İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşme, İngiltere basının dünya haberleri sayfalarında yer buluyor.
Times, Spectator dergisinin açtığı "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret eden şiir yarışması"nda birinci olan Johnson'ın Erdoğan ile el sıkışırken mahcup bir gülümseme takındığını söylüyor.
Gazete, Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmeden önce İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkması için yürütülen kampanyanın en önemli isimlerinden biri olan Johnson'ın kampanya döneminde Türkiye'nin birlik üyesi olması durumunda milyonlarca göçmenin İngiltere'ye geleceğini savunduğunu da hatırlatıyor.
Times, Johnson'ın dünkü görüşmede, Türkiye'nin AB üyeliğine destek açıklaması ve büyük bir ticaret anlaşması talebi, Türk kökenlerinden bahsetmesi ve "çok iyi çalışan" Türk malı bir çamaşır makinesine sahip olduğunu söyleyerek Ankara'yla ilişkileri tamir etmeye çalıştığını vurguluyor.
Johnson'ın çocukluğunda yiyerek büyüdüğü Jaffa keklerinin de artık Ülker tarafından imal edildiğini söylediği vurgulanıyor.
Gazete, Türk ve diğer yabancı gazetecilerin İngiliz meslektaşlarından Jaffa keklerinin ne olduğunu öğrenmeye çalıştığını da söylüyor.
Johnson'ın Erdoğan'la ilgili yazdığı şiir sorulduğundaysa "Ayrıntılı görüşmelerimizde hiç gündeme gelmediğini söylemekten sevinçliyim. Hatta hiç gündeme gelmemesine şaşırdım" diyor.
İ gazetesi ise, Johnson'ın Türkiye'nin AB üyeliğine destek veren açıklamaları nedeniyle ikiyüzlülükle suçlandığını söylüyor. Gazeteye konuşan Liberal Demokrat Parti lideri Tim Farron "Bu, Boris Johnson'dan olimpik düzeyde bir ikiyüzlülük" diyor.
Financial Times'ın ilk sayfasında, Suudi Arabistan'ın petrol üretimini azaltarak, petrol fiyatlarında iki senedir devam eden düşüşü sonlandırma planına İran tarafından darbe vurulduğunu yazıyor.
İran'ın Suudi planına hayır demesiyle ham petrol fiyatının yüzde 3,5 azaldığı belirtiliyor.
Gazete bugün yapılacak petrol ihraç eden ülkeler örgütü OPEC toplantısından önce İran Enerji Bakanı Bijan Namdar Zanganeh'in ülkesinin günlük 4 milyon varil ihraç hedefine ulaşana dek, üretimi azaltmak istemediğini söylediğini aktarıyor.
Financial Times Riyad yönetiminin önerisinin, Suudi ekonomisinden olumsuz sinyallerin geldiği bir dönemde gündeme getirildiğini vurguluyor.
Suudi Arabistan'ın 100 milyar dolarlık rekor bir bütçe açığı verdiği ve hükümetin tasarruf için bakanların maaşlarında ve kamudaki ikramiyelerde yüzde 20'lik kesintiye gittiği belirtiliyor. Ancak aynı tasarruf önlemlerinin Suuri kraliyet ailesi üyelerine genişletilip genişletilmeyeceğinin belirsiz olduğu da söyleniyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde başkan adayları Donald Trump ve Hillary Clinton'ın dün yaptıkları televizyon tartışmasına da geniş yer veriyor İngiltere basını. Tartışmaya başyazılarından birini ayıran Guardian, "Donald Trump sınavı geçemedi. Başkan olmaya uygun değil" diyor.
Dikkat çeken satırlar şöyle;
"Geleneksel standartlara göre, ABD'nin ilk başkan adayları tartışma programında sonuç açıktı. Hillary Clinton'ın deneyimi, kavrayış ve mizacı, Donalt Trump'ın şiddetine, boş konuşmalarına ve egosuna galip geldi. Clinton'ın geçirdiği zatürrenin tökezlemesine yol açacağı korkuları yersiz çıktı. Trump'ın burnunu çekmesi, daha çok yorum yapılmasına yol açtı. Bazıları bu iki adayın da başkanlığa uygun olmadığını söyleyebilir. Ancak biri, Ocak ayında Amerikan Başkanı olacak. Trump tartışmaya adaylığında pervasızlık, kabalık, yalancılık ve ırkçılığa başvurmanın ötesinde bir şeyler olduğunu gösterme fırsatıyla geldi. Ancak bu fırsatı kaçırdı. Kariyerinin en büyük sahnesinde başkanlığa uygun olmadığını ve hem Amerika hem de dünya için bir tehlike olduğunu gösterdi. Ancak yeterli sayıda seçmen buna aldıracak mı? Tartışmadan çıkan tek bir sonuç varsa o da Amerikalıların aldırmamayı göze alamayacağı. "
Times'ın dünya haberleri sayfalarında Mısır'daki bir hapishaneyle ilgili bir haber dikkat çekiyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün yayımladığı rapora göre, başkent Kahire'de bulunan Tora Hapishanesi'nin "Akrep" adı verilen bölümünde mahkûmlara işkence yapılıyor, aç bırakılıyorlar, havasız hücrelerde tutuluyorlar ve ölümlerini engelleyebilecek ilaçlardan mahrum bırakılıyorlar.
Örgütün raporunda bu koşulla nedeniyle geçen yıl altı mahkûmun öldüğü belirtiliyor.
Times, İçişleri Bakanlığı'nın yorum yapmayı reddettiğini söylüyor.