Müzik arkeoloğu Oğuz Elbaş'ın öncülüğündeki projeyle 11 Hitit çalgısı yeniden imal edildi. Enstrümanlar, Türk, İtalyan, Macar ve Portekizli müzisyenlerin oluşturduğu ''Hitit orkestrası''nın konserinde seyirciyle buluşacak.
Anadolu'nun en köklü uygarlıklarından Hititlerin çalgıları ve müziği, 3 bin 700 yıl sonra tekrar gün ışığına çıkıyor.
İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, ODTÜ, Devlet Tiyatroları, Opera ve Bale Çalışanları Vakfı'nın (TOBAV) ana ortaklıklarında hazırlanan ve Avrupa Birliği tarafından fonlanan ''KaleidoscopEurope'' projesi kapsamında ''Hattuşa'' etkinliği düzenlenecek.
Etkinlik kapsamında, Türk, İtalyan, Macar ve Portekizli müzisyenleri bir araya getiren ''Hattuşa Orkestrası'' 26 Eylülde ODTÜ Kemal Kurdaş Salonu, 28 Eylülde Çorum Devlet Tiyatrosu Sahnesi ve 2 Ekimde Portekiz'de konser verecek.
Hititlerin pek bilinmeyen ''müzik uygarlığını'' ortaya çıkaracak konserlerde, sanatçılar bu Anadolu uygarlığının yerel kıyafetleriyle sahneye çıkacak ve arkeolojik bulgulardan yola çıkılarak yeniden hayata döndürülen orijinaline çok yakın Hitit çalgılarını seyirciyle buluşturacak. Yüzyıllardır sessizliğe gömülen Hititlerin lir, arp, bağlama, kaval, çifte kaval, boru gibi üflemeli aleti, davul, darbuka ve çalparadan oluşan 11 çalgısının nağmeleri, 3 bin 700 yıl sonra ilk kez bu konserle duyulacak.
Çalgılardan çıkan özel seslere göre Ertuğrul Bayraktarkatal tarafından bestelenen eserin çalınacağı konserde ayrıca, hem Anadolu'nun hem de Avrupa'nın yerel ezgileri buluşacak, aynı eserde yeniden yorumlanacak.
''Günümüz sanatını etkileyebilir''
Projenin 15 yıllık bir çalışmanın sonucunda ortaya çıktığını söyleyen etkinliğin yazarı ve yönetmeni Oğuz Elbaş, çalgıların ölçümlerinin ODTÜ'de yapıldığını, üretimini İstanbul Teknik Üniversitesinden hocaların üstlendiğini ve imalatın 6-7 ay sürdüğünü bildirdi.
Elbaş, Hititlerde dini törenlerde müziklerin çok önemli olduğunu ve herhangi bir aksiliğin Tanrıya hakaret olarak görüldüğünü dile getirerek, bu nedenle törenlere günler öncesinden hazırlanıldığını ve Hitit müzisyenlerinin alanlarında profesyonel olduğunu kaydetti.
Hitit çalgıları hakkında o döneme ait kabartmalar ile yazıtlardan bilgi edindiklerini ifade eden Elbaş, çalgıların orijinallerine çok benzediğini ama bir orkestra içinde çalınacağı için üzerlerinde küçük düzenlemeler yapıldığını dile getirdi. Elbaş, ''Ortaya ilginç bir 'sound' çıktı. Bunlar günümüz sanatını etkileyebilir. Bazı üreticiler bu çalışmayı takip ediyor'' dedi.
Bazı Hitit geleneklerinin halen Anadolu'da sürdüğünü belirten Elbaş, sazların üzerine püskül bağlamının Hititlere dayandığını, Çorum'daki evlilik geleneğinin Hititlerink ile hala aynı olduğunu söyledi. Elbaş, ''Ölen adamın karısının kardeşine verilmesi Hitit geleneğidir. Üç etek, çarık gibi giysilerde benzerlikler var'' diye konuştu.
Türkiye'de müzik müzesi olmadığından yakınan Elbaş, ''Diğer ülkelerin var ama bizim farkımız bu müzik aletlerinin arkeolojik geçmişinin olması. Bu noktada tek ülkeyiz'' yorumunda bulundu.