Fransız Le Monde gazetesinin Ukrayna’daki gelişmelere ve sonuçlarına ilişkin yorumu şöyle:
“Tam kapısının önünde bir demokratik ve ulusal devrim hareketi ile karşı karşıya olan AB açısından en ivedi görev Ukrayna’ya ekonomik destek vermek. Şimdi önemli olan Ukrayna’nın ödeme yapamayacak duruma gelerek anarşi ortamına düşmesinin önlenmesi. Bunun ötesinde Ukrayna ile siyasî bir ortaklık perspektifi ortaya koymak da gerekli. Ve AB'nin daha fazla gecikmeden gözünü Moldova ve Gürcistan'a çevirmesi tavsiye edilir. Bu iki cumhuriyet AB ile ortaklık anlaşmasını kabul etti ve yakında Rusya’nın baskılarına maruz kalabilir. Kiev’deki devrimin şok dalgası daha yeni yeni yayılmaya başlamış durumda.”
Liberal İsveç gazetesi Dagens Nyheter, Rusya'nın Ukrayna’daki ekonomik duruma ilişkin tavrını şöyle yorumluyor:
“Ukrayna ekonomisi fiilen iflasın eşiğinde bulunuyor. Yanukoviç, geçen aylardaki gelişmelerden sonra dibe vurmuştu. Önümüzdeki iki yıl içerisinde ülkenin 200 milyar kron üzerinde ekonomik desteğe ihtiyacı bulunuyor. Putin, Moskova’nın elindeki ekonomik silahları kullanması durumunda Ukrayna’nın malî krize girebileceğini biliyor. Rusya bir yandan komşusunun yönünü Batı'ya çevirmesine ve AB’den bağımlı hale gelmesine izin vermeyecek. Öte yandan da ortaya bir facianın çıkması aslında Rusya'nın da işine gelmiyor. Moskova’nın bundan sonraki hamlesini ön görebilmek zor.”
Belçika gazetesi De Standaard, yorumunda AB'nin Ukrayna'daki rolünü irdeliyor:
“Ukrayna kararını Avrupa’dan yana verdi. AB’nin, Ukrayna konusunda biraz istemeden de olsa öncü rol üstlenmesi gerekiyor. Peki ama AB, doğu sınırlarındaki gelişmeleri iyi bir yöne çevirebilmek için bir vizyona, stratejiye sahip mi? Rusya’dan farklı olarak AB, Ukrayna’ya jeopolitik bir perspektiften bakmıyor. AB, doğu sınırında sükûnet istiyor, bunun da en iyi yolunun ülkede demokrasi ve refah ortamının sağlanmasından geçtiği görüşünde. Burada AB’nin derdi yeni üyeler kazanmak değil. Birliğin zaten kendi kurumsal reformlarıyla işi başından aşkın. Onun ötesinde birliğe üye 28 ülke, kısıtlı finansal kaynakların doğu sınırlarına doğru kaydırılması mı yoksa Arap Baharı’nı desteklemek için mi ayrılması gerektiği konusunda hemfikir değil.”
Sağ liberal İspanyol gazetesi El Mundo ise “Soğuk Savaşın Terminolojisi'ne Dönülüyor” başlıklı yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
“Uluslararası topluluk tüm diplomatik yolları kullanarak Ukrayna’da bir iç savaşın çıkmasını engellemek zorunda. Çünkü burada ortaya çıkacak silahlı bir çatışma, Rusya ile Batı arasındaki ilişkiler açısından tehlikeli sonuçları doğurur. Devlet Başkanı Yanukoviç’in kaçması da savaş tehlikesi azaltmadı, tersine artırdı. Ukrayna'da radikal milislerin baskısı altındaki yeni iktidar çevreleri intikam duygularıyla hareket ediyor. Ukrayna'daki anlaşmazlık, Soğuk Savaş terminolojisine dönülmesini beraberinde getiriyor gibi. Burada Kremlin'in de tek yanlı olarak sadece Yanukoviç cephesi lehine faaliyette bulunmasının önüne geçilmeli. Büyük güçler, Ukrayna'da seçimlere gidilinceye kadar ülkenin siyasî rotasını birlikte tayin etmek durumundalar.”