Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe girişimi Türkiye'nin ekonomisini olumsuz yönde etkiledi. AKP iktidarının ekonomik sorunları çözme yöntemi de tartışmaların odağında oldu.
Aradan geçen 4 yıl boyunca dolar kuru 3 lirayı, ardından da lirayı aştı; sadece 2018-2020 arası çalışan sayısı 3,4 milyon azaldı; Merkez Bankası başkanı tarihi bir şekilde görevden alındı; çift haneye yükselen enflasyon kısa bir süre tek haneye inse de düşüş kalıcı olamadı.
Dört yıl önce bugün gerçekleşen darbe girişiminde 249 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi de yaralandı. Darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016’dan itibaren ilan edilen Olağanüstü Hal, hükûmetin çıkardığı Kanun Hükmünde Kararnameler ile FETÖ’cülerin temizlenmesi işlemine başlandı. Bu süreçte yaratıldığı düşünülen mağduriyetler kamuoyunda uzun süre gündem oldu. OHAL komisyonu kuruldu.
Dönemin Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi’nin 2017 yılında yaptığı hesaba göre başarısız girişimin ekonomiye etkisi 50 milyar TL (zamanın kuru ile 14 milyar dolar) olarak belirtmişti.
Hükümet darbenin ardından yabancı yatırımcı güvenini tesis etmek için çalışmalara başladı. Dolar kurunda artış engellenemezken ekonomi yönetimi bankalar aracılığıyla ekonomiyi canlandırmak için girişimlerde bulundu.
Dolar rekor üstüne rekor kırdı
15 Temmuz 2016 gecesi uluslararası piyasalarda dolar/TL 3.00’ı aştı. Kurun artışı çok uzun süre devam etti. Dolar/TL 2016 yılını 3.50’nin üzerinde tamamladı. Hain darbe girişiminin gerçekleştiği yılı dolar/TL 3,50 civarında tamamlasa da aradan yaklaşık 1,5 yıl geçtikten sonra dolar kuru ABD ile yaşanan gerilimler, sınır ötesi operasyon ve zaman zaman güvenlik endişelerinin de etkisiyle 7 liranın bile üzerine çıktı!
Merkez Bankası rezervlerinin tartışmalı olduğu Türkiye’nin Koronavirüs'ü salgınının ardından acil kodu ile döviz aramaya başladığı şu dönemde dolar/TL 6,85 bandında işlem görüyor. Ekonomi yönetimi Türk Lirası ile yurt dışında işlem yapılmasının önüne ciddi setler çekerek TL’nin çevrilebilirliğini sıkıntıya soksa da doları belli bir bantta tutmak istiyor.
Yabancı ekonomi kuruluşları Türkiye'nin notunu düşürdü
Darbe girişiminin ardından S&P, Moody’s ve Fitch Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Türkiye’nin kredi notu üç ülkede de ‘yatırım yapılamaz ülke’ konumuna geldi. Fitch, S&P ve Moody's'in Türkiye'ye verdiği ilk notlar yatırım yapılabilir seviyedeydi.
Merkez Bankası ne yaptı?
Yüksek faiz sebebiyle siyasi otorite tarafından sık sık eleştirilen Merkez Bankası darbe girişiminin ardından bir süre daha düşük faiz politikasına devam etti. Ardından merkez 3 yıl sonra faiz artırdı. Politika faizinin yükselmesi sonucu bankaların faiz artırması dolayısıyla mevduat faizleri de arttı. Bu durum yüksek enflasyonda belirleyici oldu. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı tartışmaları Türkiye’de uzun süredir sürerken 2019 yılında Başkan Murat Çetinkaya’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevinden alınmasıyla birlikte tartışmalar boyut değiştirdi. Çetinkaya yerine göreve getirilen Murat Uysal dokuz toplantı üst üste faiz indirdi.
Devlet kredilere kefil oldu
Hükûmet ekonomiyi canlandırmak için kredi musluklarını açtı. KOSGEB aracılığıyla birçok esnafa 50 bin TL'ye kadar kredi verildi. Faizsiz ilk yıl geri ödeme olmayan üç yıllık vadeli bu kredilere başvurularda birçok sıkıntı yaşandı. Kimi vatandaş online sisteme başvuramadı. Devlet ayrıca Kredi Garanti Fonu altında vatandaşın çekeceği kredilere kefil oldu böylece 250 milyar TL'lik kredi hacmi oluşturmuş oldu. KGF hacimleri daha sonra artırıldı.
İşsizlik rekor kırdı
Darbe girişimini ardından İşsizlikte son 6 yılın rekorları kırılmaya başlandı. Pek çok vatandaş yeni iş bulmakta zorlandı. Genç işsizliği tehlikeli boyutlara geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bütün patronları istihdam seferberliğine katılmaya çağırdı.
Seferberlikte 2 milyon yeni istihdam yaratılması bekleniyordu. Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na göre yaratılan yeni istihdam sayısı 700 bini aşmıştı.
Darbenin ardından istihdam seferberliği ilan edildi. 2017 Şubat döneminde işsizlik yüzde 12.7 ile 7 yılın zirvesine çıkmıştı. Corona virüsü salgının da etkisiyle işten çıkarma yasaklarına rağmen istihdam edilen kişilerin sayısında olağanüstü bir düşüş gösterdi. Türkiye ekonomisi yeni iş alanları yaratmakta zorlanırken Nisan 2018-Nisan 2020 döneminde çalışma çağındaki nüfus (15 ve daha üzeri yaştaki nüfus) 1,8 milyon artarken istihdam 3,4 milyon azaldı.
Enflasyon frenlenemedi
Darbe girişiminden bir sene sonra yüzde 11.72 ile son 5 yılın rekorunu kırmıştı. Aradan geçen dönemde yapılan yurt çapındaki indirim kampanyalarına rağmen enflasyonda düşüş frenlenemedi. Enflasyon geçici bir süre tek haneye inerken aradan geçen sürede tekrar çift haneye çıktı. 2020 Haziran ayında enflasyon geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,62 arttı. Enflasyon Türkiye ekonomisinin kronik bir sorunu olarak durmaya devam ediyor.