28 Şubat davasında aldığı müebbet hapis cezası onanan eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan, davadaki hâkim ve savcıların FETÖ’den mahkûm olduğunu belirtti. Davanın hukuki değil, siyasi olduğunu vurgulayan Doğan, davadaki delillerinin sahte olduğunu ispat ettiklerini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunduğunu aktardı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında, aralarında eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, eski Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri, eski Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak ve eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın da olduğu 14 sanığa verilen müebbet hapis cezasını onamıştı. Kararın ardından Yargıtay’a; dosyanın yeniden değerlendirilmesi amacıyla Ceza Genel Kurulu’na ve karar düzeltme amacıyla kararı veren daireye gönderilmesi için iki farklı başvuru yapılmış ancak bu başvurularda bazı sanıklar yönünden “ret” kararı verilmişti. Dairenin kararı ile 1700 klasörlük dava dosyası, Ankara 5. Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.
TIKLAYIN – Başsavcılık, talebi reddetti: 28 Şubat davasında Çevik Bir ile Çetin Doğan'ın da bulunduğu 14 sanık cezaevine girecek
Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’a konuşan Çetin Doğan, Davanın başlangıcından itibaren siyasi olduğunu vurgulayan ve “Hiçbir zaman hukuki bir dava değil” diyen Doğan, davanın içerisinde yer alan savcı ve hâkimlerin ise FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle tutuklandıklarının bilindiğine dikkati çekti.
“Genelkurmay’da onlarla işbirliği yapan subaylar, personeller içeride. Yanlış bilgi ve tahrif edilmiş belgelerle danışıklı dövüş yapıldı” diyen Doğan, “Atılı suça dayanak CD’nin içindeki tüm bilgilerin tahrif edildiğinin, ıslak imza olmayan belgeler olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiğine” de işaret etti.
Doğan, davada delil anlamında hiçbir şey olmadığını, Genelkurmay’dan yayımlanan gerçek hiçbir belge bulunmadığını söyledi. 28 Şubat kararlarının hiçbirinin hükümete karşı olmadığını ifade eden Doğan, bu kararların doğrudan “irticanın yayılmasına ilişkin maddeler olduğunu” ifade etti.
Doğan, davaya ilişkin AYM’ye de başvurduklarını açıklarken, tüm yasal yolları kullandıklarını ve kullanacaklarını aktararak, “Alnımız açık, hesap veremeyeceğimiz hiçbir şey yok” dedi.