Dünya
BBC Türkçe

10 büyükelçiden Osman Kavala açıklaması: Hollanda Başbakanı Rutte, 'Büyükelçimiz geri adım atmadı, aynı uyarıları gelecekte de yapacağız' dedi

"Hollanda'nın, AİHM kararlarına dikkat çekme hakkını her zaman saklı tuttuğunu Erdoğan'a anlattım"

01 Kasım 2021 14:23

Yusuf Özkan-Lahey/Hollanda

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, 10 ülkenin büyükelçisinin, iş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması ile ilgili yaptıkları açıklama konusunda geri adım atmadıklarını söyledi. Rutte, "Gelecekte de benzer uyarıları yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Mark Rutte, Pazar günü Roma'daki G20 Liderler Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile geçen hafta yaşanan "büyükelçiler krizini" görüştü.

Rutte, Erdoğan ile yaptığı görüşme sonrası, ülkesinden gazetecilere şunları söyledi:

"Hollanda'nın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına dikkat çekme hakkını her zaman saklı tuttuğunu Erdoğan'a anlattım. Bunun içişlerine müdahale değil, evrensel değerlerin teyidi olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca bunu gelecekte de yapmaya devam edeceğimizi söyledim. Bu da, ikili ilişkilerin bir parçası."

Rutte: 'Zayıflık işareti' yorumlarına katılmıyorum

Rutte, büyükelçilerin Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine atıfta bulundukları ikinci açıklamanın "zayıflık işareti" olarak algılanmasına ilişkin yorumlara da katılmadığını söyledi.

Hollanda Dışişleri Bakanı Ben Knapen de, büyükelçiler krizi ile ilgili bir soru önergesine verdiği yanıtta, büyükelçilerin geri adım atmadığını belirtti.

Hollandalı bakan, Osman Kavala'nın serbest bırakılmasına ilişkin çağrının, Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine uygun olduğunu teyit ettiklerini vurguladı.

Aralarında Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet'in de bulunduğu 10 ülkenin temsilcisinin, Kavala'nın serbest bırakılması ile ilgili yaptığı ortak açıklaması üzerine Erdoğan, büyükelçilerin "istenmeyen kişi" ilan edilmesi talimatını verdiğini belirtmişti.

Daha sonra ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda büyükelçileri, "Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine uygun davrandıklarını" teyit etmişlerdi.

Bu açıklama, Ankara tarafından "geri adım" olarak değerlendirilmişti.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir