15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargâhı'nda yaşananlara ilişkin aralarında eski Yüksek Askeri Şura üyesi Akın Öztürk, eski Genelkurmay Personel Daire Başkanı Mehmet Partigöç ve eski Stratejik dönüşüm Dairesi Başkanı Mehmet Dişli dahil 221 sanıklı davanın ilk duruşmasına 22 Mayıs'ta (dün) görüldü.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonuna hâkim ve savcıların kullandığı protokol kapısından önce Akın Öztürk, Mehmet Partigöç ve Mehmet Dişli'nin de aralarında bulunduğu 48 sanık, jandarma komandolarının oluşturduğu güvenlik koridorundan geçerek alındı.
Akın Öztürk: Darbe girişiminden haberim yoktu
Sanıklardan darbe girişiminin askeri kanadının bir numarası olduğu iddia edilen Hava Kuvvetleri eski Komutanı Akın Öztürk, kimlik tespiti sırasında 2 çocuğu olduğunu belirterek, "Adresi bilmiyorum. Tutukluyum" dedi. Akın Öztürk savunmasında, "darbe girişiminden haberi olmadığını" öne sürerek,
"46 yıl boyunca bayrak, vatan, cuhuriyet için hizmet ettim. Vatanıma, milletime kurşun sıkacak değilim. Hain suçlamasıyla yargılanmak en büyük cezadır. Hiçbir bilgim, haberim yoktur. Çok kez şehit olma riskiyle karşı karşıya kaldım. Keşke şehit olsaydım da bu suçlamaya muhatap olmasaydım" diye konuştu.
Öztürk, sözlerine şöyle devam etti:
"Darbe toplantılarına katılmadım. 15 Temmuz'da torunlarımı özlediğim için Ankara'ya geldim. Korumalarımla makam şoförümü şehre yolladım. İçinde olsaydım korumalarımı yollar mıydım? Kızımı, torunumu bu işin içine sokar mıydım?
Genelkurmay Başkanı'nın Akıncı'da olduğunu öğrendikten sonra sivil kıyafetle yanına gittim. Akar, bana 'Bunları ikna et' dedi. 5 kez görüştüm, ikna edemedim. En son sabah görüşerek ikna ettim."
"Oğlumun katillerini öldürün"
Kimlik tespiti sırasında, 15 Temmuz’da şehit olan Mucip Arıkan’ın annesi Saliha Arıkan, "Oğlumun katillerini öldürün. Yavrumu bana verin" diyerek, bağırdı. Arıkan’ın sanıklara yönelik bağırmayı sürdürmesi üzerine Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, duruşmaya engel olduğu gerekçesiyle şehit yakınının salondan çıkartılmasını istedi.
Salonda gerginlik
Duruşma sürerken, müşteki yakınlarından bazıları, sanıklara yönelik sinkaflı ifadeler kullandı. Mahkeme Başkanı Dik, özellikle Saliha Arıkan’ın sürekli bağırması nedeniyle dışarı çıkartılmasını istedi. Bu sırada, sanık avukatlarından biri de "Salondan çıkartılsın" deyince müşteki yakınlarının tamamı buna tepki gösterdi.
Şehit yakınları, avukatlara "Teröristleri savunanlar teröristtir" ve "Hepiniz teröristsiniz" diye bağırdı. Duruşma, bu nedenle bir süre durdu. Yaşanan tartışmalar sırasında baygınlık geçiren Saliha Arıkan, sağlık görevlilerinin yardımıyla salondan çıkartıldı.
En önde Akın Öztürk
Yürüyüş planlaması kapsamında Yurtta Sulh Konseyinin yöneticilerinden olduğu ileri sürülen eski YAŞ üyesi, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk ilk sırada getirildi. Öztürk, diğer sanıklarla birlikte elleri kelepçeli yürütüldü. Sanıkların salona getirilmesi esnasında gazetecilerin görüntü alması için özel bir düzenleme yapıldı. Basın mensuplarının görüntü alabilmesi için sanıklar önlerinden geçirildi.
İdam tepkileri
Sincan Ceza ve İnfaz Kurumundan jandarma komandoları eşliğinde çıkarılan Akın Öztürk, Mehmet Partigöç, Mehmet Dişli, Gökhan Şahin Sönmezateş ve İlhan Talu'nun aralarında bulunduğu sanıklar, dava nedeniyle cezaevi önünde toplanan ve ellerinde Türk bayrakları bulunan çok sayıda vatandaş tarafından protesto edildi. Vatandaşlar, sanıklara doğru "İdam isteriz", "Vatan hainleri", "FETÖ'nün uşakları" diye bağırdı. Protestocular, "Bu millet ihanet edeni unutmaz", "Vatan haini FETÖ", "Katil FETÖ", "Dursun bu hayasızca AKIN" yazılı dövizler taşıdı ve tekbir etirdi. Bu sırada sanıkların üzerine urgan atıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da
müşteki konumunda
Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili hazırlanan Genelkurmay çatı iddianamesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ’Mağdur-müşteki’, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ise ’Mağdur’ olarak yer alıyor.
Geniş önlemler alındı
Sincan Cezaevi Kampusu’nde bulunan duruşma salonunda görülecek duruşma öncesinde cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cezaevine çıkan yollarda güvenlik noktaları oluşturuldu. Duruşma salonu çevresine jandarma ekipleri konuşlandırılarak, binanın çatısına keskin nişancılar yerleştirildi. Girişe polis ve jandarmaya ait TOMA’lar konuşlanarak önlem alındı.
Uçaksavar yerleştirildi
Duruşma öncesinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Duruşmanın yapılacağı adliye binası üzerine uçaksavar yerleştirildi. Bu sırada bir drone da havadan görüntü kaydetti. Saat 10.00 sıralarında başlaması planlanan duruşma öncesi sanıklar cezaevinden duruşma salonuna alınırken, basın mensupları tarafından görüntü alınmasına izin verildi.