Gündem

'19 Aralık 2000'de insanlık iflas etti'

Operasyonda görev alan erlerin yargılanmaya başlandığı gün, 10 sene önce yaşanaların iki önemi tanığı konuştu...

24 Kasım 2010 02:00

T24 - "Bayrampaşa Cezaevi’ne yapılan 'Hayata Dönüş' operasyonuyla, sadece hukuk devleti değil insanlık da iflas etmiştir." Operasyonda görev alan erlerin yargılanmaya başlandığı gün, 10 sene önce yaşanaların iki önemi tanığı konuştu.

19 Aralık 2000’de, Türkiye’nin birçok yerindeki cezaevlerine yapılan 'Hayata Dönüş' operasyonları, Bayrampaşa Cezaevi’nde 12 kişinin ölümüyle sonuçlandı.  Ntvmsnbc'de yer alan haber şöyle: 

'Baro avukatı sanıkları savunmak istemedi' haberi için tıklayınız...


'Diri diri yaktılar'  



Bugün, operasyonda görev yapan 33 erin yargılanmasına başlanırken, müdahalede koordinasyon subayı olarak bulunan Zeki Bingöl ile dönemin Fazilet Partisi Milelletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Mehmet Bekaroğlu NTV’ye konuk oldu. 

Emeki subay ve 'Bayrampaşa Cezaevi Gerçeği' adlı kitabın yazarı Bingöl, o dönemle ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. 

Cezaevine arka kapıdan girenlere dikkat çeken Bingöl, "Görüşmeler olumlu geçiyordu. Sayın vekilim cezaevinden çıkarken, arka kapıdan birileri içeriye sokuluyordu. Vekilim, özür dilerim ama, kızarmış bir suratla dışarıya çıkıyordu. Gündüz yapılan iş gece bozuluyordu" şeklinde konuştu. 

Asıl sorumluların isimlerini sayan ve askerlerin yargılanmasına tepki gösteren Bingöl, cezaevinde silah bulunduğunu da belirtti. 


'İNSANLIK İFLAS ETTİ' 

O dönem, mahkumlarla devlet arasında mekik dokuyan Mehmet Bekaroğlu da, Bayrampaşa Cezaevi’ne müdahaleyle sadece hukuk devletinin değil insanlığın da iflas ettiğini söyledi. 

Askerlerin yargılanmasını 'komik' olarak nitelendiren ve 'Türk halkıyla dalga geçiliyor' diyen Bekaroğlu, o askerlerle birlikte kendisinin de yargılandığını belirterek şunları söyledi: 

"Dönemin Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, arabuluculuk yaptığım ve sonrasındaki açıklamalarım nedeniyle beni dava etti ve tazminat istiyor. 

Biz o dönemde, yumuşatmak için kendisiyle konuşuyorduk. Diyorduk ki, 'Başbakan, Adalet Bakanı, Başbakan Yardımcıları bu işi çözmek istiyor. Lütfen kolaylaştırın.' Bize gülüyordu ve 'bakmayın siyaset böyle şeyler yapar, biz de işimizi biliriz' diyordu. 'Devletten söz ediyorum' dedim; ‘yav işte...’ karşılığnı aldım. 

...Nasıl bir paralel devletse, bu işi yaptı. Biz bunları söylediğmiz için zavallı askerlerle birlikte yargılanıyoruz."