78’liler Girişimi Sözcüsü, yazar Celalettin Can, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak için başlatılan nöbetçi eş genel yayın yönetmenliği kampanyasında yer aldığı için 1 yıl 3 ay hapse mahkum edildi. Yaklaşık üç haftadır Silivri Cezaevinde şair ve yazar İlhan Çomak ile aynı koğuşta kalan, Celalettin Can’ın denetimli serbestlik talebi reddedildi.
İdare ve gözlem kurulu tarafından yapılan değerlendirmede, şu ifadeler kullanıldı:
"Hükümlü hakkında henüz tespit edilmiş bir gelişim puanı bulunmadığı, b) Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 34. Maddesi gereğince tanzim edilen; kurum ilgili servislerince hazırlanan gözlem değerlendirme raporları ve hükümlüye ait infaz dosyası birlikte değerlendirildiğinde özetle; yapılan görüşmelerde suç kabulünün bulunmadığı, dolayısıyla suçuna dair pişmanlığının bulunmadığı, ayrıca yapılan uyap tetkiklerinde hükümlünün 24/04/2021 suç tarihli Ankara 48. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/940 esas sayılı dosyasından “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyet Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyet Hükümetini ve Devletin Yargı Organlarını Alenen Aşağılama” suçundan yargılaması devam eden dosyasının bulunduğu , kurumumuzda örgüte bağlılığı devam eden diğer örgüt hükümlülerle birlikte taraflı olarak adlandırılan odada barındırıldığı ve bu odaya 01/09/2023 tarihli dilekçesine istinaden kendi isteği ile yerleştirildiği, beyanlarında samimi olmadığı, suçu algılama şekli, mağdura karşı tutumu ve pişmanlığı birlikte değerlendirildiğinde tekrar suç işleme ve topluma zarar verme riskinin devam ettiği, hükümlünün kurumumuza 01/09/2023 tarihinde giriş yaptığı, kurumumuzda kalma süresinin kısa olduğu, hükümlünün iyileştirme çalışmalarına katılarak gelişim göstermesi ve suça yönelik farkındalığının artırılması amacıyla bir süre daha gözlenmesi gerektiği anlaşılmış olup tüm bu hususlar göz önüne alındığında hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanması hususunda iyi halli olmadığı değerlendirilmiştir."
Celalettin Can konuyla ilgili T24'e gönderdiği açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Kurulun Bu değerlendirmesi benimle görüşmeden yapılan bir belirlemeleri içermektedir. Ayrıca benimle görüşmeyenler kopyala yapıştır yapmışlar. İdari bir işleyiş ve yaklaşımdan çok mahkeme kararı görünümünde bir tutum sergilenmiştir. İki rapor arasında çelişki olduğu görülüyor. Kabul edilir olmayan belirlemeler içermektedir. Henüz yargılaması devam eden davalarla masumiyet karinem açısından ihlal içermektedir. Ben bu ülkenin yasalarına göre hukuk dışı yöntemlerle yargılanmama rağmen İstanbul İnfaz savcılığı’na başvurarak cezamın infazını yaptım. Gazetecilik, Yazarlık faaliyeti yürüten, politik yazılarda yazan kendine özgü siyasi düşünceleri olan, faaliyetleri bilinen biriyim. Suç işleme, topluma zarar verme gibi kriminal yakıştırmalarda bulunmak insan haklarına, ulusal ve uluslararası hukuka aykırıdır. İnsan onuruna karşı uygun olmayan bir yaklaşımdır. Tebliğ edilen kurul kararının hukuki dayanağı yoktur. Taraflıdır. Benimle uzun saat görüşerek hazırlanan Esas yönünden yapılan değerlendirmenin karar dışında tutulmuş olması ayrıca tartışma konusudur. İdare ve gözlem kurulu kararında belirtilen gerekçelerin yerinde olmadığı açıktır. Kurulun insan haklarına aykırı kararını gözden geçirerek, değiştirmesi talebimdir. Haklarım için, haklarımız için mücadeleye devam edeceğim. Dostlara selam."
"Düşüncelerinden dolayı hapiste"
Celalettin Can'ın aldığı ceza için Artı Gerçek'e konuşan hayat arkadaşı ve insan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu, "Celalettin Can, halkların barış hakkı için, bu topluma barışın neden gerekli olduğunun hakikatini anlatmak için Akil İnsanlar Heyetine tarafların önermesiyle katıldı. O süreci hep birlikte yaşadık. Celalettin Can bugün ne düşünüyorsa, o gün de aynı düşünceleriyle akil insanlara önerildi. Bugün düşüncelerinden, dayanışmasından dolayı hapiste… Tartışmaya muhtaç bir süreç olduğunu belirtmek isterim!" dedi.