"Turizm eki", Almanya’da yayımlanan haftalık "Die Zeit" gazetesinin yaz aylarına girerken verdiği ek. Tatilde "gidilecek ülkeleri" bir haritayla gösteriyor, o ülkelerle ilgili bilgilere yer veriyor. Sadece turistik bilgiler değil, siyasal bilgiler de ekleniyor.
Sözünü ettiğim turizm ekinin tarihi 2013... Yedi yıl önce...
Şimde neden yedi yıl önceki ek? Üstelik, turizm eki... Bir Alman gazetesinde...
2013... Yedi yıl önce... Bizde henüz "tek adam rejimine" geçilmiş değil... Henüz anayasa değişikliği yok... Henüz parlamenter rejim... Tayyip Erdoğan henüz Başbakan...
O turizm ekinde:
Turistik amaçla gidilecek ülkelerin gösterildiği haritada, ülkeler özgürlük sıralamasına göre yer alıyor.
Ve Türkiye "özgürlüklerin gerilediği, yarı özgür ülkeler" arasında gösteriliyor. Daha 2013’te...
Vatanseverlik ve vatana ihanet
Geçen hafta "özgürlükler konusunda" Türkiye arka arkaya yeni deneylerden geçiyor.
Önce Suriye ile savaşla bağlantılı, başta İstanbul Valiliği ki, sonradan buna altı il valiliği daha ekleniyor, "savaşa hayır demek, bu yönde bildiri yayımlamak, gösteri yapmak yasaklanıyor, yasakla kalmıyor, savaşa hayır diyenler vatana ihanetle" suçlanıyor. Tersinden okursak, "barışı savunmak vatana ihanet, savaşa evet demek vatan severlik!"
Vatana ihanet ve vatanseverlik kavramlarına tarihsel ve felsefi katkı olmak üzere!..
Putin - Erdoğan görüşmesi öncesinde savaş sürerken, savaşı alabildiğine destekleyen yandaşlar, ateşkes kararıyla birlikte 180 derece dönüyor ve barışı destekliyor. Vatana ihanet ve vatanseverlik kavramları ateşkes kararı sonrasında aniden tersine dönüyor. Günümüz Türkiye’sinde normaldir!..
Vatana ihanet ve vatan severlik arasında gidip gelirken, toplantı ve gösteri yürüyüşleri, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü bir kez daha sizlere ömür!..
"Freedom house"
Eritre, Tuvalu, Benin, Gabon, Burundi, Mozambik, Tobago... Bu ülkelerin haritada yerini gösterebilir misiniz?
Yine geçen hafta dünyanın en saygın düşünce kuruluşlarından, Amerika merkezli "Freedom House", "Özgürlük Evi", her yıl olduğu gibi, dünyada özgürlük ölçülerini belirten, özgür- yarı özgür ve özgür olmayan ülkeler listesini yayımlıyor.
Yukarıda adı sayılan ülkelerle birlikte, Türkiye dünyada özgür olmayan 49 ülke arasında yer alıyor. Özgürlükler alanında çok ciddi bir gerileme sonucu... Temel haklar ve özgürlükler, yargı bağımsızlığı, ifade ve basın özgürlüğünde ağır yaralar sonucu...
Son on yılda özgürlüklerin en çok gerilediği ikinci ülke Türkiye, birinci Burundi. Burundi nerede? Haritaya bakıyorum, Orta Afrika’da Ekvator’un hemen güneyinde, denize kıyısı olmayan sekiz milyon nüfuslu bir ülke. "Başkanlık Rejimi" ile yönetiliyor, Başkan Nkrurunziza isimli biri.
Türkiye bu Afrika ülkesiyle birlikte, son on yılda özgürlüklerin en çok gerilediği ikinci ülke. Bu yönde ilk teşhisi koyan Alman gazetesinin turizm eki.
Odatv ile gazetecilere gözdağı
Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Barış Pehlivan derken gözaltına alınan, önce adli kontrol istemiyle serbest bırakılan ardından yeniden tutuklanan Murat Ağırel...
Gazeteci arkadaşlarımız, değerli meslektaşlarımız... Dördü de, tutuklanıyor, şu anda hapisteler...
Ve de Odatv’ye getirilen erişim engellemesi...
Dört gazeteci arkadaşımızın ve Odatv’nin "affedilmez suçları" var, öyle böyle değil, "gazetecilik ve sadece gazetecilik ve yine gazetecilik..."
Yandaşlık, yavşaklık, yaranma çabası, göze girme yarışı, emir - komuta zinciri dışında kalarak, sadece gazetecilik yapan bu arkadaşlarımız "büyük suç" işliyor, iktidarın istemediği haberlere imza atıyor.
Ne zaman? Vatanseverlik testinin en çok geçerli olduğu bir dönemde...
AYM kararı hiçe sayılıyor
Kaldı ki, bu arkadaşlarımız Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 2016’da aldığı karara aykırı olarak, o karar hiçe sayılarak tutuklanıyor.
AYM o kararında, "önceden açıklanan ve gizlilik niteliği kalmayan bir bilginin (haberin) yayımlanması nedeniyle verilen tutukluluk kararının basın özgürlüğü ihlali olduğunu" belirtiyor.
Odatv’ye erişim engeli ile tutuklanan meslektaşlarımıza yöneltilen suçlama, tam da AYM’nin bu kararı kapsamına giriyor. Benzerini çok kez yaşadığımız bir hukuk faciası burada kendisini bir kez daha gösteriyor, Sulh Ceza Mahkemesi Anayasa Mahkemesi’ni hiçe sayıyor!..
FETÖ'cülük ölçüsü ne
Savaşla barış arasında gidip gelirken, belli ki, sinirler gergin!.. Acısı özgürlüklerden, özellikle de basın özgürlüğünden çıkartılıyor.
Genellikle yöneltilen suçlama ne? Terör örgütü üyeliği, yataklık ve de FETÖ iddiası.
Peki, bir kuruma yapılan atamaya ne diyeceğiz? Sözcü’den Saygı Öztürk’ün haberine göre, FETÖ'cülerle ile fotoğraf çektiren eski AKP milletvekili Afif Demirkıran Turkcell yönetim kuruluna atanıyor.
FETÖ'cülerle ile fotoğraf çektiren AKP’lilere ses yok, iktidarın istemediği haberleri yazanlar FETÖ’cü!..
Özgür olmayan ülkeler sıralamasında Türkiye hızla tepeye doğru koşuyor.