Şemdinli’nin bir köyünde 11 yaşındayken istismara uğrayan ve sanıkların tahliyesi sonrasında, Şubat 2017’de yaşamını yitiren ve ölümünün de intihardan kaynaklandığı öne sürülen 11 yaşındaki Esra Yücel ile ilgili davada 7 yıllık yargılama sonrasında mahkeme kararını yarın açıklayacak. Türkiye Kadın Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, Yücel'in ailesinden hiç kimsenin davanın takipçisi olmadığını belirterek, “Tehdit edildikleri için dosyada ne ablası ne abisi ne halası ne annesi, babası dosyanın takibinde can güvenliği nedeniyle yer almıyor. Biz, bugün Kadın Dernekleri Federasyonu olarak bu ülkede yaşayan kız çocuklarının yaşam hakkını savunmak adına buradayız. 3 Kasım'da yapılacak duruşmada kız çocuklarının sahipsiz olmadığını ve hukukta bunun varlığını tartışıyor olacağız. Kamuoyuna aslında burada seslenmek istiyoruz; bu bölgelerde son dönemlerde açılan birçok cinsel istismar davasında ne yazık ki failler ceza almıyor” dedi.
Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Oğlaklı köyünde yaşayan 11 yaşındaki Esra Yücel, 2016 yılında dışarı çıktığında Veysi, Zahir ve Nihat Yılmaz adlı kuzenler tarafından cinsel istismara uğradı. Sanıkların tutuksuz yargılanarak tahliyesi sonrasında Şubat 2017’de intihar ettiği iddia edilen Esra Yücel'in davasının karar duruşması yarın (3 Kasım) Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak.
Davayı takip etmek için Hakkari'ye giden TKDF Başkanı Canan Güllü, konuya ilişkin ANKA Haber Ajansı'na konuştu. Güllü, ailenin tehdit edildiği için davanın takipçisi olmadığını belirterek bölgedeki birçok cinsel istismar davası sanıklarının ceza almadığını anlattı.
Güllü, şunları söyledi:
"Size Hakkari'nin Yüksekova ilçesinden sesleniyorum; 3 Kasım'da (yarın) yapılacak Esra Yücel duruşmasına katılmak üzere Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak buradayız. Burada bulunmamızın ana nedeni, Esra Yücel'in üç kişi tarafından uğradığı tecavüzün aslında cezasız kalması. Bu nedenle buradayız.
Esra Yücel 11 yaşındayken üç kişinin tecavüzüne uğruyor. Bu üç kişi için dava süreci başladığında davada tutuksuz yargılanma söz konusu olduğu için daha sonra av tüfeği ile intihar ettiği söylenen Esra Yücel, vefat ediyor.
Bu süreçte zanlılar dışarıda olduğu için ceza almamış suçlular ile iç içe yaşıyoruz. Esra Yücel'in otopsisi incelendiğinde yukarıdan aşağı doğru bir tetiğe basma olayının varlığı da bu yaşta bir kız çocuğunun bunu, nasıl yapabileceğini 'şüpheli ölümler' diye her zaman bahsettiğimiz şüpheli ölümlerden birini oluşturuyor. Daha sonra kemik yaşı belirlenmesinde aslında yapılan inceleme sonucu Esra'nın 13 yaşında olduğu söyleniyor.
"3 Kasım'da yapılacak duruşmada Esra'nın ailesinden hiç kimse sahipsiz değil"
Şu an halihazırda 3 Kasım'da yapılacak duruşmada Esra'nın ailesinden hiç kimse takipçi değil. Çünkü tehdit edildikleri için dosyada ne ablası ne abisi ne halası ne annesi, babası dosyanın takibinde can güvenliği nedeniyle yer alamıyorlar. Biz bugün Kadın Dernekleri Federasyonu olarak bu ülkede yaşayan kız çocuklarının yaşam hakkını savunmak adına buradayız. Bizim gibi birçok arkadaşın bu konuda duyarlılığı ile bu davanın öncesinde aslında, basın özgürlüğünü çok konuştuğumuz bu günlerde bir kadın gazetecinin gündeme taşıdığını daha sonra da Timur Soykan'ın gündeme aldığı bir süreci de burada belirtmemiz gerekiyor.
3 Kasım'da yapılacak duruşmada kız çocuklarının sahipsiz olmadığını, cinsel istismar suçunun ceza görmesi gereken bir suç olduğunu ve hukukta bunun varlığını tartışıyor olacağız. Kamuoyuna aslında buradan seslenmek istiyoruz; bu bölgelerde son dönemlerde açılan birçok cinsel istismar davasında ne yazık ki failler ceza almıyor. Bunun onlarca sebebi var. Ben buradan döndükten sonra Sayın Aile Bakanı'nı ziyaret edeceğim ve buradan önce acil yardım hattımıza gelen, cinsel istismar konuları ile ilgili kendisini bilgilendireceğim.
"Türkiye'nin kız çocukları sahipsiz değil"
Bu bölgenin kız çocukları da sahipsiz değil, Türkiye'nin kız çocukları sahipsiz değil. Cinsel istismar bir suçtur ve bu suçun cezası olmalıdır. Hukuk düzeninde bu var ve bu kararın cuma günü Yüksekova Adliyesi'nden çıkmasını istiyoruz. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak yarın Hakkari Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nde dijital cinsel istismarı konuşacağız. Aslında bakarsanız Türkiye'de çocuklar üzerinden yürüyen istismarın bölgesi ve şehri yok. Sosyal medya arenasını kullanarak da bazı yetişkinler tarafından kız çocuklarımızı cinsel istismara ve tecavüze uğruyor. Tüm bunların giderilmesi adına önlem almak, gelişen teknolojilerle Meta'nın ya da Tiktok'un farklı alanlarda program uygulamasını sağlamak adına 7 bölgede 7 çalışma yapacağız aynı zamanda. Bunların sonuçları üzerinde yapay zekanın da kullanılacağı cinsel istismarı önleyici tedbirlerin alınması yönünde, dünya üzerinde bir çalışma yapılmasını sağlayacağız. Tüm bunlar için hep beraber mücadele etmek gerekiyor. Tüm bunlar içinde aslında basın özgürlüğüne de ihtiyacımız olduğunu bir kez daha altını çizmek istiyorum."