Sosyal Güvenlik Reformu 1 Ekim'de yürürlüğe girdi. Yeni yasayla birlikte günlük hayatımızda pek çok şey değişti ve değişmeye devam edecek. Bu değişikliklerden birisi de hastalardan alınan katılım payı hakkında.
Katılım payı aslında daha önce de değişik şekillerde uygulanıyordu. Nitekim 1 Ekim'den önce 1. basamak sağlık kuruluşunda 2-3 YTL civarında muayene katılım ücreti alınıyordu.
Ancak SGK, 29 Eylül'de yayınladığı Sağlık Uygulama Tebliği ile, katılım payına yeni bir düzenleme getirdi. Fakat kimi çevrelerce bu uygulama, sanki ilk defa başlamış ya da vatandaşın tamamen aleyhineymiş gibi lanse ediliyor.
Vatandaş lehine!
İşin aslı şu; daha önce 1. basamak sağlık kuruluşlarında alınan katılım payı, bundan sonra 1. basamakta alınmayıp, diğer basamaklarda alınacak. Buna göre;
İkinci basamak resmi sağlık kurumlarında (devlet hastaneleri) 3 YTL,
Eğitim ve araştırma hastanelerinde 4 YTL,
Üniversite hastanelerinde 6 YTL,
Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında 10 YTL, katılım ücreti alınacak.
Ancak burada bir noktaya dikkatleri çekmek istiyoruz. Özellikle 2007 yılından bu yana, SSK'lı ve Bağ-Kur'luların da özel hastanelere ve üniversite hastanelerine başvurmalarının yolu açılınca, bu hastanelerde gereksiz bir yığılma meydana geldi. Buralara başvuran hastaların neredeyse üçte ikisi, aslında hastaneye gelmesine gerek kalmadan 1. basamak dediğimiz sağlık ocakları ve diğer sağlık merkezlerinde tedavi olabilecek kişiler.
Bu vatandaşlar 1. basamağa hiç uğramadan direkt olarak büyük hastanelere veya üniversite hastanelerine geldiğinde, buralarda yaşanan yoğunluk hem hizmet veren için hem de alan için kaliteyi düşürüyordu. Bundan en fazla zarar görenler ise, gerçekten önemli derecede rahatsızlığı olup da büyük hastanelerde tedavi görmesi gereken vatandaşlardı. Yeni düzenleme, 2. ve 3. basamak sağlık kurumları ile özel hastanelere gereksiz hasta akışını biraz daha frenleyeceğinden, buralardaki hizmet kalitesini de önemli oranda artıracaktır. Diğer taraftan katılım payı her durumda ve herkesten alınan bir ücret değil.
Suiistimaller kısıtlama getirdi
Nitekim 1. basamakta tedavi olanlardan hiçbir katılım payı alınmayacağı gibi, iş kazası-meslek hastalığı, kronik rahatsızlıklar, koruyucu sağlık hizmetleri ve organ nakilleri gibi pek çok durumda, kişiler 2. ve 3. basamak kuruluşa da gitse katılım payı ödemeyecekler.
2007 yılında vatandaşa her hastaneye başvurma hakkı verilince, başı ağrıyan bile özel veya üniversite hastanesine tedaviye koştu. Kimi hastanelerde başı ağrıyana çekap yapılmaya başlandı. Kimi hastanelerde bir kadına bir yılda 7-8 defa doğum yaptırıldı. Bu suiistimaller artınca da SGK 2. ve 3. basamak için katılım payı getirmek zorunda kaldı. En fazla katılım ücreti ise, en fazla suiistimalin yaşandığı özel hastaneler için getirildi. Yani kendimiz ettik, kendimiz bulduk. Kimsenin şikayet etmeye hakkı yok.
Eczacılar rahatsız
Yeni SGK tebliği ile getirilen düzenlemelerden birisi de katılım paylarının eczaneler tarafından tahsil edilmesi. Yeni düzenlemeden haberi olmayan pek çok vatandaş, eczanede kendisinden 3 ila 10 YTL katılım payı istendiğini görünce eczacı ile tartışmaya girişiyor. Eczacılar da bu durumdan çok rahatsızlar ve "biz muayene katılım ücretini neden tahsil ediyoruz, bunu hastaneler tahsil etsin" diyorlar.
Aslında eczacılar haksız sayılmaz ancak vatandaş hastanede zaten pek çok prosedürle uğraşıyor. SGK da bunu düşünerek, katılım paylarının hastanelerde değil, eczanelerde tahsilini uygun görmüş olmalı.