16 Kasım 2022

Terörden HDP zararlı çıkıyor

Çeşitli terör eylemlerinde teröre karşı çıkan HDP son İstiklal Caddesi saldırısında yine teröre karşı çıktığını açıklıyor. Siyaseten kayba uğradığını bile bile, HDP'nin terörü eleştirmemesi, hele de bir siyasal parti olarak bu çok ağır hataya düşmesi mümkün değil. Ancak... PKK ile arasında mesafe bulunduğunu herkesin anlayacağı bir dille çok net anlatması gerek

7 Haziran 2015 - 1 Kasım 2015... Arka arkaya iki genel seçim...

7 Haziran'da hiçbir parti Meclis'te çoğunluğu sağlayamayınca, beş ay sonra 1 Kasım'da yeniden seçime gidilen dönem.

Ne zaman bir terör saldırısı yaşıyorsak, herkesin aklına önce bu iki tarih arasındaki beş aylık süre geliyor. Üç gün önce İstiklal Caddesi'ndeki terör eyleminden sonra akla yine aynı dönem geliyor.

Hatta, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'na seslenerek, "o iki tarih arasında ne olduysa çık anlat, korkma" diyerek, kendine özgü üslubuyla konuşunca, iki parti arasında söz düellosu yaşanıyor.

İşte yaşananlar

Önce 7 Haziran - 1 Kasım 2015 arasında terör açısından neler yaşanıyor, onun özeti:

"- 11 Temmuz: KCK ateşkesi sonlandırıyor, terör yeniden başlıyor.

- 17 Temmuz: Tayyip Erdoğan AKP ile HDP arasında varılan Dolmabahçe Mutabakatı'nı tanımadığını söylüyor.

- 20 Temmuz: Suruç'ta IŞİD'li canlı bomba kendisini patlatıyor, 33 kişi hayatını kaybediyor.

- 22 Temmuz: Ceylanpınar'da 2 polis evlerinde uyurken öldürülüyor.

- 23 Temmuz: IŞİD Kilis'te sınırdan açtığı ateşle bir astsubayı, Diyarbakır'da PKK bir polisi öldürüyor.

- 24 Temmuz: TSK uçakları IŞİD hedefleri ile Kandil'deki PKK kamplarını bombalıyor.

- 11 Ağustos: Erdoğan çözüm sürecinin kaldırıldığını açıklıyor.

- 20 Ağustos: Lice'de PKK 4 askeri öldürüyor, Siirt'te yola döşenen patlayıcı sonucu 8  asker hayatını kaybediyor.

- 22 Ağustos: Şırnak'ta karakola düzenlenen saldırıda bir yüzbaşı hayatını kaybediyor.

- 5 Eylül: Cizre'de 20'ye yakın sivil çatışmalarda ölüyor.

- 6 Eylül: Dağlıca'da PKK saldırısı sonucu 16 asker ölüyor.

- 8 / 9 Eylül: Iğdır'da gümrük kapısını koruyan polislere yönelik saldırıda 13 polis hayatını kaybediyor.

- 10 Ekim: Ankara en kanlı günlerinden birini yaşıyor, barış mitinginde Ankara Garında iki ayrı bombanın patlamasıyla 102 kişi hayatını kaybediyor."

Terörün tavan yaptığı, çok kanlı bir beş ay.

İki seçim sonucu

7 Haziran 2015 seçimlerinde AKP yüzde 40.87 oranında oy alıyor ve TBMM'de 258 milletvekili çıkartıyor, iktidarını kaybediyor.

1 Kasım'da ise, oy oranını yüzde 49.50'ye yükseltirken, Meclis'teki sandalye sayısını 317'ye yükseltiyor, yeniden tek başına iktidar oluyor.

"HDP ise, beş ay önceki 7 Haziran seçimine göre, 1 Kasım'da büyük zarara uğruyor.

7 Haziran'da yüzde 13.12 oy oranıyla 80 milletvekili çıkartırken, 1 Kasım'da oy oranı yüzde 10.76'ya düşüyor. 21 milletvekili kaybederek, 59 milletvekili elde edebiliyor, 80'den 59'a geriliyor."

AKP kazançlı çıkar ve yeniden tek başına  iktidar olurken...

HDP büyük kayba uğruyor. Meclis'te dördüncü parti konumuna düşüyor.

Bahçeli boş konuşuyor

AKP'nin Anayasa değişikliği için HDPyi ziyaret etmesi üzerine Devlet Bahçeli daha bir hafta önce:

"AK Parti heyetinin Anayasa değişikliği için Meclis'te grubu bulunan siyasal partileri ziyaret etmesi son derece doğru ve doğal bir olaydır."

Hafta sonu düzenlediği mitingde HDP'ye yine yüklenen Bahçeli dün tekrar kendi fabrika ayarlarına döndüğünü ilan ediyor:

"TBMM'de bölücü sima istemiyoruz, terörist görmeye dayanamıyoruz. Terör örgütüne eleman devşiren, sözde Kürdistan propagandasıyla sabrımızı kevgire çeviren HDP'nin Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye yer almasına tahammül edemiyoruz."

Devlet Bahçeli'ye göre, AKP ziyaret ettiği zaman:

"- HDP Meclis'te grubu bulunan bir parti,

- Dolayısıyla ziyaret edilmesi doğru ve doğal!.."

Ama, o ziyaret dışında, Bahçeli'ye göre, "HDP Türk siyaset hayatında yeri olmaması gereken bir parti!.."

Bahçeli fena halde yanılıyor.

"HDP'nin terörle bağlantılı olduğunu iddia ediyor ve fakat işte seçim sonuçları gösteriyor ki, terörün en azgın olduğu bir dönemde en büyük zararı HDP görüyor ve ciddi oy kaybına uğruyor."

Meclis araştırmasına ret

Kaldı ki...

1 Kasım seçimlerinden sonra HDP Meclis'te bir girişimde bulunuyor.

"7 Haziran ile 1 Kasım arasında meydana gelen terör olaylarıyla bağlantılı olarak Meclis araştırılması açılmasını öneriyor.

Öneri AKP ve MHP oylarıyla reddediliyor."

Seçim sonuçlarının da gösterdiği gibi, halkın önemli bir bölümü HDP'nin PKK ile şu ya da bu biçimde bağlantısı olduğunu düşünüyor. Bahçeli de, sürekli bunu işliyor.

Çeşitli terör eylemlerinde teröre karşı çıkan HDP son İstiklal Caddesi saldırısında yine teröre karşı çıktığını açıklıyor.

Siyaseten kayba uğradığını bile bile, HDP'nin terörü eleştirmemesi, hele de bir siyasal parti olarak bu çok ağır hataya düşmesi mümkün değil.

Ancak...

PKK ile arasında mesafe bulunduğunu herkesin anlayacağı bir dille çok net anlatması gerek.

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Rodrigo’nun gitar konçertosu: Sabah saat 04

Rodrigo Deniz Gezmiş’in son isteğini öğreniyor. Hemen aynı yıl, 1972’de eşiyle birlikte Türkiye’ye geliyor, İstanbul ve Ankara’da konçertosunu çalıyor, konserler veriyor. Devrimci ruhlar birbirini hiçbir zaman yalnız bırakmıyor

Uçaktakilere küpe: Pınar Türenç bombaladı, Vali özür diledi

Vali Gül: "Sayın Bakanımız oradaydı, ben oradaydım, emniyet müdürümüz oradaydı, hiç kimse 'süpürün' diye talimat vermedi. Oldu mu böyle bir şey, bilmiyorum ama, olmuşsa maksadı aşmıştır, ben sizlerden özür diliyorum. Benim kapım sizlere 7 - 24 açıktır, ne zaman isterseniz görüşebiliriz"

Taksim yasağı 1 Mayıs yasağı değil!..

31 Mart seçimlerini genel olarak kaybetmenin hazımsızlığı var, derin yoksulluk ve ekonomik krizin hırçınlığı var, İktidarın sallandığı korkusu var...