Yaşam

2025'in yarışçıları

Los Angeles Otomobil Fuarı kapsamında 5'incisi düzenlenen 'Design Challenge' yarışmasının bu yılki teması, '2025 yılında motorsporları.'

29 Ekim 2008 02:00

Geçtiğimiz yıl 2057 yılının otomobillerini tasarlayarak tüm dünyada büyük dikkat çeken 9 otomotiv devi, bu yıl da 2025 yılının yarışçılarını tasarladı.

Yarışmada, 17 yıl sonrasının motorsporlarında hızlı olanın değil enerjiyi en verimli şekilde kullanan araçların kazanacağı ortaya çıkıyor. Otomotiv devleri sadece hazırladıkları model tasarımlarıyla değil, otomobillerin yarışacağı yeni motorsporları dallarıyla da rakiplerinin önüne geçmeyi hedefliyor


Bu yıl 21 – 30 Kasım tarihleri arasında kapılarını açacak ‘Los Angeles Otomobil Fuarı’ kapsamında beşincisi düzenlenen ‘The Design Challenge’ tasarım yarışması, yine otomotiv devlerinin en yaratıcı tasarımlarını yarıştırıyor.

Geçtiğimiz yıl ‘2057 yılının’ otomobillerini tasarlayarak dikkatleri üzerlerine çeken otomotiv devleri, bu yıl ise 2025 yılının yarışçı modellerini yarattı. Dünya devi 9 otomotiv firmasının tasarım stüdyolarının katıldığı yarışmanın bu yılki teması, “2025’de motor sporları.”

Amerikalı, Avrupalı ve Asyalı üreticilerin tasarım gruplarından oluşan takımların katıldığı ‘Design Challenge Motor Sports 2025’ değişik motor sporları için tasarlanmış dokuz farklı tasarımın mücadelesine sahne oluyor.

Ancak markalar sadece hazırladıkları tasarımlarla değil, otomobillerin yarışacağı yeni motor sporları dallarıyla da rakiplerinin önüne geçmeyi hedefliyor.

Örneğin Honda’nın Great Race olarak adlandırdığı yarışta, araçlar Amerika boyunca karadan, Asya boyunca denizden ve Avrupa boyunca da havadan yol alacaklar.

Diğer bir yandan, Mercedes tarafından üzerindeki her şeyin, enerjiyi en verimli şekilde kullanmak üzerine tasarlanmış araçlarla yapılan yarışın temel amacı ise bu tasarımlarla örtüşecek şekilde enerjiyi en verimli şekilde kullanmak. Yani aynı miktarda elektriğin depolandığı araçlar, start verilmesiyle birlikte, enerji bitene kadar parkurda turluyor. Yarışın kazananı atılan tur sayısı ve enerjinin ne kadar verimli kullanıldığının hesaplanmasıyla belirleniyor.

Rüzgâr enerjisi bile kullanılıyor

17 yıl sonrasının motor sporları için fazla fütüristik gibi görünse de, henüz bilgisayar ortamından bakabildiğimiz bu araçlar, günümüzde kullanılan pek çok teknolojiyi üzerinde barındırıyor. Çoğunluğu güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştürerek yol alan araçlar arasında GM’nin Volt konsepti, rüzgar enerjisinden de faydalanmasıyla rakiplerinden ayrılıyor.

Geçen yıl düzenlenen yarışmada 2057 yılının otomobilleri tasarlanmış ancak uçan otomobil konsepti, yarışmacılar arasındaki hiçbir marka tarafından kullanılmamıştı. Bu yıl ise Honda, sahip olduğu uçak teknolojisini otomobillere de yansıtmayı hedefliyor olacak ki, hazırladığı araca uçabilme yetisini de eklemiş. İşte 2025 yılının motorsporları.

BMW’nin hidrojenli tuz çölü yarışçısı
Amerika’da oldukça popüler olan tuz çölü yarışlarının geleceği de ‘The Design Challenge’da yer buldu. BMW’nin, kilometre karelerce genişlikteki boş alanlar için tasarladığı araç, petrol varilleri, hurda araba parçaları gibi dönüştürülmüş parçalardan oluşuyor. Yakıt olarak hidrojen kullanan araç, jel halindeki naylonla desteklenen tekerlekleri sayesinde maksimum yol tutuşa ulaşıyor.

Honda hava, kara ve suda gidiyor
Honda’nın hava, kara ve suda hareket edebilmesi için tasarlanan aracı, yalnızca bununla kalmayıp, dünyanın etrafını turlamak üzere düzenlenecek bir yarış serisi için hazırlanıyor. ‘Great Race’ olarak adlandırılan yarışta araçlar, Amerika boyunca karadan, Asya boyunca denizden ve Avrupa boyunca havadan yol alacaklar.

Honda’nın tasarımında bulunan sonar ve ‘eko-lokasyon’ sistemi aracın sürüş modunu, parkur özelliklerine göre en uygun şekilde ayarlıyor.

GM, gücünü 3 kaynaktan alıyor
GM’nin tasarımındaki en büyük yenilik, aracın enerjisini ‘toprak, rüzgar ve ateş’ konsepti ile 3 ayrı çevreci kaynaktan sağlayabilmesi. ‘Toprak’ konsepti aracın gücünü yerçekimi ve momentum gibi yeryüzü kaynaklı mekanik enerji türlerini kullanarak sağlarken, ‘rüzgar’ yan tribünler sayesinde aracın aerodinamik özelliklerinden, ‘ateş’ ise güneş panelleri sayesinde güneş enerjisinden faydalanıyor.

Ayrıca bu üçlü konseptin kullanıldığı bir eko-triatlon yarış serisi de Chaparal Volt ile adı geçen yenilikler arasında

Mazda yıldırımdan ilham almış
Elektrik enerjili yarış aracı Mazda KAAN patentli bir elektronik tekerlek sistemine sahip. Yaklaşık 400 kilometre hıza ulaşabilen Mazda KAAN’ın pilot kabini tek kişilik. Tasarımında, yıldırımlar ve elektrik alanları gibi doğada karşılaşabileceğimiz olaylardan ilham alınan Mazda KAAN için de ayrı bir yarış konsepti oluşturulmuş. 13 araçtan oluşacak takımlar, değişik formasyonlar içeren stratejilerle rakiplerini geride bırakmaya çalışacak

Mitsubishi’den 8x4’lük sürüş
Mitsubishi’nin değişik yüzeylere adapte olabilen tasarımı MMR25, yenilikçi tekerlek tasarımıyla ‘8x4’lük bir sürüş sunuyor. Normal araçlardaki lastikler gibi iki ön iki arka formasyonuyla yerleştirilmiş; her birinde bağımsız sekiz silindirik lastik bulunan 4 hareket birimine sahip araç, bu değişik özelliği ile her türlü yüzey şeklinde sorunsuz sürüşe sahip. Aero-dinamik özellikleri ve özel süspansiyon sistemi de çok farklı yol şartlarına uyum sağlayabilecek.

Mercedes’ten enerji yarışçısı
Mercedes Benz’in yarış konsepti, F1 ve yat yarışları gibi ‘lüks’ olarak tanımlayabileceğimiz bir seri. Üzerindeki her şeyin enerjiyi en verimli şekilde kullanmak üzere tasarlanmış araçlarla yapılan yarışın temel amacı da, bu tasarımlarla örtüşecek şekilde enerjiyi en verimli şekilde kullanmak. Aynı miktarda elektriğin depolandığı araçlar, işaret verilmesiyle, depolanan enerji bitene kadar parkurda turluyor. Yarışın kazananı atılan tur sayısı ve enerjinin ne kadar verimli kullanıldığının hesaplanmasıyla belirleniyor.

Toyota 550 km hıza ulaşıyor
Toyota, elindeki teknolojiyi uzun süre durma ihtiyacı duymadan yola devam edebilecek bir araç tasarlamak için kullanıyor. Yüksek verimli hidrojen hücrelerinin yanı sıra araç, üzerine entegre edilmiş güneş panelleri ile de enerji sağlayabiliyor. Yüksek hız ve virajlı yollarda maksimum performans için hareketli bir gövde tasarımına sahip araç, hıza göre genişleyip daralabiliyor.

VW’den jet yakıtlı Bio Runner
Geçen yılın birincisi VW’nin bu yılki tasarımı da oldukça dikkat çekici. Sürücülerin teknolojinin imkânlarını sonuna kadar kullanmalarını sağlayan aracın kokpiti, daha çok kafes içerisine alınmış motosiklete benziyor. Kontrolü de motosikletleri andıran Bio Runner’ın ‘dual-turbine’ motorları patentli bir bio-sentetik jet yakıtı kullanarak 500.00 devir yapabiliyor.

Audi 2025’e şimdiden hazır
Audi’nin en yeni yarış arabası Prototipi R25, ‘Dynamic Space Frame’ adı verilen bir yenilik sayesinde dinamik bir sürüşe sahip. Yol tutuşu ve R serisine yakışacak performans özellikleri ile 2025 yılına şimdiden hazır gözüken R25’in motorları gücünü bio yakıt ve şarj edilebilir elektrik bataryalarından alıyor. Kablosuz şarj ünitesine sahip bu bataryalar ise aracın herhangi bir yere bağlanmadan şarj edilmesine olanak tanıyor.