26 Şubat 2022

Rusya'ya SWIFT bumerangı

Rusya'ya dönük olarak önüne ardına bakmadan SWIFT yasağı peşinde koşan ülkelerin 'kırk defa düşünmesinde' yarar var. Zira sonuçlarının bumerang gibi geri dönen potansiyel etkileri olacaktır

Ukrayna'yı işgale girişen Rusya'ya karşı yaptırımlar, kısıtlamalar ardı ardına açıklanıyor. Doğrusu, etkisiz olanlarla başlanıp giderek finansal ve ticari alanda kayda değer kısıtlamalar ortaya çıkıyor. Bunların başında da Rus bankalarına getirilen varlık dondurma ve işlem yasakları. Doğrusu Rus lider Putin ve Dışişleri Bakanı Lavrov'a getirilen varlık dondurma kararları tamamen sembolik. Hatta oligarklara getirilen yasaklamalar da... Zira biliyoruz ki bu kişiler sahip oldukları varlıklara, kurdurdukları çeşitli paravan şirketler üzerinden sahipler.

Şimdi uluslararası kamuoyunda, etkili olacağı düşüncesiyle Rusya'yı SWIFT dışına alacak bir yasaklama getirilip getirilmeyeceği tartışılıyor, büyük ülke bloklarının liderlerine soruluyor.

SWIFT nedir?

Açık adı, 'Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunications', 'uluslararası bankalararası finansal iletişim kuruluşu'. 200 ülkede 11 bin finansal kuruluşun üye olduğu ve kullandığı bir sistem. 

SWIFT, adında olduğu gibi finansal kuruluşların elektronik olarak bir iletişim-mesajlaşma platformu. Mesajlar şifreli gönderildiğinden, taraflar gönderenin kimliği, temsil ve yetkisi konusunda emin oluyorlar. En basitinden, belli tipte standart mesajlarla, taraflar kendi muhabir bankalarına üçüncü taraflara ödeme yapılması talimatını verebiliyor ya da hesaba para girişinin ihbarını yapabiliyor. Başka diğer tipte mesajlarla, döviz ya da sermaye piyasalarında yapılan işlemlerin teyitleri ve teslimatları yapılabiliyor, ithalat akreditifleri açılabiliyor.

ABD, Britanya ve Avrupalı bankaların öncülüğünde 1974'te kurulan SWIFT'e, dünyadaki yüzlerce banka da ortak.

Bu sistem, her cins para birimi ile fon transferini olanaklı kılan bir sistem. Çok doğal ki ödemeci ve alıcı tarafların birer de muhabirleri var. En az 3 taraf var.

Bu sistem dışında kalması olası bir banka ya da potansiyel örnekte Rus bankacılık sistemi, hazırlıksız ise bir anda fon akımlarında 'taş devri' koşullarına geri döner.

Rusya örneğinde, SWIFT yasağı ile beklenen durum; hesaplarına para girişi olmaması, ödeme yapamaması, akreditif açamaması, teminat verememesi. Oldukça ağır bir durum.

Bumerang gibi çalışabilir

Burada küçük bir hatırlatma; Rusya'ya dönük olarak önüne ardına bakmadan SWIFT yasağı peşinde koşan ülkelerin 'kırk defa düşünmesinde' yarar var. Zira sonuçlarının bumerang gibi geri dönen potansiyel etkileri olacaktır.

Çünkü Rusya sistem üzerinden ödeme yapamazsa borçlarını da ödeyemez. Ticarette ve finansmanda zincirleme borç ödeme sorunları gelişmiş ülke banka ve şirketlerini de üzecektir.

Bu durumda "Kimler alacaklıydı Rusya'dan?" sorusu akla gelmeli. 

Bu da çoğu gelişmiş ülkenin Rusya'dan 118 milyar dolar alacaklı olduğunu söylüyor. BIS verilerine göre, çeşitli formlarda olan bu alacaklarda "SWIFT yasağını destekliyoruz" açıklamasını yapan İtalya başta geliyor.

Rusya'nın Kırım'ı ilhakı öncesinde, 2013'te bu alacakların seviyesinin 260 milyar dolarda olduğunu da not düşelim. 

2014 sonrasında Rusya, bir taraftan getirilen kısıtlamalarla zorunlulukla da olsa borç azaltırken, döviz rezervlerini de hızla yükseltti. 2015'te 350 milyar dolara gerileyen rezervlerini, 2022'ye girildiğinde 640 milyar dolara çıkarttı.

Bu döviz rezervi seviyesi, herhangi bir anda döviz geliri ve ödemelerinin durdurulduğunu varsayarsak sermaye malları ithalatı hariç tüm ithalatını 60 ay boyunca yapabilmesine olanak sağlıyor.

Daha ağırı muhabir kısıtlaması

Dönelim SWIFT meselesine.

Geçen hafta Rusya'ya yaptırım kararlarını açıklayan ABD Başkanı Biden; dolar, Euro, yen ve sterlin cinsinden işlem yasağının SWIFT'ten daha sert ve etkili bir yol olacağını vurguluyordu. Ki bu doğru.

SWIFT bir ödeme sistemi, yerine başka bir ödeme sistemi koymak mümkün olabilir.

Geçmişte SWIFT henüz yaygınlaşmadan önce bankalararası döviz transferinin 'telegrafik transferle' yapıldığını, bunun da hala mümkün olduğunu not düşelim. Gereken şey, ödeme emri verenle alan arasında yazılı bir mesaj ağı ve şifreleme kodu. Geçmişte, şifreli telekslerle yapılan ödemelere yeniden dönmek mümkün.

Ama bir şartla; bunu yapacak, kabul edecek muhabirler olması gerekiyor.

İşte bu yüzden Rusya karşısında duran ülkeler, belli rezerv paralar cinsinden ödeme yasağı getirirlerse bizatihi muhabirlerin hesap işletimini durduracağından SWIFT'in yasaklanmasından çok daha etkili olur.

Bu durumda da Rusya'nın döviz rezervleri kısıtlı bir kesim ülkeden ithalat yapabilmesine yarar sadece.

Rusya Merkez Bankası'nın verilerine göre, Rusya'nın döviz rezervlerinin dağılımı aşağıdaki tablodaki gibi.

 

Büyük bölümü altın ve Çin'de park etmiş döviz hesaplarında. Gerisi çoğunlukla G7 ülkelerinde kabaca yüzde 10'lık dilimler halinde. ABD dolarının payı yüzde 16 olmasına karşın, ABD'de muhabirlerde tutulan rezerv yüzde 6.6

Bu demek oluyor ki ABD dışında da dolar hesabı var.

SWIFT'ten al haberi

FT'nin haberinde uzmanlardan aktarıldığına göre; SWIFT'te 291 üyesi olan Rusya'nın payı şöyle: tüm SWIFT mesaj akımının yüzde 1.5'i, mesaj sayısında 13'üncü, ödeme mesajlarında ise dünya altıncısı. Tahmin edilen ise yıllık miktar ise 800 milyar dolar. 

Britanya Merkez Bankası BOE'nin altı ayda bir yayımladığı döviz işlem hacimlerine göre, Londra piyasasında ruble alım-satım işlem hacmi 319 milyar dolar. Bu hacim, TL karşılığı yapılan alım-satımların yaklaşık 2.5 katı.

Tüm bu ölçekte fon akımları, SWIFT Ruslara kapandığında muhabir bankalarca yapılabilecek olsa da, aynı akıcılıkta olması zor. Muhtemelen kayda değer ölçüde düşecektir.

Yaptırımların son haline göre, işlem tipine göre, biraz da enerji tedarik bağımlılığı nedeniyle istisnai olarak Rusya'ya açık kapılar bırakılmış görünüyor.

İngiliz tarihçi yazar Adam Tooze, ABD'nin açıkladığı Rusya yaptırım kararlarının, enerji alımlarında ödemelere izin veren bir tasarımda olduğunu, dolar ödemesinin ABD'de yapılamayacağını ama ABD dışında dolar ödemesinin mümkün bir kaçış kapısının bırakıldığına işaret ediyor. Tooze, ABD Hazinesinin kısıtlamaları içeren karar metinlerinden hareketle, yasaklanmamış ve ABD'li olmayan bir bankadan, örneğin bir Avrupa bankasından enerji ödemelerinin yapılabileceği sonucunu çıkarıyor.

Bir ay önce Bloomberg'te yayımlanan bir habere de atıf yaparak, Almanların olası bir kısıtlamada istisna talep ettiklerini de not düşüyor.

Bu tabloda, Rusların kısıtlı da olsa enerji hasılatını sınırlı da olsa toplamaya devam edecekleri, SWIFT yasağı gelse bile 'açık kapının' olacağı anlaşılıyor.

Yasak yeni sistem mi getirecek?

2014 Kırım ilhakı sonrası Rusya'nın karşılaştığı kısıtlamalar nedeniyle ödeme sistemleri geliştirmeye başladığı biliniyordu; Visa ve Mastercard'tan çıkarılınca kapalı devre MIR kredi kartı sistemini kurmuştu. Aynı zamanda da sınırlı bir kapasiteyle çalışan SFPS ödeme sistemini.

Çin ve Bricks ülkelerinin uluslararası ödemelere dönüşebilecek ödeme sistemleri kurdukları da biliniyor. 

Uzmanlar, SWIFT yasağı ile bizatihi ABD'nin ve Avrupa'nın çıkarlarının hasar alacağını düşünüyor. Bu sistemin yaptırım aracı bir silaha dönüştürülmesi ve sık sık kullanılmasının hem hızla alternatif arayışları arttıracağı hem de dolar kullanımını azaltacağı not ediliyor.

Son olarak, kısıtların sadece Rusya'yı değil, aynı biçimde Rusya'nın finansal ve ticari ilişkide olduğu tüm tarafları etkileyeceği de çok açık.

Pandemiden sonra, karmaşık yeni ve bilinmez bir perdenin açılışını izliyoruz.



Yararlandığım bazı kaynaklar

https://www.reuters.com/business/finance/europes-banks-fear-payment-system-could-be-casualty-russia-ukraine-crisis-2022-02-09/

https://www.ft.com/content/7a6613c7-f2f0-4111-aaca-88867c9b8a0a

https://adamtooze.substack.com/p/chartbook-86-about-those-sanctions?utm_source=url

Yazarın Diğer Yazıları

İkinci yüzyılın iktisat kongresinde gelecek inşası

Uzun bir maratonun ardından tüm kesimleri bir araya toplayan İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi 15-21 Şubat günlerinde İzmir’de düzenlenecek

Bütçe hakkı neden paspas edildi?

Bankalara enflasyonun 6’da biri oranlarla zorla kâğıt aldıran yetkili ve siyasiler eğer borçlanma yetkisi için Meclis’e erken gelirlerse ‘Piyasanın bozulabileceğinden’ korkmuşlar

Son dönemecin mottosu

Öyle ya iktidar her şey; kazanılırsa ne âlâ, kaybedilirse gelene yıkılacak bir enkazın ne zararı olabilir? O halde tüm düğmelere basılacak. Girdiğimiz yol bu