Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından Londra ile ayrılık görüşmelerini yürütmekle görevlendirilen Michel Barnier, Brexit anlaşmasının ilk taslağını basına tanıttı. Barnier, 29 Mart 2019’u gecesi AB’den çıkacak olan İngiltere’nin hangi koşullar altında birlikten ayrılacağının belirlendiği taslağı açıklarken, “Bu müzakerelerde başarılı olmak istiyorsak, ki ben başarılı olmasını istiyorum, o zaman hızlanmamız gerekiyor” dedi.
120 sayfa uzunluğundaki 168 maddeden ve protokollerden oluşan metinde 30 Mart 2019 ile 31 Aralık 2020 arasındaki dönemin bir geçiş dönemi olacağından bahsediliyor.
Taslağa göre, AB hukuku 31 Aralık 2020 tarihinde son bulacak olan geçiş sürecinin sonuna kadar İngiltere’de geçerli olacak. Ancak İngiltere bu süre zarfında kurumsal haklardan faydalanamayacak ve politika oluşturma süreçlerine dahil olamayacak.
“Ortak mevzuat alanı”
Metinde bulunan en tartışmalı konu Birleşik Krallık toprakları içerisinde yer alan Kuzey İrlanda ile AB üyesi olan İrlanda Cumhuriyeti arasında görünmez bir sınırın nasıl oluşturulacağı ile ilgili. Taslak metne göre, İngiltere’nin İrlanda Cumhuriyeti’ne karadan tek sınırı olan Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasında sınır kontrollerinin oluşmasını engellemek için Kuzey İrlanda, AB’nin “ortak mevzuat alanı” içerisinde kalmaya devam edecek. Bu maddeye göre “ortak mevzuat alanında” malların serbest dolaşımı ve iki bölge arasındaki işbirliğinin sürdürülebilmesi için bir sınır olmayacak.
May: Kabul edilemez
Maddenin konunun çözümü için daha iyi bir seçenek sunulmaması halinde yürürlüğe gireceğine değinen Barnier, maddenin yürürlüğe girdikten sonra da değiştirilebileceğini söyledi. Ancak İngiltere Başbakanı Theresa May bu maddeye karşı çıktı.
AB’nin ortaya koyduğu bu maddenin “Birleşik Krallığın anayasal bütünlüğüne zarar vereceğini” belirten May, teklif edilenin “kabul edilemez” olduğunu ifade etti. May, “ortak mevzuat alanı”nın İngiltere’nin kendi toprakları içerisindeki ortak pazarı baltalayacağını söyledi.
“Hiçbir İngiltere başbakanı bunu kabul edemez” diyen May, konuya çözüm bulmak için ülkesinin AB ile görüşmeleri sürdürmeye devam edeceğini belirtti.
Bütçeye katkı 2020 sonuna kadar
Taslak ayrılık metninde yer alan bir diğer maddeye göre AB’nin yedi yıllık bütçe planlamasının da sonu olması sebebiyle İngiltere’nin 2020 yılının sonuna kadar AB bütçesine “katkı sağlamaya” devam edeceği belirtildi. İngiltere’nin ayrıca kırk seneden uzun süren AB üyeliği nedeniyle ödemesi gereken finansal katkıları da ödeyeceği ifade edildi.
Taslak metinde yer alan bir başka konu İngiltere’de yaşayan AB vatandaşları ile AB üyesi devletlerde yaşayan İngiliz vatandaşlarının Brexit sonrasındaki durumunu kapsıyor. Buna göre eğer 29 Mart 2019 tarihine kadar bu vatandaşlar kaldıkları ülkede en az beş sene yaşamış olurlarsa o zaman o ülkede süresiz bir şekilde kalmaya hak kazanacaklar.
Taslağa göre geçiş döneminde İngiltere’ye taşınan AB vatandaşlarının da İngiltere’de kalmaya haklarının olması gerektiği belirtilirken, İngiltere bu maddeye karşı çıkıyor. Yine taslağa göre, şu anda bir AB ülkesinde yaşayan İngiltere vatandaşları, Brexit sonrasında başka bir AB ülkesine taşınamayacaklar.
Avrupa Adalet Divanı kararları da bağlayıcı olacak
Ayrılık anlaşmasıyla ilgili herhangi bir anlaşmazlıkta Avrupa Adalet Divanı’nın yetkili olacağının belirtildiği taslak metinde, ayrıca geçiş sürecinin bitiminden önce Avrupa Adalet Divanı’nın alacağı kararların İngiltere’de de “bütünüyle bağlayıcı olacağı” aktarıldı.
Barnier’in çarşamba günü açıkladığı Brexit taslak metni aslında Aralık ayında AB ile İngiltere’nin üzerinde anlaştığı konuların hukuki dille yazılmış ve anlaşma metni taslağı haline getirilmiş hali.
En son üzerinde anlaşılan metnin yürürlüğe girmesi için 29 Mart 2019 tarihinden önce hem İngiltere’nin hem de AB’nin onayından geçmesi gerekiyor.
AFP,AP,dpa/DÇÜ,BÖ
© Deutsche Welle Türkçe