Merkezi Diyarbakır’da bulunan Göç Vakfı'nın hazırladığı raporda, Diyarbakır, Adıyaman, Çanakkale, Balıkesir, Konya, Sivas, Hakkari, Şanlıurfa, Afyonkarahisar, İzmir, Ağrı, Elazığ, Bursa, Siirt ve Mardin olmak üzere 15 ili kapsayan araştırma raporunda, geçen yılın Ekim, Kasım ve Aralık aylarında gerçekleşen çocuk intiharları yer aldı.
Vakfın raporunda, geçen yılın son üç aylık döneminde 25 çocuk intihar girişiminin olduğu belirtilerek, “Çocuklarda intihar alt yaş sınırının bir önceki raporumuzda da belirttiğimiz gibi 8′e düştüğü görülmektedir. Devlet, önleyici politikalar geliştirmek yerine intiharları görmezden geliyor” denildi.
'18′i ölümle sonuçlandı'
Raporda 2012′nin son 3 aylık dönemini kapsayan çalışmada tespit edilen 25 intihar girişiminden 18′inin ölümle, 6′sının ise ağır yaralanmayla sonuçlandığı, 1 vakanın ise teşebbüs aşamasında kaldığı belirtildi.
Rapora göre, son 3 aylık dönemde 13 erken veya zorla evlilik olayı yaşanırken, intiharı seçen 6 çocuk gelinden 5′inin öldüğü, 1′inin ise ağır yaralı olarak kurtarıldığı belirtildi. Aynı dönemde, 2 çocuk gelinin de töre cinayeti sonucu öldürüldüğü tespit edildi
Göç Vakfı’nın çalışmasına göre bu dönemde 15 cinsel istismar olayında 21 kız çocuğunun etkilendiği belirtilirken, 5 olayda ise 7 kız çocuğunun cinsel sömürüye alet edildiği vurgulandı. 2012 yılında çocuk hakları ihlali sayılabilecek, bin 69 olayın gerçekleştiği, bu olaylardan 476′sı kız olmak üzere toplam 2 bin 475 çocuğun etkilendiği belirtildi.
'Çocuk haklarına ilişkin öneriler'
Göç Vakfı’nın hazırladığı raporda, çocuk hakları ihlaline yönelik hazırlanan öneriler de şöyle sıralandı:
“Çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi ve bu kapsamda BM Çocuk Hakları Komitesi’nin tavsiyeleri ışığında, çocuk koruma mekanizmalarının oluşturulması için tedbir alınmalı. Çocuk hakları ihlallerinin gerçekleştiği konularda önleyici tedbirler ve desteklere öncelik verilmeli, ihlallerin önlenmesinde tek yöntem olarak ailelerin cezalandırılması kullanılmamalıdır. Sokakta çalışan çocuklar sorununun Çocuk Hakları Sözleşmesi kapsamında, ailelere de gerekli destekler sağlanacak şekilde çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Çocukların bulunduğu tüm kapalı kurumlar, bağımsız sivil izlemeye açılmalıdır.”