Politika

26 yaşında hocasının ismini almış

Kayıtlara göre RTÜK Başkanı Akman, 26 yaşında adını değiştirmiş. Aykut yerine aldığı Zahid ismi, aynı zamanda Nakşibendi Tarikatı şeyhinin ismi

26 Eylül 2008 03:00

Kayıtlara göre RTÜK Başkanı Akman, 26 yaşında adını değiştirmiş. Milliyet Gazetesi'nden Serpil Yılmaz'ın yazısına göre aldığı isim de ilginç. Çünkü Zahid ismi aynı zamanda Nakşibendi Tarikatı şeyhinin ismi. İşte Yılmaz'ın ilginç yazısı:



Dindarlığı kendilerine bayrak yapmış insanların “dolandırıcılık“ dosyalarında isimlerinin geçmesi, en azından büyük bir talihsizlik.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı “Dr. Aykut Zahid Akman“, ismindeki “Zahid“ adını 25-26 yaşlarında alıyor.
“Dünyadan elini eteğini çekerek Allah’a yönelen“ manasına gelen “Zahid“ adının alınış öyküsünü anlatalım.
Aslına bakarsanız, bu öyküyü Zahid Bey’in anlatmasını tercih ederdim. Bu kadar özel bir tarihe tanıklık etmek aydınlatıcı olurdu.
Ancak Akman, yazının yazıldığı şu saate kadar telefon notuma bir yanıt vermedi. O nedenle iş başa düştü.

Nüfus’ta yer almıyor
Çankırı-Kurşunlu Nüfus Dairesi’nden alınan, 29.12.1982 tarihli “Nüfus Hüviyet Cüzdanı Sureti“nin “Adı“ bölümünde “Zahid“ yer almıyor, yalnızca “Aykut“ yazıyor.
Ailelerin “kafiye“ merakında bir istisna olmuyor, Aykut’un kardeşinin adı da “Turgut“ olarak konmuş.
Ankara Çankaya ilçesi, Çamlıtepe Mahallesi Muhtarlığı’ından verilen 26.01.1984 tarihli “İkametgâh İlmühaberi“ belgesinde de “Adı: Aykut” yazıyor.
RTÜK Başkanı’nın “Zahid“ adı her iki belgede de kayda girmiyor.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Sekreterliği’nden alınan 17.08.1983 tarihli “Öğrenci Belgesi“ nin “Adı Soyadı“ bölümünde de yalnızca “Aykut Akman“ yazıyor.
RTÜK Başkanı adına düzenlenen belgelerde “Zahid“ adına ilk kez, Vefa Yayıncılık’ın çıkardığı “İslam Mecmuası“ ile düzenlenen, “İş Sözleşmesi“nde rastlıyoruz.
Sözleşmenin düzenlenme tarihi 15.01.1984.

“Zahid”, şeyhinin adı
Eğer “belge düzenlenmesinde“ bir yanlışlık yoksa, RTÜK Başkanı’nın “Yazı İşleri Müdürü“ olarak işe giriş tarihi olarak belirtilen 15 Ocak 1984 tarihinde, “Zahid“ adı kullanılırken, bu tarihten 10 gün sonra düzenlenen “İkametgâh İlmühaberi“nde yalnızca “Aykut Akman“ kullanılıyor.
Nüfus kâğıtlarında isimler “tam“ olarak yer alır. O nedenle, nüfus kâğıdı ibraz edilerek alınan “ikametgâhlarda” da kimlik bilgilerinin esas alındığını düşünebiliriz.
Bu durumda Mahmud Zahid Kotku’nun lideri olduğu, Nakşibendi tarikatının güçlü cemaatlerinden (Başbakan Erdoğan’ın da aynı çevreden bilindiği) İskenderpaşa Dergâhı’nın çıkardığı ‘İslam Mecmuası’nda, “Zahid” adının kullanılması “hukuki” kriterlere uygun görünmüyor.
Şu yorumu yapmak mümkün olabilir:
Aykut Akman, “Zahid“ adını İslam Mecmuası’nda işe başladıktan sonra almış.
Nitekim, RTÜK Başkanı’nın İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde verdiği “TRT Televizyon Haberciliği“ tezi, 1987 yılını gösteriyor. Ve bu belgede “Zahid“ adı yer alıyor.

Coşan öncülük etmişti
M. Zahid Kotku, RTÜK Başkanı’nın “hocası.” Bu yargıya nereden vardım? Birçok neden sayabilirim. Bunun için Kanal 7’de çalıştığı yıllardan meslektaşlarının referanslarına gitmeye gerek yok.
1984 yılında mezun olduğu Ankara İlahiyat Fakültesi’nden arkadaşı Hasan Hüseyin Ceylan’ın (kapatılan RP’nin milletvekili) yayın yönetmeni olduğu İslam Mecmuası ile imzaladığı “İş Sözleşmesi“nden bir alıntı yapmam yeterli olur:
“Mecmuanın umumi siyaset ve gidişini, veçhe ve karakterini tadil ve tebdil etmek işverene aittir. Yazı İşleri Müdürü mecmuanın ağırbaşlılığına, politika karakter veçhesine uymayı taahhüt eder.”
Kotku’nun 1980 yılında vefatıyla boşalan İskenderpaşa Cemaati liderliğini damadı M. Esad Coşan (2001 yılında vefat etti) almıştı.
Derginin kuruluşuna da Coşan’ın önderlik ettiği biliniyor.

Siyasetçilerin dergâhı
Turgut Özal, Necmettin Erbakan gibi siyasi liderlerin de “hocası“ olan Coşan’ın, medyayla ilgili şu sözü bu vesileyle anılmayı hak ediyor:
“Bir toplumun en uyanık insanları, basınla ilgili insanlardır.”
Tevekkeli değil, Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davasında “Kanal 7 yöneticisi“ olarak Akman’ın adı sıkça gündeme geliyor.
Sanırım Akman yalnızca medya işinde kalsaydı, bugün kendisini bu kadar tartışıyor olmayacaktık.
Akman’ın okul arkadaşı Ceylan ile İslam Mecmuası’ndaki medya ilişkisi, 2003’te kurdukları aile şirketleri Hayat Yapı Ticaret’te iş ortaklığına, ardından Armada Alışveriş Merkezi’nin yüzde 3.3 oranında hissedarları olarak, yatırım ortaklığına uzanıyor