T24 - Devletin koruma vermeyerek ölüme sürüklediği Ayşe Paşalı’yı 11 yerinden bıçaklayan eski kocası İstikbal Yetkin’in yargılandığı ilk duruşmada kriminal raporuşok etkisi yarattı. Rapora göre 26 cm uzunluğundaki bıçak yasaya uygun.
Ayşe Paşalı, 26 santimetre uzunluğundaki bir bıçakla 11 yerinden bıçaklanmıştı.
Kocasından sürekli dayak yiyen Ayşe Paşalı, boşanmanın kurtuluş olacağına inanmıştı... Ama olmadı eski kocanın tehditleri sürdü. Devlet ise koruma isteyen kadının talebini ‘boşandın’ diyerek geri çevirdi. Paşalı göz göre göre ölüme sürüklendi. Milliyet gazetesinde yer alan haber şöyle:
Ölümle tehdit edilmesine rağmen boşanması gerekçe gösterilerek koruma altına alınmayan Ayşe Paşalı’yı 11 yerinden bıçaklayarak öldüren eski kocası İstikbal Yetkin’in yargılandığı davanın ilk duruşmasına, cinayet aletiyle ilgili hazırlanan kriminal raporu damga vurdu.
Cinayette kullanılan 26 santimetre uzunluğundaki bıçakla ilgili kriminal raporunda, bıçağın 6136 sayılı Yasa’ya göre, İçişleri Bakanlığı’nca kullanımına ve yapımına izin verilen aletlerden olduğu belirtildi. Sanık bu durumda, 6136 sayılı silah kanununa muhalefetten ceza almayacak.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın dünkü ilk duruşmasına, tutuklu sanık Yetkin ile Paşalı’nın annesi Zeliha, babası Hüseyin, kardeşi Ahmet Paşalı ve kızı Buse (15) katıldı. TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu üyesi, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in de izlediği duruşmada, Kadın Dayanışma Vakfı, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi ve bireysel avukatlardan oluşan 30’dan fazla kadın davaya müdahil olmak istedi.
‘Ablanı öldürdüm, gel al’
Soruşturma sırasında görevlendirilen, iddianamenin kabulüyle birlikte görevi sona eren CMK avukatı duruşmaya gelmedi. Mahkeme Başkanı Ramazan Aksan, CMK’ya göre suça öngörülen cezanın 5 yıldan fazla olması nedeniyle sanığın avukatsız savunmasının alınamayacağını söyledi. Müşteki Ahmet Paşalı ifadesinde, sanığın cinayet günü olan 7 Aralık 2010’da ablasının cep telefonundan arayarak, “Ablanı öldürdüm. Çalılıklara attım. Gel al” dediğini söyledi. Sanığın daha önce de ‘ablanı öldüreceğim’ diye tehdit ettiğini anlatan Paşalı, “Öldüreceğim dedi, öldürdü” diye konuştu. Paşalı’nın babası Hüseyin sanıktan şikâyetçi olurken, annesi de “Benim acım çok büyük, adaletinize sığınıyorum” dedi. Hâkim Aksan, sanığın avukat tutma gücü olup olmadığını sordu. Yetkin, “Avukat tayin edilsin, tutacak gücüm yok” dedi.
Mahkeme, gelmeyen tanıkların yeniden çağrılmasına, baroya yazı yazılarak sanığa müdafii tayin edilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı ertelerken, dava dosyasına giren kriminal raporu ise şok etkisi yarattı.
Yasak değil...
Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 8 Aralık 2010’da hazırladığı raporda, cinayet aleti olan bıçak, “Namlusunun sağ yan yüzeyinde ‘Bora Knives’ ibareleri bulunan, metal, üzeri plastik kaplama, saplı, metal korkuluklu, 15 cm. uzunluğunda, tek ağızlı, sivri uçlu, sırtı küt meğilli ve testereli namluya haiz” olarak tarif edildi.
Raporda, “Tetkik için gönderilen ve inceleme konusu bulgular bölümünde özellikleri belirtilen bıçak imal durumu, tip ve niteliği itibariyle 6136 sayılı Yasa’nın 4. maddesinde belirtilen yasak niteliği haiz bıçaklardan değildir” denildi.
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, kriminal rapora tepki göstererek, “Hepimiz 26 cm bıçak alıp gezebiliriz” dedi.
‘Hepimiz cebimize koyup gezebiliriz’
Rapora sert tepki gösteren Ersin ise “Ortada suç aleti var. 15 santimetre namlusu, 11 santimetre kabzası olan toplamda 26 cm’lik suç aleti. Dosyadaki bilgilerden emniyet uzmanlık raporunda 6136 sayılı Yasa’da yasaklanan silahlardan olmadığı belirtiliyor. Bu dava böyle devam ederse sanık 6136 sayılı Yasa’dan yargılanamayacak. Hepimiz birden cebimize 26 santimetre uzunluğunda bıçak alıp gezebiliriz. Kendinizi korumak istiyorsanız cebinize 26 santimetre uzunluğunda bıçak koyup gezebilirsiniz” dedi. Öldürüleceğini defalarca bildiren Paşalı’nın koruma altına alınmadığını belirten Ersin, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Aliye Selma Kavaf’ı da eleştirerek, “Bakan cinayete müdahil olması gerekirken ‘beni didiklemeyin, eteğimden çekiştirmeyin’ gibi şikâyetler yapıyor. Ne kadar duygusuz bir yaklaşım. Böyle birini neden bakan yaparlar anlamak mümkün değil” dedi.
Ayşe Paşalı’nın 15 yaşındaki kızı Buse de ilk duruşmayı izledi.
Uzunlukta sınırlama yok!
765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 265. maddesinde uzunluğu 25 santimi geçen her türlü kesici aletin suç sayıldığı belirtiliyordu. 5237 sayılı yeni TCK’da ise kesici ve delici aletlerin uzunluğu konusunda herhangi bir sınırlama yer almıyor. 5237 sayılı TCK’nın 6. maddesinde, bıçaklarla ilgili silah deyiminden, saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici aletin anlaşılacağı belirtiliyor. İçişleri Bakanlığı’nın hazırladığı silah ve bıçakların kullanımına ilişkin yönetmelikte ise “Bıçak, diğer aletler ve benzerleri her ne sebeple olursa olsun üstte taşınamaz. Bunların nakilleri a) Bavul, valiz, takım veya el çantalarında, b) Çuval, bez torba veya ambalajlarında, c) Araçların bagajlarında, d) Ani olaylarda kullanılmayı engelleyecek tarzda kağıt veya bezle sarılıp paketlenmiş şekilde üstte taşınıp nakledilebilir. Bu madde hükmüne aykırı olarak aletleri üstlerinde taşıyanlar, kullanım belgeleri olsa dahi, haklarında işlem yapılır” ifadesi yer alıyor.