Frankfurter Rundschau gazetesinde şu satırları okuyoruz:
“Kobani belki stratejik askeri önemi olan bir hedef değil. Ancak Kürtlere karşı tavrımız konusunda bir turnusol kağıdı testidir. Almanya, Iraklı Kürtleri bir ortak olarak kabul etti, silah gönderiyor ve onları eğitiyor. Suriyeli Kürtler konusunda bu tür bir tutum yok. Çünkü bu konuda tutum sergilemek, aynı zamanda bölgede fokur fokur kaynayan ve çözümü kolay olmayan diğer konularda da bir tutum belirlemeyi gerektirecek. Kimileri hiç birşey yapmadan uzak durmamız gerektiğini söylüyor. Bu kötü bir tavsiye. Çünkü hiçbir şey yapmamak da bir tutumdur. Kürtlerin çıkarlarına karşı ve diğer iki seçenekten biri için. Ancak Kobani testini geçemezsek terör milislerine ilişkin politikamız başarısızlığa uğrayacaktır. Çünkü şiddet sarmalı dönmeye devam edecek, bizi de giderek daha fazla içine çekecektir.“
Berliner Zeitung’daki yorumda Kürtlere destek verilmesi gerektiği savunuluyor:
“Esad’ı işin içine dahil etmek, kurda kuzu emanet etmek anlamına geliyor. Geriye Kürtler kalıyor. Kürtlerin savunma güçleri tam da Amerikalıların talep ettiği gibi iyi eğitimli, motivasyonu yüksek ve etkili. Kürtler Batı ile işbirliği yapmak istiyor ve derhal harekete geçebilecek durumdalar. Binlerce Kürt, Türkiye’de Suriyeli Kürtlerle birlikte savaşmak için hazır bekliyor.“
Regensburg kentinde yayımlanan Mittelbayerische Zeitung'da yer alan yorumda da Türkiye'nin tutumu eleştiriliyor:
“Kobani kentinden her gün bize ulaşan dehşet verici görüntülerin çarpıcı bir sembolik gücü var. Bir yanda IŞİD militanları, Kürtlerin kalesi konumundaki kenti korkunç şekilde bombardımana tutuyor, öte yanda görüş mesafesindeki Türk askerleri tanklarıyla yaşananları hareketsizce izliyor. Bu senaryo, dehşet verici bir şekilde Srebrenitsa katliamını hatırlatıyor. Uygar dünyanın barbarlığa karşı fiyaskosu şeklinde tarihe geçen meşaleyi.“
Ludwigsburger Kreiszeitung gazetesindeki yorumda ise radikal İslamcılara karşı Almanya'da alınan önlemlere işaret ediliyor:
“Güvenlik makamları, görünüşe bakılırsa yaşanan gelişmelere tepki verebilecek durumda. Birkaç hafta önce terör milislerinin Almanya’da yasaklanmasından bu yana açılan adli soruşturmaların sayısı buna işaret ediyor. Yüzlerce soruşturma açıldı. Ayrıca geçmişte Almanya'da saldırı düzenlenmesi defalarca engellenebildi. Yoksa bunlar unutuldu mu? Birçok İslamcı açısından değeri olmasa da bu ülke savunmasız değil. Daha ziyade yürürlükteki yasaların nihayet etkili bir şekilde kullanılması ve uygulanması gerekiyor.“