Hükümetin 2009 programında varolan verilere göre, Türkiye'de 25-64 yaş arası kadın nüfusunun yüzde 77'sinin eğitim düzeyi ilköğretim ve altdüzeyde bulunuyor.
Hükümetin 2009 Programı'nda, eğitim alanında mevcut durum anlatılarak, hedeflere yer verildi.
Programda 2006 yılı verileri baz alınarak yapılan değerlendirmeye göre, Türkiye'de 25-64 yaş arası kadın-erkek nüfusunda ortaöğretimi bitiremeyenlerin oranı 71 iken, OECD ve AB ülkelerinin ortalaması yüzde 31 düzeyinde. Türkiye'de ortaöğretim düzeyinde eğitim alanların oranı yüzde 18, yükseköğretim düzeyinde eğitim alanların oranı yüzde 10 iken; OECD ülkelerinde ortaöğretim görenlerin oranı yüzde 42, AB ülkelerinde yüzde 45, yükseköğretim görenlerin oranı OECD ülkelerinde yüzde 27, AB ülkelerinde ise yüzde 24 olarak belirlendi.
Cinsiyetlere göre eğitim durumu
"OECD ve AB ülkelerinde eğitimde cinsiyetler arasında düzgün bir dağılım görülürken,
Türkiye'de kadınlar aleyhine bir durum söz konusudur" denilen programda, cinsiyetlere göre istatistiklere yer verildi.
Buna göre Türkiye'de 25-64 yaş arası kadınların yüzde 77'sinin eğitim seviyesi ilköğretim ve altında. Bu konuda OECD ve AB ortalaması yüzde 32. Türkiye'de söz konusu yaş grubunda kadınların yüzde 15'inin eğitim seviyesi ortaöğretim, yüzde 8'inin eğitim seviyesi yükseköğretim düzeyinde. OECD ülkelerinde ortaöğretim mezunu kadınların oranı ortalama yüzde 41, AB ülkelerinde ise yüzde 44 düzeyinde gerçekleşiyor. Türkiye'deki erkeklerin yüzde 67'sinin
eğitim seviyesi ilköğretim ve altında. Türkiye'de erkeklerin yüzde 21'i ortaöğretim, yüzde 12'si yükseköğretim mezunu.
AB ülkelerinde yükseköğretime giden kadınların oranı erkekleri geçiyor
Aynı yaş grubunda AB ülkelerinde kadınların yükseköğretime gitme oranının erkeklerden yüksek, OECD ülkelerinde ise eşit düzeyde olduğu tespit edildi. Eğitim düzeyi "yükseköğretim" seviyesinde olan kadınların oranı OECD ülkelerinde yüzde 27, AB ülkelerinde yüzde 25. AB ülkelerinde erkeklerin yüzde 23'ü yükseköğretim mezunu.
2006 yılı "Eğitimde Kalma Beklentisi" istatistiklerine göre, Türkiye'de "eğitimde kalma beklentisi" süresi genel nüfusta 12.3 yıl. Ancak bu oran kadın nüfusunda 11.5 yıla düşerken, erkeklerde 13.1 yıla çıkıyor. "Eğitimde kalma beklentisi" süresi OECD ülkelerinde genel olarak 17.5 yıl iken bu rakam kadınlarda 17.9'a yükseliyor, erkeklerde ise 17.1 yıla düşüyor. AB ülkelerinde de "eğitimde kalma beklentisi" süresi genel olarak 17.6 iken, kadınlarda bu süre
yüzde 18.1'e çıkıyor. AB ülkelerinde erkeklerin "eğitimde kalma" beklentisi 17.2 yıl.
Programda, "OECD ve AB-19 ülkelerinde eğitimde cinsiyetler arası düzgün bir dağılım görülürken Türkiye'de kadınlar aleyhine bir durum söz konusudur. Eğitimde kalma beklentisi Türkiye'de, OECD ve AB-19 ülke ortalamalarına kıyasla daha düşüktür. Ayrıca söz konusu ülkelerde kadınlar erkeklere kıyasla daha fazla eğitimde kalmalarına rağmen Türkiye'de bu durum tam tersidir" denildi.
157 bin kız çocuk okula gitmiyor
Programda, ilköğretim çağında olup okula gitmeyen çocuklara ilişkin istatistiklere de yer verildi. "İlköğretime geç kayıtlar, bitirmeden ayrılanlar ve başta kızlar olmak üzere kırsal kesimdeki çocukların eğitime erişimindeki sorunlar" okullaşma oranının istenilen düzeyde artmasını engelleyen başlıca faktörler arasında gösterildi.
2006-2007 eğitim-öğretim dönemi sonundaki verilere göre, ilköğretimden mezunların içinde kızların oranının Türkiye genelinde yüzde 46.4 düzeyinde olduğu saptandı. Bu oranın en düşük gerçekleştiği il ise yüzde 32.1 ile Muş olarak tespit edildi.
2007-2008 eğitim-öğretim yılı verilerine göre ilköğretim çağında olup da eğitim dışında kalan 190 bin çocuktan 157 bini kız, 33 bini erkek. Buna göre zorunlu temel eğitime dahil olmayan her 5 çocuktan 4'ü kız.
Okul terkleri azalacak
2009 Yılı Programı'nın "Temel Hedef ve Amaçlar" başlıklı bölümünde konuya ilişkin şöyle denildi:
"İlköğretimde ve ortaöğretimde okul terklerinin azaltılması için kırsal kesimde yaşayan öğrencilerin ve ülke genelinde kız çocukların aleyhine olan durumun değiştirilmesine yönelik tedbirler alınacak, ortaöğretime geçiş oranları yükseltilecektir. Ortaöğretim, program türünü esas alan, yatay ve dikey geçişlere imkan veren, etkin bir rehberlik ve yönlendirme hizmetini içeren esnek bir yapıya kavuşturulacaktır."
"Eğitim dışında kalanların ve diploma almadan ayrılanların, e-okul veri tabanı ve Yetiştirici Eğitim Programı" desteğiyle eğitime devam etmelerinin sağlanacağı belirtilen programda, ilköğretimden ortaöğretime geçiş oranlarının en düşük olduğu 10 ilde özellikle kız çocukları için pansiyon kapasitesinin artırılacağı kaydedildi."