T24 - Muş'un Bulanık ilçesinde iki kişiyi öldürmek, 10 kişiyi yaralamakla suçlanan ve "kasten adam öldürmek", "sayı ve nitelik bakımında vahim olan silah veya mermilerin satın alınması, bulunması" suçlarından haklarında dava açılan 2 gönüllü köy korucusunun davasında mahkeme, korucuların tutuksuz yargılanmasına karar vererek, Turan Bilen ve Metin Bilen'i serbest bıraktı. Bu arada bilirkişi raporunda olayın oluşuna ilişkin net bilgiler yer almadı.
Muş’un Bulanık ilçesinde iki kişinin hayatını kaybettiği olaylara ilişkin davanın ikinci duruşmasında tahliye kararı çıktı. İki kişiyi öldürmekle suçlanan gönüllü köy korucusu Turan Bilen ve kardeşi Metin Bilen tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi. Bilen kardeşlerinin tahliyesinde bilirkişi raporu etkili oldu.
Bulanık’ta Aralık 2009’da DTP’nin kapatılmasına tepki olarak yapılan gösterilerde manifaturacı köy korucusu Turan Bilen’in açtığı iddia edilen ateş sonucu Kemal Ağcan ile Necmi Oral ölmüş 10 kişi de yaralanmıştı.
'Türk'e yumruklu saldırı', duruşmayı Ankara'ya taşıdı
Radikal gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre başlatılan soruşturma neticesinde Bilen kardeşler hakkında "kasten adam öldürmek", "sayı ve nitelik bakımında vahim olan silah veya mermilerin satın alınması, bulunması" suçlarından dava açıldı. Dava güvenlik gerekçesiyle önce Samsun’da görüldü, ilk duruşmada kapatılan DTP’nin siyasi yasaklı genel başkanı Ahmet Türk’e yumruklu saldırı yapılınca dava Ankara’ya taşındı. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ikinci duruşmayı BDP milletvekilleri Hamit Geylani ile Nuri Yaman da izledi.
Duruşmada Mahkeme Başkanı İbrahim Kozan, olaylara ilişkin görüntü kayıtlarının bilirkişi tarafından incelenerek rapor hazırladığını söyledi.
Mağdur yakınlarının avukatlarından Kadir Karaçelik, rapora itiraz ederek, "Öncelikle TÜBİTAK’tan kabul görmediği takdirde de Adli Tıptan rapor alınmasını talep ederiz Sanık veya sanıkların ateş ettiğine dair müteaddit defalar ateş ettiği belirlenmesine rağmen bu husus görüntülenmemiştir" diye konuştu. Sanık avukatları ise raporun bilimsel olduğunu öne sürdü.
Müdahil avukat Kadir Karaçelik, sanıkların tutukluluk durumuna ilişkin olarak söz almak istedi.
Ancak Mahkeme Başkanı İbrahim Kozan ‘sonra söz vereceğim’ diyerek bu talebi reddetti. Mahkeme heyeti, avukatlara söz vermeden ara karar için müzakereye geçti. Verilen aranın ardından Hakim Kozan kararını açıklamak üzereyken avukatlar uygulamaya itiraz etti. Avukat Nuri Özmen, söz talebine rağmen bunun dikkate alınmayarak müzakere yapılmasının hukuka aykırı olduğunu söyledi.
Hâkim Kozan bunun üzerine "Öyle atladık diyelim" demesi üzerine Özmen, "Hukukta varsayım olmaz" yanıtını verdi. Avukat Özmen’in "meslektaşlarımızın dinlenilmesi gerekirdi, hakkımızı kısıtlıyorsunuz" şeklindeki itirazını yinelemesi üzerine Hâkim Kozan, "Hakkınızı kısıtlayacağım, 10 tane daha dosyam var. Hakkın kötüye kullanılması durumu söz konusu" diye konuştu. Bunun üzerine Hâkim Kozan mağdur avukatlarının daha önceki duruşmada ayrıntılı savunma yaptıklarını Ancak avukat Kadir Karaçelik’in tutuklama, tahliye talebine ilişkin görüş belirtilmesinin reddine karar verildiğini açıkladı.
'Katiller...'
Mahkeme verilen ara kararında avukatların gizli tanıkların dinlenilmesi, görüntülerin de adli tıpa gönderilerek ekleme ve çıkarma yapılıp yapılmadığının tespitine ilişkin talebini reddetti. Mahkeme ayrıca olaylar sırasında görev yapan üç yerel gazete muhabirinin dinlenilmesi talebini de reddetti. Mahkeme ayrıca toplanan deliler dosya kapsamı ve görüntü inceleme uzmanınca düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde suç vasfında değişiklik olma ihtimali nedeniyle sanıklar Turan Bilen ve Metin Bilen’in tahliyelerine karar verdi. Kararın açıklanması sırasında bazı mağdur yakınlarının "Katiller..." diye bağırdıkları görüldü.
Bilirkişi: Anlaşılamadı
17 DVD ve 7 CD üzerinde Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce yapılan bilirkişi incelemesinin ardından hazırlanan raporda olayın oluşuna ilişkin net bilgiler yer almadı. Raporun onuncu sayfasındaki görüntü incelemesinde ölüm ve yaralama anına ilişkin olarak şu değerlendirme yapıldı:
"Bir şahsın (muhtemelen) vurularak yere düştüğü ancak bu şahsın nasıl ve ne şekilde vurulduğunun görüntü kayıtları içerisinde yer almadığı, kameramanın gaz silahlarının çıkardığı sesten farklı muhtemel bir ateşli silaha ait sesi 5 el ateşlenirken kaydedildi. Görüntüler arasında yaralılar ve/veya ölüler olduğunun görüldüğü, bunlara yardım için çevreden insanların geldiği, bu ölüm ve/veya yaralamalarının nasıl ve ne şekilde meydana geldiğinin mevcut görüntüler arasında yer almamaktadır."
Raporun sonuç bölümünde "Ölüm ve yaralama olaylarıyla ilgili olarak bunların nasıl kim/kimler tarafından meydana getirildiğine dair herhangi bir görüntü kaydına rastlanılmamıştır" denildi. Görüntülere ekleme çıkarma yapılıp yapılmadığının belirlenmesinin mümkün olmadığı ifade edilerek "Anlam ve etki değişmesine neden olabilecek nesne ekleme çıkarma veya değiştirme gibi herhangi bir montaj emaresine rastlanılmamıştır" denildi.
