Dünya
Deutsche Welle

11 Eylül'den sonra bitmeyen kâbus

11 Eylül saldırılarından kurtulanların yaşadıkları kâbus henüz bitmiş değil. Saldırıdan sonra birçok hastalıkla mücadele eden mağdurlar devletin desteğini talep ediyor.

11 Eylül 2015 10:37


O gün Gary Smiley'in hafızasına hiç çıkmamacasına kazınmış. Öyle ki yaşadıklarının yansıması bugün dahi peşini bırakmıyor. Smiley, 11 Eylül 2001'de ilk uçak Dünya Ticaret Merkezi'nin kuzey kulesini vurduğunda acil yardım görevlisi olarak olay yerinde uzun saatler çalışmış. Çalışma arkadaşları, itfaiyeciler, polisler ve gönüllülerle birlikte birçok kişiyi kurtarmış. Smiley, ikinci saldırıdan sonra olanları ise, "İkinci kule de vurulduğunda kendimi bir kadına siper ettim. İkimiz de hayatta kaldık" şeklinde anlatıyor.

Smiley'in yaşadıkları bununla da sınırlı değil. Ölüme bir kez daha yaklaştığı anı, "Kuzey Kulesi yıkıldığında yaklaşık 75 metre uzaktaydım ve kendimi bir kamyonun altına atarak hayatta kalabildim" şeklinde ifade ediyor. Bulunduğu yerden yardım ekiplerinin ceset parçaları üzerinden geçip hayatta olan kurbanları kurtarmaya gidişine tanık olan Smiley, ancak saatler sonra olay yerindeki diğer ekipler tarafından kurtarılabilmiş.

11 Eylül'den sonra hayata tutunmak

New York'ta doğup büyüyen Smiley bu kareleri unutamıyor. Yaşanan felaketten aylar sonra yeniden çalışmaya başlamış ve tecrübelerini başkalarına da aktarmış. Bugün ise geriye dönüp baktığında, "Yaşamıma devam edebilmem için çalışmam gerekiyordu" diyor. 19 yaşından beri acil yardım görevlisi olarak çalışan Smiley bu işin rüyalarındaki iş olduğunu söylüyor. Ancak birkaç yıl önce Smiley artık bu işi yapamaz hale gelmiş ve 48 yaşında erken emekliye ayrılmak zorunda kalmış. O zamandan bu yana da zamanının büyük bir bölümü doktorlarda geçmiş. Şikâyetleri ise denge problemi, bir türlü geçmek bilmeyen baş ağrıları ve böbrek problemleri. Bağışıklık sistemi oldukça zayıf düşmüş, aynı zamanda şeker hastalığına yakalanmış. Ruhsal durumundan ise söz etmeye dahi gerek duymuyor. Smiley, saldırıdan bu yana yaşadıklarını, "Hem fiziksel hem de ruhsal olarak bütün bu yaşadıklarım bir kâbus" sözleriyle ifade ediyor.

Diğer acil yardım görevlileri gibi onun da düzenli olarak uzmanlar tarafından muayene edilmesi gerekiyor. Yüksek doktor masrafları ise şu ana kadar devlet tarafından karşılanmış. Kongre 11 Eylül saldırılarında hayatta kalanlar için 2,78 milyarlık bir yardım fonu ayırmış.

Yardım görevlileri kaderlerine mi terk ediliyor?

Ne var ki bu program 2015'in bitiminde sona eriyor. Gary Smile için bu bir felaket. Zira Smiley'in sigortası bu doktor masraflarını karşılamak istemiyor. Felaketten kurtulan, ancak kanserle mücadele eden ve astronomik tedavi masraflarıyla yüz yüze gelen diğerleri için de aynı durum geçerli. Smiley‚“Devlet yardım etmediği takdirde 11 Eylül'de kurbanların yardımına koşanların dörtte üçü hayatını kaybedecek. Bu insanlar Amerika tarihinin en zor gününü yaşarken sahip oldukları her şeyi vermeye hazır olanlar” diyor ve ekliyor: ''Saldırıdan kurtulanlara yapılacak yardımın neden tartışma konusu dahi edildiğini anlamıyorum".

2 çocuğu olan Smiley'e umut veren ise kendisiyle aynı kaderi paylaşan başkalarının da olması. Bu insanlar birbirlerine kenetlenip, basın toplantıları düzenliyorlar, Kongre üyelerine ve senatörlere mektuplar yazıyorlar. Bu çabalar da etkili oluyor. Zira artık New York ve New Jersey'den bazı milletvekilleri de yardım uygulamasının yeniden yürürlüğe konulmasını talep ediyorlar.

Demokrat Partili Carolyn Maloney bu girişimlerin gerekliliğini‚ "Kurtarma ekiplerinin kahramanlığını övmek yeterli değil" sözleriyle vurguluyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle