Gündem

25 kişinin yaşamını yitirdiği Çorlu tren faciasında 6. duruşma: TCDD Genel Müdürlüğü yol ve geçit kontrol memuru istihdam etmekle sorumlu başkanlığı kusurlu bulundu

“Dosyada yargılanması gereken müdürlerin yargılanması bir yana deliller karartıldı’’

04 Kasım 2020 09:53

Tekirdağ Çorlu’da 25 kişinin yaşamını yitirdiği tren faciasına ilişkin 6’ncı duruşma bugün görülüyor. 

Davanın 6'ncı duruşmasının görülmesine mahkeme salonuna dönüştürülen Çorlu Halk Eğitim Merkezi'nde başlandı. Duruşmaya, kazada yakınlarını kaybedenler ve bazı yaralılar, yaklaşık bir kilometre mesafeden ellerinde ölenlerin fotoğrafları ile yürüyerek geldi. İzleyiciler, duruşma salonuna polisin oluşturduğu güvenlik koridorundan Koronavirüs tedbirleri kapsamında ateşleri ölçülerek alındı. Maskeleri bulunmayanlara maske verildi. Salona giriş sırasında sık sık sosyal mesafe kurallarına uyulması yönünde uyarı yapıldı.

Duruşma, bilirkişi olarak atanan Prof. Dr. Hüseyin Yıldırım, Doç. Dr. Hüseyin Onur Tezcan, Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Kocabaş, Dr. Öğretim Üyesi İlker Üstoğlu, araştırma görevlileri Dr. Haluk Yılmaz, Dr. Mehmet Ufuk Turan ve Yüksek Mühendis Ahmet Şükrü Korman tarafından hazırlanan raporun okunmasıyla başladı.

Raporda, trende hız ihlali olmadığı, fren uygulamasının dereyman sürecini etki etmediği, kaza günü meydana gelen yağışın öngörülebilir nitelikte olduğu, menfez kapasitesinin 10 yıllık tekerrürlü taşkın debisinden geldiği ve yetersiz olduğu belirtildi. Raporda, demiryolu altyapısı ve sanat yapılarında olağanüstü hava koşulları ile ilgili gerekli önlemleri almayan ve meteorolojik durum ile hava koşulları hakkında gerekli koordinasyonu sağlamayan TCDD Genel Müdürlüğü AR-GE Birimi, Merkez ve 1'inci Bölge Demiryolu Emniyet ve Risk Yönetimi Müdürlükleri, TCDD altyapılarını yenilemeden sorumlu başkanlığının, TCDD Genel Müdürlüğü yol ve geçit kontrol memuru istihdam etmekle sorumlu başkanlığı kusurlu bulundu.

Bilirkişi raporunda, "TCDD Genel Müdürlüğü ile olumsuz hava koşullarında kontrol görevini yerine getirmek üzere görevlendirilen personelin, görevlerini sağlıklı olarak yerine getirebilmesi için meteorolojik olaylarla ilgili eş zamanlı, güncel ve sürekli bilgi akışının gerekli olduğu TCDD Genel Müdürlüğü ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü arasında kurulacak koordinasyon ve sürekli veri akışı ile gerçekleşebilecektir. Ancak böyle bir koordinasyon mevcut değildir" denildi. 

Yol üst yapısında ve alt yapısında, özellikle deprem ve sel gibi olağanüstü durumlarda kontrol işlerinin yapılabilmesi için TCDD'nin, yeterli sayıda yol ve geçit kontrol memuru istihdam etmesinin bir zorunluluk olduğu belirtilen raporda, kazanın meydana geldiği Çorlu'daki duruma ilişkin, "Mevcut durumda, sürekli (her gün) ve düzenli kontrol görevini yerine getirecek, söz konusu memurlar dışında personel görevli değildir" ifadeleri yer aldı.

Kazaya karışan trenin hız ihlalinin olmadığını, tren seti hızının livre değerine uygun olduğu belirtilen raporda şu tespitler yer aldı:

"Fren uygulaması derayman sürecine etki etmemektedir. Kaza günü meydana gelen yağış öngörülebilir niteliktedir. Menfezin kapasitesi 10 yıllık tekerrürlü taşkın debisine denk gelmektedir, yani yetersizdir. Havzanın yapısı ve arazide tarım yapılması, akarsu yatağının yönünü ve yolunu zamanla değiştirmektedir ve demiryolu şevleri korunaklı değildir. Bu durum menfezlerin dolmasına ve kapasitelerinin yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Kaza, km: 161+968'deki menfezin üstündeki ray ve traverslerin altındaki balast ve dolgu tabakalarının boşalması ile meydana gelmiştir. Bu menfez, kazadan önceki şiddetli yağış sonrasında, komşu drenaj yapılarının işlevini yerine getirmemesi nedeniyle üç havzadan gelen akış ile karşı karşıya kalmıştır.

Yapılan değerlendirmelerde, suyun menfez seviyesinin üzerinde çıktığı, menfezin kısmen basınçlı su kısmen hava emerek çalıştığı, su seviyesi daha da yükseldikçe memba tarafından emilen suyun girdap yaparak yol şevinin stabilitesini bozduğu ve şevin göçmesine neden olduğu belirlenmiştir. TCDD ve özellikle AR-GE Dairesi Başkanlığı'nın, Merkez ve 1'inci Bölge Demiryolu Emniyet ve Risk Yönetimi Müdürlüklerinin küresel iklim değişikliğinin farkında olmaları gerekmesine karşın; yaptıkları risk analizlerinde, kaza oluşana bu kadar olan değişimleri dikkate almadıkları ve risk analizlerinin temel nedeni olan proaktif tedbirler önermedikleri görülmektedir.

Mevcut hat sinyalli bir hattır ve sinyal sistemi doğru çalışmaktadır. Kazada sinyalizasyon sisteminden kaynaklı herhangi bir kusur bulunmamaktadır. Küresel iklim değişikliği ile hava koşullarının önemli dönüşüm geçirdiği düşünüldüğünde, sicilli menfez kavramı sorgulanmalı, altyapı ve üstyapıda olağanüstü koşullara karşı hazırlıklı olmak amacıyla gerekli tüm önlemler alınmalıdır. Trenler modernize edilirken yol üstyapısının uygun hale getirilmesi yeterli değildi. Altyapı ve sanat yapılarının da buna uygun hale getirilmesi gerekir."

Raporun okunmasının ardından duruşmada avukatlar söz almaya başladı.

Kazanın ardından hazırlanan ilk bilirkişi raporuna kazazedeler, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na itiraz etmişti. İtiraz dilekçesinde, ilk hazırlanan bilirkişi heyetinde yer alan Prof. Dr. Mustafa Karaşahin'in Ulaştırma Bakanlığı Danışmanı, Bekir Sıddık Binboğa Yarman'ın ise hattın sinyalizasyon işlerini yapan şirketlerin yönetim kurulu başkanı olduğu belirtilerek, "Görevleri, bilirkişinin tarafsızlığına ve hazırlanan raporun objektifliğine gölge düşürecek niteliktedir" denilmişti. Talep üzerine mahkeme, yeni bir bilirkişi heyetinin kaza yerinde keşif yapmasına karar vermişti. 

Davanın avukatlarından Gökmen Yeşil, delillerin yetkililer tarafından karartılmak istendiğini söyledi.

8 Temmuz 2018’de meydana gelen 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği 238 kişinin de yaralandığı faciaya ilişkin davada TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım Onarım Memuru Celaleddin Çabuk 10.00’da Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak.

BirGün’den Dilan Esen’in haberine göre, dava avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Gökmen Yeşil, süreci BirGün’e değerlendirdi. Delillerin üst düzey yetkililer tarafından karartıldığını söyleyen Yeşil, gidilecek çok yol olduğunun altını çizdi.

Üst düzey TCDD yetkililerinin yargılanması taleplerinin hâlâ devam ettiğini hatırlatan Yeşil, geçen haftalarda mahkemeye sunulan bilirkişi raporuna dikkat çekti. Hazırlanan onca rapor içinden ilk kez birinde TCDD üst yöneticilerinin ‘kusurlu’ dendiğine vurgu yapan Yeşil, şunları dile getirdi:

“Bunca delil karartma, üst yetkililerin yargılanmaması gibi uygulamalara yaptığımız şikâyetlerin ardından elimize böyle bir rapor geçti. İlk kez ‘üst yöneticiler kusurludur’ dendi. Tabii bu raporda da eksiklikler var. Raporda yolun yapısı ayrıntılı değerlendirilmemiş, bilirkişi şahıs olarak kimlerin sorumlu olduğunu belirtememiş. Bu tür toplu katliamlarda kamu görevlilerinin yargılanmaması yönünde özel ve korkunç bir dirençle karşı karşıyayız. Genel olarak iktidar ya da idare üst yetkili kamu görevlisinin yargı önüne çıkmaması için özel bir çaba sarf ediyor.’’

“Dosyada yargılanması gereken müdürlerin yargılanması bir yana deliller karartıldı’’ diyen Yeşil, “Gözlem yapılacak alan kalmamıştı. Deliller karartıldığı, üst düzey yetkililer yargılanmadığı için çok geri konumdayız. Çorlu davası ekseninde gazetecilere, avukatlara, ailelere davalar açılıyor. Küçük şeylere müdahale eden yol bakım memuru yargılanıyor ama asıl sorumlular yargılanmıyor. Yeni şüpheliler tespit edilebilir davalar açılabilir. Henüz yolun başındayız.’’ ifadesini kullandı.