Önce güzel haberi vereyim, 1-31 Mayıs tarihleri arasında yapılan Avrupa Bisiklet Yarışması’nda (European Cycling Challenge- ECC) İzmir birinci oldu. Avrupa’nın 52 şehrinin katıldığı yarışmada İzmir son ana kadar Polonya’nın Gdansk şehriyle büyük bir çekişme yaşadı. Yarışma bir ay boyunca şehir sınırları içinde bisiklete binilen mesafeyi ölçüyor dolayısıyla da en uzun mesafe bisiklet kullanılan şehir birinci oluyor. Yarışma sonucuna göre İzmir ili sınırlarında mayıs ayı boyunca 855002.1 km pedal basılmış. İkinci sıradaki Gdansk şehrinin ise 831496.7 km si var.
Peki kim düzenliyor bu yarışmayı, amacı nedir, bir önemi var mıdır, nasıl katılınılıyor ve sistem nasıl çalışıyor?
Yarışma Avrupa Birliği desteğiyle Bologna belediyesi tarafından hayata geçirilmiş, European Cycling Challenge ekibi tarafından altı yıldır organize ediliyor. Yarışmanın birincil amacı daha yaşanabilir kentler için hem kent yönetimlerini teşvik etmek hem de kentlerde bisiklet kullanımını artırmak. Yarışmanın önemi, şehrin yerel yönetimlerini geleceğe yönelik bisiklet öncelikli planlamalar yapmaya özendirmesi bu anlamda önlerine bir veri haritası koyması ve bir anlamda şehir dostları diyebileceğimiz bisiklet kullanıcılarıyla birlikte davranmaya, işbirliği yapmaya zorlaması. Yarışmaya bireysel ya da bir takım kurarak katılabilmek mümkün, yaptığınız kilometreler hem size veya takımınıza hem de şehrinize yazılıyor. İzmir’in resmi katılımcısı İzmir Büyükşehir Belediyesi. Sistem ücretsiz bir akıllı telefon uygulaması olan Naviki adlı programı telefonunuza yükleyip çalıştırmanız sayesinde bisiklete bindiğiniz sürelerde yaptığınız kilometrelerin kaydedilmesiyle işliyor.
Yarışma süresince her şehrin bisiklet kullanımına bağlı olarak bir ısı haritası çıkarılıyor, bu sayede şehrin hangi bölgelerinde daha çok bisiklet kullanıldığı, dolayısıyla geleceğe yönelik planlamalar yapılırken hangi önceliklerin verilmesi gerektiği anlaşılmış oluyor. Öte yandan, şehrin hangi bölgelerinde bisikletin az kullanıldığı, kullanılmadığı ya da kullanılamadığı da görülmüş oluyor. Bu tabi belediyeye paha biçilmez bir veri sunmuş oluyor. Sonrasında yapılacak şey bu verilerin değerlendirilmesi için harekete geçmek. Yarışma, bisiklet kullanıcılarını ve yerel yönetimleri, otomobil trafiğine boğulmamış, bisikletli ulaşımın yaygınlaştığı, sağlıklı ve mutlu yaşanabilir şehirler hedefi doğrultusunda bir araya getirmeyi de başarıyor.
İzmir geçen yıl katılıp 17. sırada tamamladığı bu yarışmada bu yıl başarıyı nasıl yakaladı? Görünen o ki şehirdeki bisiklet kullanıcılarını harekete geçiren büyük bir motivasyon yaratılmış, bu motivasyonu büyük ölçüde BUGEP (Bisikletli Ulaşımı Geliştirme Platformu) yaratmış. BUGEP şehirde bisiklete binen onlarca grubu ortak bir hedef doğrultusunda bir araya getirebilmeyi başarmış. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin samimi bir şekilde bisikletçilerle ve bisiklet gruplarıyla yan yana durma, işbirliği yapma gayreti de bu yıl iyice görünür olmuş. Belediyenin şehrin üç noktasında kurduğu ve bisikletçilere destek veren pitstop noktaları, hazırlattığı broşürler ve tanıtım videoları, hepsinden önemlisi de 22 Mayıs’ta yapılan “Başkanlar ile pedallıyoruz” turu bunun en büyük göstergesi. 22 Mayıs’ta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Buca, Karşıyaka, Çiğli, Bornova ve Güzelbahçe ilçe belediye başkanları ve yöneticilerinin İzmir’li bisiklet kullanıcıları ile birlikte Konak İskelesi ile Alsancak İskele arasında pedal çevirmeleri motivasyonu iyice artırmış.
Daha 3-4 yıl öncesinde metroya bisikletin tekerleğini bile (yolcuların güvenliği) gerekçesiyle sokmayan, bisikletçilerin bu nedenle eylem yaptığı bir anlayışın bu noktaya evrilebilmesi alkışa değer. Belediye bisikletin günümüz dünyasındaki “en azından marka değerini” anlamış görünüyor. Tabi bu başarı ve ortaya çıkan ısı haritası bisikletçilerin belediyeden beklentilerini yükseltecektir. Belediyenin hiç kuşkusuz daha yapacak çok çok şeyi var, sahil boyunca gezinti alanına yapılan bisiklet yolu, bisiklet kiralama sistemi elbette önemli ama ısı haritası İzmir’de insanların sadece gezinti amaçlı bisiklete binmediğini, bisikleti bir ulaşım aracı olarak kullandığını, işe gidip geldiğini, Bornova’nın, Buca’nın, Gaziemir’in de bisiklet yolları istediğini gösteriyor. Belediyenin Avrupa’da çok yaygın olan paylaşımlı yol düzenlemelerini bir an önce yapması gerekiyor. Yolun sağ şeridine çizeceği çizgiler ve yolun bisikletlilerce de kullanıldığını gösterir işaretlemeler bunun ilk adımıdır. Böylece bisikletliler sahilden çıkınca Basmane’ye, Buca’ya, Altındağ’a güvenli bir şekilde gidebileceklerdir.
BUGEP’in facebook sayfasına yazan Ahmet Arat’ın cümleleri yarışmanın nasıl kazanıldığını çok güzel anlatıyor: “Evet kazanan belli olmuş, yani biz. Herkesi tebrik ediyorum ama sonuç belli olmadan da zaten kazanmıştık. Babasıyla 150 km’ye yakın yol yapan minik çocuk, evden dışarı çıkmaya korktuğu halde gecenin köründe bisikletle Sasalı’ya kadar giden bayan, bize destek için patenle 500 km yol yapan arkadaşımız, teşvik için çeşitli ikramlar sunan, hediyeler dağıtan işletme sahipleri, tekeri patlayıp yolda kalan birinin haberini alıp, yedek lastikle tanımadığı bu kişiye yardıma koşanlar, bu yarış için bisiklet satın alan, destek için gece gündüz pedallayan, yorulmak nedir bilmeyen, işten eve dönerken yolu uzatabildiği kadar uzatan bizler… Çok güzel bir aile olduk. Herkese teşekkürler, bu güzel duyguları yaşattığı için. Çok güzel bir aile olduk…”
İzmirli bisikletçileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni bu başarıları için kutluyorum. İzmir bir bisiklet şehri olma yolunda mı? Evet. Bunu bir başlangıç sayalım, daha yapacak çok şeyimiz var, tekerler dönmeye devam etsin, bisiklet zilleri şehrin bütün sokaklarında çınlayana kadar.
Daha çok bilgi için tıklayın.