Hazırlıksız yakalanan personel, boy ölçümünü yapabilmek için ek bir çubuk kullandı ve Awuche'nin boyunu 2.89 m olarak ölçtü.
Sultan Kösen'in rekorunu kırabilir mi?
Ünlendiği Kuzey Gana'ya seyahatim sırasında Awuche'ye ilk rastladığımda yanımda boyunu doğrulayacak bir mezura yoktu.
Bu yüzden yaklaşık 5 metrelik bir mezura ile donanıp geçen hafta Gambaga köyüne geri döndüm.
Planım, onu bir duvara yaslayıp başının tepesini işaretlemek ve ardından mezura kullanarak boyunu belirlemekti.
Kesin boy uzunluğunu belirleme planımdan memnun olan Awuche, hastanede ölçülme biçimiyle ilgili, "her şeyin mükemmel olduğunu söyleyemem" diye itiraf etti.
Köydeki evlerin çoğundan daha uzun olduğu ortaya çıktı ancak bir süre aradıktan sonra yeterince yüksek duvarlı uygun bir bina bulduk.
Ayakkabılarını çıkardı, kendisine uygun bir ayakkabı bulamadığı için bir araba tamircisi ona araba lastiklerinden mest benzeri bir ayakkabı yapmıştı.
Komşularından biri, duvarı kömür parçasıyla işaretleyebilmek için tahta bir tabureye tırmandı.
Awuche'nin boyunu ölçmek için bir komşusunun tabureye çıkması gerekiyordu.
Noktayı ölçtükten sonra, "Awuche, mezura 2.23 metreyi gösteriyor" dedim.
Yüzünde samimi bir gülümsemeyle bunun ne anlama geldiğini sordu.
"Yaşayan en uzun kişi yaklaşık 2.5 metre uzunluğunda yani adam senden neredeyse 25 cm daha uzun" diye yanıt verdim.
Bahsettiğim kişi, Türkiye'den Guinnes Rekorlar Kitabına giren 40 yaşındaki Sultan Kösen'di.
Awuche buna, "Hâlâ uzuyorum. Kim bilir, belki bir gün ben de o kadar uzun olabilirim" diye yanıt verdi. Hastanenin ölçümüyle bizim ölçümümüz arasındaki farkı önemsememişti.
Awuche, 3-4 ayda bir ne kadar uzadığının belirgin hale geldiğini ve kendisini bu sürede görmeyenlerin bunu fark edebildiğini söyledi.
Dili ağzına sığmayacak kadar büyüdü
Awuche erkek kardeşiyle (solda) birlikte Gambaga'da yaşıyor.
Awucha, boyunun uzamasıyla ilgili sorunları ilk kez 22 yaşında Gana'nın başkenti Akra'da yaşadığı dönemde fark etti.
Bu dönemde bir kasapta çalışıyor, sürücü kursuna gidiyor ve para biriktiriyordu.
Ancak bir sabah uyandığında dilinin ağzına sığmayacak kadar büyüdüğünü ve düzgün nefes alamadığını fark etti.
Daha sonra yavaş yavaş bir deve dönüştüğünü fark etmişti.
Boyu herkesi geçti ve sıra dışı büyümesi başka komplikasyonları da beraberinde getirdiği için tıbbi yardım istedi.
Vücudun bağ dokularını etkileyen genetik bir hastalık olan Marfan sendromu nedeniyle omurgası anormal derecede kavisli hale geldi.
Hastalığın diğer sonuçları arasında uzuvların anormal derece uzaması ve ilerleyen aşamalarda kalp rahatsızlıkları var.
Doktorlar, büyümesini durdurmak için beynine cerrahi bir müdahale yapılması gerektiğini söylüyor.
Marfan sendromu omurganın anormal biçimde kavisli olmasına neden oluyor.
Ancak Gana'nın kamu sigortası bu tedaviyi karşılamıyor. Awuche'nin her hastane ziyareti için 50 dolara ihtiyacı var.
Sağlık sorunları nedeniyle yaklaşık 6 yıl önce hayallerinden vazgeçerek köyüne döndü.
"Sürücü kursuna gitmeyi planlıyordum ama koltuğu arkaya aldığımda bile direksiyonu tutamıyorum... Bacağımı uzatamıyorum çünkü dizim direksiyona çarpıyor" diyor.
Boyu sosyal hayatını da kısıtlıyor.
"Her genç erkek gibi futbol oynardım, atletiktim ama şimdi kısa mesafeleri bile yürüyemiyorum" diyor.
'Allah beni böyle yaratmış'
Awuche, BBC muhabiri Favour Nunoo'dan (sağda) neredeyse 60 cm daha uzun.
Ancak sorunlarının moralini bozmasına izin vermiyor.
Yaşadığı yerde ünlü; insanlar ona el sallıyor, selfie çekmek isteyenlerin yanında dev adama yaklaşıp sosyal medya hesabı olup olmadığını soranlar bile var.
Awuche, bu talepleri reddetmiyor ve duygusal destekleri için en çok üç kardeşine minnettar olduğunu söylüyor.
Bir gün evlenip çocuk sahibi olmak istiyor ancak önce sağlığının düzelmesine odaklanması gerekiyor.
Önceliği, bacak eklemindeki aşırı büyümeden kaynaklanan bir cilt sorunuyla ilgili estetik ameliyat için para bulmak.
Ama bandajlı ayak parmaklarına bakan Awuche, içinde bulunduğu durumun cesaretini kırmasına izin vermediğini söylüyor ve şöyle diyor:
"Allah beni böyle yaratmış, iyiyim. Allah'ın beni yarattığı haliyle bir sorunum yok."
