12 Şubat 2025 06:24
Güncelleme: 12 Şubat 2025 06:30
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca Kırsal Kavaklı Mahallesi yakınlarında faaliyet gösteren fabrikada 24 Aralık 2024'te meydana gelen ve 11 kişinin hayatını kaybettiğ patlamanın ardından yürütülen soruşturma tamamlandı. Ağır ceza mahkemesine sunulan iddianamede, 4 şüpheli hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
Balıkesir'in Karesi ilçesine bağlı kırsal Kavaklı Mahallesi'nde faaliyet gösteren patlayıcı üretim fabrikasının kapsül üretimi yapılan bölümünde patlama meydana gelmişti. Olayın ardından bölgeye çok sayıda 112 Acil Sağlık ve itfaiye ekibi sevk edildi. Ekipler, çöken kapsül üretim binasındaki 11 çalışanın yaşamını yitirdiğini belirlenmişti.
Patlamanın ardından iş yerinin güvenlik kameraları ile fabrika çevresindeki kamera görüntülerinin incelendiği belirtilen iddianamede, patlamanın meydana geldiği alandaki kameranın saat 08.27'ye kadar kayıt yaptığı, patlama anına ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, bunun sebebinin ise patlamanın etkisiyle kamera ve bağlantı sistemlerinin zarar görmesi olduğunun tahmin edildiği anlatıldı. İddianamede, jandarmanın araştırma tutanağına göre patlamanın dış etken kaynaklı yaşanmadığı belirtilerek, alınan numunelerin kriminal laboratuvarı incelemelerinde ise "PETN, sülfat, sodyum ve klorit iyonları" dışında herhangi patlayıcı artığına rastlanmadığı ifade edildi.
Patlamada yaralı kurtulan işçilerin ifadeleri de iddianamede yer aldı. İşçiler, olay günü rutin mesailerine başladıklarını, herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadıklarını, bir anda kendilerini moloz yığınlarının içinde bulduklarını anlattı.
İş yerindeki ebat kontrol makinesinin patlamadan 3-4 gün önce arızalanan sigortasının teknik birimdeki personel tarafından değiştirildiğini ifade eden işçiler, sorunun çözüldüğünü, bunun dışında kağıt makinesi hamurunda nem oranıyla ilgili yaşanan sıkıntının da giderildiğini belirtti.
İşçiler, patlamada ölen kimya mühendisi Özlem Özçakır'ın iş yerindeki kapsüllerin başka bir yere taşınmasını istediğini, bu hususta amirlerine bildirimde bulunmasına karşın sonuç alamadığını iddia ederek, kapsül stokunun fazla olduğunu ileri sürdü.
Güvenlik kamerası kayıtlarından da patlamanın olduğu noktaya denk gelen yerde fazla miktarda üretimi tamamlanmış ürün bulunduğunun görülmesinin tanık beyanlarını doğruladığı, bunların patlamanın tesirini artırdığı da iddianamede yer buldu.
İddianamede, şüphelilerden Serkan B'nin, savunmasında, patlayıcıların depolanma yerine ilişkin Özlem Özçakır'ın talebinin bir toplantıda gündeme geldiğini ancak yazılı olup olmadığını hatırlamadığını söylediği, daha sonra da beyanının ifadesinden çıkartılmasını talep ettiği aktarıldı.
Olayın hemen akabinde oluşturulan bomba uzmanı, kimya bilirkişileri, iş güvenliği uzmanları, elektrik elektronik mühendisi ve makine mühendisinden oluşan 7 kişilik bilirkişi heyetinin olay mahallinde yaptıkları incelemeler ile inceledikleri şirkete ait defter ve belgeler sonrası hazırladığı rapora da iddianamede yer verildi.
Raporda, depolandıkları alanda kimyasal maddelerin anlaşılamayan nedenle alev alması ve infilak etmesi sonucu, kapsül paketleme kısmında istiflenmiş, içinde patlayıcı madde barındıran sevkiyata hazır boxer kapsüllerin infilak etmesi sonucu ya da patlamada ölen işçilerden Selin K'nin kurutma odasından almış olduğu kabı önce paketlenmiş kapsüllerin üzerine koyup sonra Özlem Özçakır'ın odasına götürdüğü, önce bu kabın sonrasında da paketleme alanında bulunan sevkiyata hazır boxer kapsüllerin de infilak etmesiyle patlamanın yaşanmış olabileceği değerlendirildi.
Üretimi tamamlanmış kapsüllerin bulunduğu yerin yanındaki "lak" hazırlama odasında "lak sıvısının" infilak ederek hemen yanındaki üretimi tamamlanmış ve paketlenmiş kapsülleri infilak ettirme ihtimaline de işaret edilen raporda, patlamanın sebebinin tam olarak belirlenemeyen bir nedenle üretimi tamamlanmış ürünlerin istiflendiği, patlama çukuruna denk gelen yerde meydana geldiğinin tespit edildiği kaydedildi.
Raporda, ZSR Patlayıcı Sanayi AŞ'ye ait yönetim organizasyon şeması ile faaliyet konusu işin niteliği dikkate alındığında hiyerarşik yönetim yapısına göre şirketin operasyon direktörü Cem Y, şirket sorumlu müdürü ve işveren vekili Serkan B. ve kapsül montaj üretim hattında mühimmat üretim müdürü şüpheli Murad B'nin asli kusurlu oldukları, iş sağlığı ve güvenliği müdürü Hulusi Yağız A'nın ise işletmenin çeşitli birimlerindeki görevlendirmeler noktasında koordinasyon ve uygunsuzlukların işverene bildirilmesi konularındaki eksikliklerinden dolayı tali kusurlu görüldüğü kanaatine varıldı.
İddianamede, iş yeri yetkilileri olan şüphelilerin, tanık beyanları ile Özlem Özçakır'ın üretimi tamamlanmış ürünlerin uygun şartlara haiz başka bir depoya taşınması talebini karşılamamış olmalarının, bu şekilde bir tedbirin alınmış olması halinde bu mahiyette bir patlamanın engellenebileceği ya da en az hasarla bertaraf edebileceği kanaati ile üzerlerine atılı suçu işlediklerinin anlaşıldığı kaydedildi.
Balıkesir'in merkez Karesi ilçesinde 24 Aralık'ta patlayıcı üretilen mühimmat fabrikasının kapsül üretimi yapılan bölümünde meydana gelen patlama ve çökme nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetmiş, 7 kişi yaralanmıştı. Olayın ardından yürütülen soruşturma kapsamında Cem Y, Serkan B. ile Hulusi Yağız A. tutuklanmış, Murad B. adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Öykü Karayel, Burak Deniz ve Osman Sonant, Umami filmini anlattı |
© Tüm hakları saklıdır.