PEN Türkiye Yazarlar Derneği tarafından 2007’den beri verilen Duygu Asena Ödülü, bu yıl 726 haftadır gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri’ne verildi. PEN Türkiye Yazarlar Derneği’nden yapılan açıklamada “Özellikle bir kadın direnişi olarak öne çıkan ve süren Cumartesi Anneleri’ne sunmak hem doğal hem de çok anlamlı olur diye düşündük” dendi.
PEN’den yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Şiirimizin annesi, Türkçenin en incelikli şairi, kadın özgürleşmesinin yolunu hayatıyla ve şiirleriyle açan Gülten Akın polis tarafından dövülerek öldürülen genç gazeteci Metin Göktepe için yazdığı Anneler İlahisi”nde şöyle der: ‘Anneler olmasa kim kimi severdi / saklı tuttun o insanı insana bağlayan güvenci / yollar boyu, eskitilmiş alanlarda / solgun bir bedeni gezdirmedin Metin’in annesi.’
'Eylemlerine yağmurda çamurda devam ettiler':
“Metin’in annesi, Hasan’ın annesi, bazılarının ablası, kız kardeşi, babası, hepsi; yakınlarını, yitiklerini, gidip de dönmeyenleri, bir daha haber alınamayanları, işkencede, gözaltında kaybedilenleri, bir geceyarısı götürülenleri, faili meçhule gidenleri, yargısız infaz edilenleri, dirisi değil ölüsü bile bulunamayanları arıyor onlar yıllardır. Kaybedilenlerin bazen kimsesizler mezarlığında bulunduğu da oluyor ama çoğu hiç bulunamıyor, bulunamadı.
"Kaybedilen kişilerin yakınları da 1995 Mayıs’ından bugüne İstanbul’da Galatasaray Meydanı’nda her Cumartesi saat 12’de oturma eylemine başladılar.
“Seslerini duyurmak, sorunu kamuoyuyla paylaşmak, duyarlılığı artırmak için başlatılan bu eylemler kararlı biçimde, yağmurda çamurda, karda kışta, ayazda, yağmurda soğukta sıcakta devam etti. Çoğu kez polis müdahalesiyle karşılaşan ve ‘Cumartesi Anneleri’ adıyla anılmaya başlayan kitle ne yazık ki 700. Buluşmayı gerçekleştiremedi. Galatasaray Meydanı kayıp annelerine yasaklandı. İnsan Hakları Derneği’nin katılımı ve katkılarıyla sürdürülen eylemler şimdi derneğin Beyoğlu’ndaki binası önünde basın açıklaması biçiminde gerçekleştiriliyor.”
"Acıları acımızdır"
Türkçenin kadın haklarına en duyarlı kalemlerinden, kadın hareketinin öncülerinden sevgili Duygu Asena adına düzenlenen PEN Ödülünü özellikle bir kadın direnişi olarak öne çıkan ve süren Cumartesi Anneleri’ne sunmak hem doğal hem de çok anlamlı olur diye düşündük. 2019 PEN Duygu Asena Ödülü’nü, kayıpları kaybımız, acıları acımızdır duygusuyla, yılmaz Cumartesi Anneleri’ne saygıyla, hayranlıkla sunuyoruz.”
Duygu Asena kimdir?
19 Nisan 1946'da doğan yazar, orta öğrenimini Kadıköy Özel Kız Koleji’nde tamamlamasının ardından İstanbul Üniversitesi Pedagoji bölümünde eğitim gördü.
İş hayatına pedagog olarak başlayan Asena, Haseki Hastanesi Çocuk Kliniği ve İstanbul Üniversitesi Çocuklarevi’nde çalıştı.
İlk yazısı 1972 yılında Hürriyet gazetesinin Kelebek ekinde yayımlandı. Yazın yaşamı boyunca, çeşitli dergi ve gazetelerde gazeteci ve yönetici olarak bulundu. 1992-1997 yılları arasında TRT-2'de "Ondan Sonra" isimli bir program hazırlayıp sundu.
Gazeteciliğinin yanında yazarlığını da sürdüren Asena, ilk kitabı "Kadının Adı Yok" ile etki yarattı. Kitap müstehcen bulunduğundan 1988’de yasaklandı. Uzun süren dava sonucunda tekrar yayımına izin verilen kitap, yönetmen Atıf Yılmaz tarafından filme alındı.