27 Ocak 2017

MHP’lilere gönderilen başkanlık dosyası

MHP bu bilimsel araştırmaya sırtını dönüyor...

1950 - 2015 arasında 119 ülkeyi inceliyor. Başkanlık rejimi ile parlamenter sistemi karşılaştırıyor.

Başkanlık sistemi ile ilgili pek çok hukuki ve siyasi değerlendirmeler, o sistemin parlamenter sistemle karşılaştırmasını içeren çalışmalar, açıklamalar var.

İngiltere’de York Üniversitesinde Profesör Gülçin Özkan faklı bir çalışma yapıyor.

Başkanlık sistemini ve parlamenter sistemi ekonomiye, insani ölçülere, sistemin işlerliğine ilişkin veriler üzerinden karşılaştırıyor.

Çalışma geçen hafta Birgün gazetesinin pazar ekinde yayınlanıyor.

Özkan ondan ayrı olarak, geçen yaz aylarında Bodrum’da bir seminerde bu çalışmasını özellikle ekonomiyle yakından bağlantılı bir kesime sunuyor.

Çalışmanın üzerinde bir kez daha durmak gerek, çünkü gerçekten önemli bulgulara ulaşıyor. Düşünün, 119 ülkeyi 1950 ile 2015 arasında Başkanlık ve parlamenter sistem açısından, ekonomik veriler üzerinden incelemek, iyi bir çalışma, farklı bir analiz.

Katı ve istikrarsız

Başkanlık sisteminde:

  • Başkanın sahip olduğu güç, seçmenin verdiği sınırlı desteğin ötesine taşıyor. Sınırlı destek, çünkü belli bir oy oranı alarak Başkan seçiliyor. Ama, sahip olduğu güç o desteği kat kat aşıyor.
     
  • Başkanlık süresi sabit olduğu için bunun yarattığı bir katılık ortaya çıkıyor, o katılık bütün sistemi olumsuz etkiliyor.
     
  • Başkanlığı kazanan kişinin seçim sürecinde elde ettiği kazançlar ve kayıplar, Başkanlık süresi boyunca devam ediyor.
     
  • Başkan ile Meclis arasında meşruiyet tartışmaları bitmek bilmiyor.

Bunların demokrasiye etkisi olumsuz, 119 ülkenin incelenmesinin sonucu olarak.

Demokrasi yara alıyor

Nasıl olumsuz? Şöyle olumsuz:

Bizim gibi, gelişmekte olan ülkelerde demokrasinin işleyişi, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, sivil toplum gelişmiş ülkelere göre daha zayıf.

Başkanlık bu kurumları daha da zayıflatıyor.

Hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, sivil toplum yara alıyor. Bunun toplamında demokrasi iyiden iyiye zayıflıyor. Bu zafiyet bireylerin özel hayatını, hukuk karşısındaki güvenirliğini ciddi biçimde zedeliyor. O zafiyetin ve zedelemenin Başkanlıkta sonuçları var:

  • Yolsuzluk ihtimali daha fazla.
     
  • Etkin yönetim daha düşük.
     
  • Siyasi istikrar, öne sürülenin tam tersine, daha az.

Çünkü, her şeye tek bir kişi karar veriyor. Kurumlar yok, tek bir kişi var. İç politika, dış politika, bürokrasi, sosyal sorunlar, çevre, hepsine tek bir kişi karar verme durumunda kalınca, sistem ister istemez tıkanıyor.

Geçinmek zorlaşıyor

Ve Başkanlığın ekonomiye etkileri. Prof. Özkan’ın çalışmasına göre, önce sosyal göstergeler,

Başkanlıkta:

  • Sosyal refah harcamalarının milli gelire oranı daha düşük.

Parlamenter sistemde bu oran yüzde 9, Başkanlıkta yüzde 4.4. Parlamenter sistemde iktidara gelen siyasi parti halkın sosyal ihtiyaçları için daha çok para harcıyor.

  • Kamu harcamalarının milli gelire oranı daha düşük.

Parlamenter sistemde bu oran yüzde 30.1 iken, Başkanlıkta yüzde 18.7’ye düşüyor.

119 ülkenin 65 yıllık incelenmesi sonucunda Başkanlıkta temel ekonomik göstergelerin seyri şöyle:

  •  Kişi başına gelir düşüyor.
     
  • Yatırımlar azalıyor.
     
  •  Verimlilik düşüyor.
     
  • Dış ticaret hacmi daralıyor.

Kısaca, geçinmek daha zor hale geliyor.

Yüz elli yıllık tartışma

Dünyada anayasa hukuku teorisinde Başkanlık ve parlamenter sistem tartışmaları 19. yüzyılın ortalarına kadar gidiyor. Yaklaşık yüz elli yıllık tartışma.

O tartışma çok önemli bir sonuç getiriyor.

Demokrasinin kökleştiği, ekonomik açıdan gelişmiş ülkelerin hepsi, Amerika hariç, parlamenter sistemle yönetiliyor.

Demokratik kurumları zayıf, ekonomileri gelişmekte olan Güney Amerika ile Afrika ülkeleri ve Türki Cumhuriyetleri Başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Hiç birinde durum parlak değil.

Kaldı ki, son örnek Kazakistan.

26 yıllık Devlet Başkanı Nazarbayev “artık modern devlet yönetimine geçmemiz gerekiyor” diyerek, Kazakistan’da Başkanlık rejimine son vermek için adım atıyor. Tecrübe konuşuyor.

O tecrübeyi göz önünde tutarak, Prof. Özkan’ın özetlediğim çalışması Başkanlık sistemini gözler önüne seriyor.

Prof. Gülçin Özkan benim burada özetlediğim dosyanın orijinalini grafikleri, rakamları ve bilimsel verileriyle birlikte Meclis’te anayasa değişiklikleri görüşmeleri sırasında bütün MHP milletvekillerine gönderiyor.

MHP bu bilimsel araştırmaya sırtını dönüyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Colani-Türkiye: “Maslahata destek!”

Colani, bir röportajında “Türkiye ve Suriye’nin arasında geçmişten gelen tarihi ve coğrafi bir bağlılık var. Bunu çok iyi idrak ettik. İki halkın maslahatına destek vermek istiyoruz” diyor. Burada kullandığı “maslahat” sözcüğü İslami bir kavram. Türkiye ile kurmak istediği ilişki diplomatik olmaktan çok İslami temelli bir ilişki mi?

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

İngiliz + Amerikan planı: Suriye şimdilik Colani’ye emanet

Erdoğan onca kavgadan sonra, nasıl ki Mısır lideri Sisi ile anlaştı, Yunanistan ile anlaştı, AB ile anlaşmaya çalışıyor, diktatör Esad ile de anlaşmak için yollara düştü. Bütün olanların toplamında: İsrail ile yeniden el sıkışırsa... Artık yeni bir “İleri Üçlü” görmeye hazırlanın!.. Türkiye - Amerika - İsrail.

"
"