Die Welt gazetesi yorumunda, Avrupa'nın Rusya Devlet Başkanı'na durması gerektiği yeri artık söylemesi gerektiği görüşüne yer veriyor:
“MH17 sefer sayılı uçağın vurulması ve ilk tabutların Hollanda'ya ulaşmasıyla ‘çok uzaklarda devam eden savaş’ kavramı sona erdi. Ayrılıkçıların kaza yerindeki tutumu, karşı taraftakinin kim olduğunu açıkça ortaya koyuyor: Radikallerin sivil kurbanlara kesinlikle saygısı yok... Hemen yanıbaşındaki komşusunda böyle bir riskle karşı karşıya olanlar, temel değerler üzerinde düşünmeli ve ona göre hareket etmeli. Rusya konusunda bu şu anlama geliyor: Aynı zamanda diyaloğa hazırken, sert ve en sert yaptırımlar söz konusu olmalı. Avrupa, Rus Devlet Başkanı için kestirilebilir olmalı. Yoksa her seferinde daha ne kadar ileri gidebileceğini deneyecektir.”
Märkische Allgemeine gazetesinin aynı konudaki yorumu ise şöyle:
“Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı olası yaptırımlar konusunda pistlerde sergilediği denge oyununun başarıya ulaşması mümkün değil. Avrupa, Rusya'yı canını çok fazla acıtmadan cezalandırmak istiyor. Bu akupunktur metodu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için şimdiye kadar pek fazla etkili olmadı. Devam eden bu yumuşak tutum, aslında daha sert yaptırımlardan çekinen yerel ekonomide de sürekli bir huzursuzluk yaratıyor. Yatırımlar dondurulmuş durumda. Rus iş ortakları yeni siparişlere temkinli yaklaşıyor. Sürüncemede bırakılan bu satranç oyununun kime yararı var?"
Malezya uçağının düşürülmesinin ardından Berlin'den Rusya'da yapılacak olan 2018 Dünya Kupası'nı boykot etme talepleri yükselmeye başladı. Heilbronner Stimme gazetesinin bu konudaki yorumu şöyle:
"Bir sonraki Dünya Kupası'nın ev sahibinin yeniden belirlenmesi gerektiğini söyleyen, popülizmi çıkarlarına alet ediyor demektir. Putin turnuvanın elden gitmesine alınacak olsa bile, kriz zamanlarında, eğer illa yapılacaksa, sadece hızlı bir şekilde etki edecek siyasi ve ekonomik yaptırımlar anlamlıdır. Bunlar hararetli sözlerden daha pahalıya mal olur. 2018 Dünya Kupası'nı isteyen herkes boykot edebilir. Putin'in antidemokratik sistemi bunun için yeterli gerekçe sunuyor. Ancak Almanya'yı yeniden futbol ateşi sararsa, oyunbozanlık yapabilmek için gerçekten omurga gerekiyor. Aynı gerçek yaptırımlar konusunda olduğu gibi."
Die Zeit gazetesinin yorum sütunlarında ise Gazze var. Gazete, yabancı ülkelerin ablukanın kaldırılması için İsrail'e baskı yapması gerektiğine dikkat çekiyor:
"Çatışmalar ne kadar uzun sürerse, sertlik yanlıları da o kadar güçlenir. Gazze'de sertlik yanlısı olan sadece Hamas'ın askeri kanadı değil, aynı zamanda sabıkalı aşiretler ve cihatçılar var. İsrail tarafında ise bilek gücüne inanan popülist Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman gibiler ve radikal yerleşimciler söz konusu. Bu şekilde Filistinlilerin füze saldırılarını ve İsrail'in askeri operasyonlarını durdurabilecek olan şey giderek daha uzağa atılıyor: Bu da Gazze'deki Filistinlilere Hamas karşısında bir perspektif sunacak olan ablukanın kaldırılması. Yabancı politikacıların tüm bunları İsrail ziyaretlerinde dile getirmesi ve her seferinde ölçülü bir şekilde yaptırım tehdidiyle ortaya koyması gerekir. Buna Almanlar da dahil."