İngiltere basınında, Irak'ın Musul kentinin IŞİD'den geri alınmasına yönelik operasyon üçüncü gününü tamamlarken köylerine dönen Iraklıların tanıklıkları ile Birleşmiş Milletler'in Musul'dan "yeni bir göç dalgası" geleceği uyarıları geniş yer buluyor.
İngiliz gazeteleri, ABD'li yetkililerin IŞİD liderlerinin Musul'dan ayrıldığına dair işaretler bulunduğu ve operasyonda "ivme yakalandığı" açıklamasına vurgu yapıyor. Gazeteler, BM'nin bir milyon sivilin yer değiştirmek zorunda kalabileceği endişelerine dikkat çekiyor.
Gazetenin Irak'taki muhabiri Anthony Loyd'ın aktardığına göre, Kürt istihbarat kaynakları ve Musul'dan kaçan bazı siviller, IŞİD'in El Mişrak'ta binlerce tonluk kimyasal kalıntı bulunduğu düşünülen sülfür üretim santralini patlayıcılarla donattığını ve bölgeyi canlı kalkan olarak kullandığı insanlarla çevrelediğini anlattı.
Times'a konuşan Tuğgeneral Hajar İsmail, koalisyonun da IŞİD'in kimyasal silah olarak hidrojen sülfür üretilen bu santrali askerler ve sivillere karşı kullanabileceği konusunda uyarıldığını söyledi. İsmail, patlatılırsa etkisi 10 km'ye kadar yayılacağı düşünülen santralin bölgede karşılaşılabilecek en büyük tehdit olacağını belirtti.
Santralde eskiden direktör yardımcısı olarak çalışan ve ailesini korumak amacıyla ismini vermek istemeyen bir kaynak, Times'a IŞİD'in köylerde havaya ateş açarak erkekleri kadın ve çocuklardan ayırıp, esir olarak santrale yürümeye zorladığını anlattı.
Guardian gazetesi muhabiri Martin Chulov ise, IŞİD'iden kaçan Musullular arasında gizli bir "yeraltı direnişi" uyandığını yazdı.
Peşmerge sınır kontrol noktasında Chulov'a konuşan, aynı aileden iki Musullu, IŞİD karşısında gizlice örgütlenebilmek için eğitim aldıklarını ve şehrin farklı bölgelerinde direnişe katılmaya hazır gruplar olduğunu belirtti. Musullu kaynak, "Bize destek olan insanlar olduğunu biliyoruz, ancak kim olduklarını söyleyemiyoruz. Çok büyük bir hareket değil, ancak gerçekleşmek üzere" dedi.
Irak'ta eski istihbarat şefi olduğunu söyleyen ve Abu Jameel olarak kendini tanıtan bir başka Iraklı, IŞİD'in savaş stratejilerini öğrendiklerini ve onları taklit edeceklerini ifade etti. Jameel, "Onlar bizi yataklarımızda öldürdüler, biz de onlara aynısını yapacağız. Onlarla aramızda bir kan davası var ve artık hesaplaşılmalı" dedi.
Guardian'dan Fazel Hawramy de, peşmerge güçleri ile IŞİD üyelerinin daha önce yaşadığı ve terk ettiği, yerin 20 metre altındaki bir tünelden izlenimlerini aktardı. Peşmerge güçlerinin tünelde tavanın altına sıkıştırılmış bir Kur'an'ın bubi tuzağı olduğunu fark ettiğini anlatan Hawramy'nin yazısında şunlar aktarıldı:
"Tünelde, geçiş yolları arasında teller çekilmiş. Tahta ve demir çubuklar kullanılarak tavan desteklenmiş ve tünelin çökmesi engellenmiş. Duvardaki bir bayrakta 'Tanrı yok ama Allah var' yazıyor." Hawramy, IŞİD'in terk ettiği tünelde bazıları kırılmış yumurtaların olduğu tepsiler, suda bırakılmış nohutlar, her yere saçılmış ay çekirdeği kabukları ve tavaların durduğu bir gaz sobası bulduklarını anlattı.
"Tüneldeki IŞİD militanları belli ki sonuna kadar savaşmak için hazırlanıyorlardı. Yerin altında, evin odalarında, peşmergenin tünele girmesi durumunda savunma için kullanıldığı düşünülen çantalarca toprak tavana kadar yükseliyordu."
Daily Telegraph gazetesinden Josie Ensor da, batı medyasından Musul yakınlarındaki Badana Gavra'ya giren ilk gazeteci olarak, IŞİD bombalarının yakıp yıkdığı köylerine geri dönen Iraklılarla konuştu. Badana Gavra, Musul yolunda IŞİD'den kurtarılmış dokuz köyden biri.
Haberde, Guardian gazetesinin aktardıklarına paralel olarak, olası bir operasyona hazırlık yapmış olduğu anlaşılan IŞİD'in köyü bubi tuzaklarıyla doldurduğu aktarıldı. Yüzbaşı Hoshiar Harki, Daily Telegraph muhabiri Ensor'a 24 saat içinde yüz bubi tuzağı bulduklarını söyledi. Peşmerge güçleri de, köyde yaklaşık 30 IŞİD üyesinin son haftalarını hava saldırılarından evlere dönüştürülmüş tünellerde korunarak geçirdiklerini belirtti.
IŞİD'in izlerini takip eden muhabir, cihatçıların evlerden birinin duvarına büyük harflerle "Burada davamız için öleceğiz" yazdığını aktardı.
Daily Telegraph'a konuşan 34 yaşındaki Musullu Abbas Abbed, Peşmerge'nin evinin hâlâ mayınlarla dolu olduğunu söylemesi üzerine evine henüz giremediğini anlattı.
"Tekrar burada olmak fazlasıyla duygusal bir an. İki yıl iki ay önce, her şeyi bırakıp burayı terk ettiğimizde elimizde hiçbir şeyimiz yoktu. Bana eski hayatımı hatırlatabilecek herhangi bir şey bulabileceğimi umuyorum - bana her şeyin yok edilmediğini gösterebilecek" diyen Abbed'e göre, Irak ordusu Musulluları terk ederek "barbarlarla baş başa bıraktı".
"Irak ordusu bizi korumayı başaramadı. Onlara yeniden güvenebileceğimizden nasıl emin olacağız?"