gazetenin iç sayfalarında geniş bir şekilde kendine yer buluyor.
Guardian gazetesinin ana sayfasında ise Brexit başlıklı dikkat çekici bir haber yer alıyor. Gazete, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'ndan kaçarak İngiltere'ye yerleşen on binlerce Yahudi mültecinin torunlarının, Brexit kararı sonrası "Alman vatandaşlığı haklarını" işleme koymaya başlamalarını sayfalarına taşıyor.
Brexit sonrası Alman vatandaşlığına başvuran Yahudilerin sayısının, geçmiş yılların rakamları göze alındığında, "20 kat arttığına" işaret eden Guardian, konu ile ilgili ailesinde soykırım kurbanı olan 58 yaşındaki Oliver Marshall'ın sözlerine yer veriyor: "Brexit kapıları kapatırken, Alman pasaportu bu kapıları açıyor. Kapıların açık durmasını istemekse sanırım benim Yahudi geçmişimle alakalı bir durum."
İngiltere gazetelerinde dikkat çeken bir diğer haberse, Van Gogh'un kesik kulağı ile ilgili 128 yıllık sırra ilişkin. Daily Telegraph gazetesinin, sanat tarihçisi Martin Bailey'nin yeni çıkan kitabına dayandırdığı haber, Hollandalı ünlü ressamın kulağını kesme sebebinin "kıskançlık" olduğu iddiasına yer veriyor.
Bailey'nin yeni ortaya çıkan aile mektuplarına dayandırdığı iddiasına göre, 23 Aralık 1888'de gerçekleşen kulak kesme olayı Van Gogh'un kardeşinin evleneceğini öğrenmesi sonrası gerçekleşiyor. Ünlü ressamın, bu evlilik haberi sonrası "maddi güçlük ve yalnızlık çekeceği endişesine kapılmasıyla" kulağını kestiği öne sürülüyor.
