Gündem
BBC Türkçe

23 Ocak 2017 İngiltere basın özeti

İngiliz gazeteleri, yeni haftanın ilk sayılarında Donald Trump'ın başkanlığının ilk günlerine dair analizler ve Washington'daki yeni dönemde ABD-İngiltere ilişkilerine yönelik haberler göze çarpıyor.

23 Ocak 2017 10:25

İngiliz gazeteleri, yeni haftanın ilk sayılarında Donald Trump'ın başkanlığının ilk günlerine dair analizler ve Washington'daki yeni dönemde ABD-İngiltere ilişkilerine yönelik haberler göze çarpıyor.

Gazeteler ayrıca, Başbakan Theresa May'in nükleer silah programıyla ilgili kritik oylama öncesinde başarısız olan silah denemesini bilip bilmediğiyle ilgili tartışmalara da yer veriyor.

Financial Times manşet haberinde, "Donald Trump, Oval Ofis'teki ilk haftasonunu 'sahtekar' basına saldırarak geçirdi ve böylece agresif liderlik tarzının da tonunu belirlemiş oldu" diyor.

Diğer gazeteler ise manşetlerine Trump döneminde ABD-İngiltere ilişkilerine dair beklentileri taşıyor.

The Daily Telegraph gazetesi, "May'in ticaret anlaşması ABD'de istihdamın kapıların açacak" başlığıyla verdiği haberde, İngiliz hükümetinin ABD'ye önermeyi planladığı yeni ticaret anlaşmasının ayrıntılarını manşetine taşıyor.

Gazete haberinde, İngiliz hükümetinin değerlendirdiği seçenekler arasında iki ülkenin halihazırda birbirlerine sattığı mallar üzerindeki gümrük vergisini azaltma ve hatta tamamen kaldırmanın da yer aldığını belirtiyor.

Daily Telegraph bu özel haberinde, "Kaynaklar, gümrük vergisi konusunda varılacak herhangi bir anlaşmanın, May'e Brüksel ile yapacağı müzakerelerde önemli bir koz sağlayacağını ve AB liderlerinden İngiltere için iyi bir anlaşma yapmalarını istemesine olanak tanıyacağını düşünüyor" diyor.

Trump ile May, Cuma günü Washington'da bir araya gelecek. İngiltere başbakanı, yeni ABD başkanının görüştüğü ilk yabancı lider olmaya hazırlanırken, Trump daha önceki açıklamalarında İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkma kararını övmüştü.

May, Pazar günü BBC'den Andrew Marr'a verdiği mülakatta, "kabul edilemez" olduğunu düşündüğü bir şeyi söylemesi ya da yapması halinde Trump'a bunu ifade etmekten "korkmayacağını" söyledi.

The Times gazetesi ise AB liderlerinin May'i Birlik'ten çıkmadan başka ülkelerle ticaret anlaşmaları yapamayacağı konusunda uyardığına dikkat çekerken, iki liderin görüşmelerinde gündeme gelecek bir diğer zorlu konunun da NATO'nun geleceği olacağını vurguluyor.

Gazete konuyla ilgili baş yazısında, "May'in önceliği, İngiltere'nin toplam ihracatının yüzde 44'ünü yaptığı Avrupa ile ticari ilişkileri olmalıdır. Diğer yandan Trump ise karşılıklı fayda sağlayan değil, kendi çıkarına olan anlaşmalar yapmakla tanınıyor" yorumu yapılıyor.

İngiliz gazetelerinin sayfalarında yer alan bir diğer konu da Trident nükleer füze sistemiyle ilgili tartışmalar.

Tartışmaları başlatan ise Pazar günü Sunday Times gazetesinde yayınlanan bir haber. Sunday Times, Haziran ayında Florida açıklarında bir nükleer denizaltıdan deneme amaçlı olarak fırlatılan boş bir Trident füzesinin, Afrika'nın batı kıyısındaki hedefi yerine, ABD'ye doğru gittiğini bildirdi.

Bu olaydan birkaç hafta sonra ise May'in girişimiyle İngiliz parlamentosunda toplam maliyeti 40 milyar doları bulan ve Trident nükleer füze programının genişletilmesini öngören bir öneri kabul edildi.

Sunday Times'ın haberi üzerine, May'in oylama sırasında başarısız füze denemesinden aberdar olup olmadığıyla ilgili tartışmalar başladı.

Gazeteler, Pazar günü BBC'deki mülakat sırasında Andrew Marr'ın dört kez bu soruyu yöneltmesine karşın Başbakan'ın yanıt vermekten kaçındığına dikkat çekiyor.

Financial Times, oylama sırasında başarısız olan denemeden haberdar olup olmadığını netleştirmesi gerektiği yönündeki baskının giderek arttığını ifade ediyor.

i gazetesi, İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanı Nicola Sturgeon'ın "Bu, çok ama çok ciddi bir mesele. Ne olduğunun tam olarak açıklanması gerekiyor" sözlerine yer veriyor.

İngiliz basınının dış haberler sayfalarında ise Astana'da iki gün sürmesi beklenen Suriye görüşmeleri geniş yer buluyor.

Konuyu tam sayfaya yakın işleyen Guardian gazetesinde, Astana görüşmelerinde Rusya'nın "barış aracılığına" soyunduğuna ve Türkiye ile İran'ın da bu müzakereleri desteklerken, ABD'nin dışarıda kaldığına dikkat çekiliyor.

Gazete, Türkiye'nin beş senedir sürdürdüğü Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın görevden ayrılması yönündeki ısrarından vazgeçmeye başladığı yönünde işaretler geldiğini öne sürerken, bunun karşılığında da Rusya'nın PYD'yi görüşmelere davet etmediğini vurguluyor.

Guardian Astana görüşmeleriyle ilgili analizinin altında Suriye'den kaçarak İstanbul'a yerleşen mültecilerle ilgili bir habere yer veriyor.

"İstanbul sığınağı Suriye'de yerinden edilenlere yeni bir başlangıç sağlıyor" başlıklı haberde, Türkiye'ye gelip burada bir kitapçı açan 42 yaşındaki Samer el Kadri'nin hikayesi aktarılıyor.

El Kadri, "Çok mutluyum... Burası, Suriyelilerin birbirleriyle buluşabileceği, konuşabileceği, birbirlerini olduğu gibi kabul edebileceği ve Suriye'deki kapalı ortamın aksine düşünce yapılarını değiştirebileceği bir yer" diyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir