Gündem

26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ: Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş tapusudur

24 Temmuz 2020 10:21

26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Lozan Barış Antlaşması'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin "kuruluş tapusu" olduğunu ifade etti.

Lozan Barış Anlaşması'nın 97. yıl dönümü sebebiyle Cumhuriyet gazetesinde bir yazı kaleme alan Başbuğ, "Birinci Dünya Savaşı’nın mağlupları tarih sahnesinden silinirken, Kurtuluş Savaşı sonrasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden yeni bir devlet doğmuştur" değerlendirmesinde bulundu.

Başbuğ, "Lozan Barış Antlaşması bu yeni devletin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş tapusudur. Atatürk ve arkadaşları bu tapuyu zorla, Birinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin ellerinden almıştır" değerlendirmesinde bulundu.

İlker Başbuğ'un yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Bugün, Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanışının 97. yıldönümü. Birinci Dünya Savaşı’nın mağlupları tarih sahnesinden silinirken, Kurtuluş Savaşı sonrasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden yeni bir devlet doğmuştur. Lozan Barış Antlaşması bu yeni devletin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş tapusudur. Atatürk ve arkadaşları bu tapuyu zorla, Birinci Dünya Savaşı’nın galiplerinin ellerinden almıştır. Tarihte buna benzer bir olaya pek rastlanamaz.

Bugün Lozan Antlaşması’nı, o günün şartlarını dikkate almadan değerlendirmeye kalkanlara, Lozan Barış Antlaşması’nın mimarlarından birisi olan İsmet İnönü’nün şu sözlerini hatırlamalarını öneririm:

“Milli devletin hudutları azami imkânda kurtarılmıştır. Azami imkânda, çünkü bir memleketin hudutları fiilen kurulmadıkça, yalnız müzakere ile temin olunamaz.”

Bugün bütün dünya M. Kemal Atatürk’ü tanımaktadır. Onu örnek almaktadır. Ona ve yaptıklarına saygı göstermektedir.

En büyük düşmanlarından birisi olan, zamanın İngiltere Başbakanı Lloyd George;“İnsanlık tarihi birkaç asırda ancak bir dâhi yetiştirebiliyor.

Şu talihsizliğe bakınız ki beklenilen o dâhi, bugün Türkiye’de doğmuştur, elden ne gelebilirdi?” demek zorunda kalmıştır.

Dün olduğu gibi, bugün de Atatürk’e ve onun gerçekleştirdiklerine karşı, haksız ve toplum vicdanını yaralayacak şekilde davranışlarda bulunan az sayıda insanlar olabilir.

Onlara söylenecek söz şudur:

Gerçekler ve Türk milletinin dalga dalga her gün yükselen Atatürk sevgisi karşısında, elinizden ne gelebilir ki?"