Gündem

10 yıldır süren manken Aslı Baş davasında beraat kararı çıktı

Sanıkları, yüklenen suçun işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraat etti

16 Ocak 2020 00:15

Mankenler kraliçesi Aslı Baş'ın 2010 yılında iş insanı Ahmet Bayer'in Bodrum'daki villasında ölü bulunması ile ilgili Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada karar açıklandı. Mahkeme tüm sanıkların beraatine karar verdi.

İki gün süren davaya haklarında müebbet hapis cezası istemi ile dava açılan tutuksuz sanıklar Ahmet Bayer, oğulları Hakan Bayer ve Volkan Bayer ile delilleri karartma suçundan 7,5 yılla yargılanan Murat Umirov, Aslı Baş'ın babası Mehmet Yavuz Baş ile sanıkların yakınları ve avukatlar katıldı. Sanıklar savunmalarında suçsuz olduklarını belirterek beraatlerini talep ederken, sanıklar ve avukatların son savunmalarını dinleyen ve 2 gün süren dava sonunda mahkeme heyeti kararını açıkladı. Heyet kararında, iş insanı Ahmet Bayer ile oğulları Volkan ve Hakan Bayer'in üzerine atılı kasten öldürme suçundan kamu davası açılmış ise de yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle ayrı ayrı beraatine karar verdi.

Heyet, davada suç delillerini gizleme ve yok etme suçundan yargılanan Murat Umirov, Ali Sefa Ekin ve Ramazan Demir'in de ayrı ayrı beraatine karar verirken, aynı davada yalan tanıklık suçundan yargılanan Beyhan Kuzugüdenlioğlu Strassner ve Melis Defne Strassner'in de yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verdi. Mahkeme, aynı davada suç delillerini yok etmek ve gizlemek suçundan yargılanan Hüsnü Cemal Ergün, Mustafa Ufuk Tan, Sait Hazar ve Veysel Arkan'ın da ayrı ayrı beraatine karar verdi.

Tutuksuz yargılanan sanıkların beraat kararı sonrası Aslı Baş'ın babası ve yakınları karara tepki gösterdi. Adliye salonundan moralleri bozuk çıkan aileyi yakınları telkin etti.

Mahkeme çıkışı açıklama yapan Ahmet Bayer, "8 senenin sonunda iftiralar, yalanlar çok şükür hepsi bitti. Adalet tecelli etti" dedi.

Aslı Baş'ın ailesinin avukatı Faruk Zorba, "Yargılanan bütün sanıklara beraat kararı verildi. Sonuç itibari ile mahkeme kararında dedi ki, 'Aslı Baş öldürülmemiştir, deliler yok edilmemiştir, delilleri yok eden kişiyi de beraat kararı verdi. Onca çelişkiye rağmen onca maddi bulgulara, kamera kayıtlarına, uyuşmayan beyanlara rağmen yalancı tanıklar hakkında da beraat kararı verildi. Ahmet Bayer'in FETÖ'nün 10 kişisinden birisi olan, en üst yönetiminde olan İhsan Kalkavan isimli kişiyi aradığı, yardım istediği, bu yardım çağrısı üzerine Bodrum İmamı Zeki Yağmur'u görevlendirdiğini, Zeki Yağmur'un da bu sanıklarla irtibata geçerek yargılamaya ve yargılamayı etkilemeye dönük girişimler içerisine girdiklerini bütün delileri ile ortaya koyduk. Bizim bu soruşturma dosyamızda yer almayan itirafçı ifadeleri, bizim bu iddialarımızdan bağımsız olarak bir kısım FETÖ'cülerin vermiş olduğu ifadelerde bu telefon kayıtlarının hepsi teyit edildi. Yargılamayı etkilemek için Ahmet Bayer'in bu terör örgütüne para verdiği tespit edildi ve bununla ilgili de Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Bu karardan şunu anlıyoruz. Türkiye'de yok edilmeye çalışılan, o dosyada açığa çıkan çoğu şey halen etkin. Bu davada FETÖ firarisi İhsan Kalkavan başarılı olmuştur. Yani çok şaşırtıcı bir karardı bu. Böyle bir karar beklemiyorduk. Bu karar Bölge Adliye Mahkemesinde, istinafta değişecektir. Suçlular cezasını bulacaktır. Bir kadın olan Aslı Baş'ın katilleri, bu hunharca cinayeti işleyenler özgürce dolaşamayacaklardır. Bu işin peşini bırakmayacağız" dedi.

Ne olmuştu?

Bodrum'da 21 Temmuz 2010 tarihinde turizmci Ahmet Bayer'in villasında 2003 yılında 'Miss Model Of The World' (Mankenler Kraliçesi) yarışması birincisi olan Aslı Baş ölü bulundu.

Gece saat 02.30 sıralarında, turizmci Ahmet Bayer'in Yalıkavak'taki Clup Flipper Tatil Köyü içindeki villasının, 6,5 metre yüksekliğindeki terasından düşerek yaşamını yitirmesi sonrası turizmci Ahmet Bayer, oğulları Hakan Bayer ile Volkan Bayer hakkında 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, yanlarında çalışan Murat Umirov hakkında ise 'Delilleri karartmak ve ortadan kaldırmak' suçundan 7,5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.

10 yıldır davam eden davanın 35'inci duruşmasında mahkeme heyeti kararını açıkladı.