09 Ekim 2020

Doğada gençlerle haber atölyesi, Sokak deyip geçmeyin, Cihangir'in müzisyenleri, gitarın Mozart'ı yok artık

Cihangirli şair benim portremi resim galerisine göndermeyi unuttu ama çizer Kemal Gökhan şair-ressam Lale Müldür'ü unutmadı

Nihâyet Cihangir'den bir saat uzağa gidebildim altı ay sonra. Yok yok, İstanbul'dayım, Polonezköy'de. Açık havada ağaçlar altında bir haber atölyesi. Karşımda büyükleri tarafından "dünyadan haberdar olmamak"la eleştirilen 15 genç var. Dört oğlan dışında tümü kız gazeteci adayları. Hiç de akılsız görünmüyorlar.

Ankara, Adıyaman, Mersin, Kocaeli, Eskişehir, Ordu...dan. 15 dakika içinde, ilk şoktan sonra, benim falsolarımı bile yakalıyorlar. Neyse ben tekrar 5N 1K'ya döneyim. Yürütücülüğünü küçük sevimli canavar Ege'nin annesi, gazeteci Barış Altıntaş ve avukat Veysel Ok'un (görmeyeli pek tarz olmuş) yaptığı Medya ve Hukuk Çalışmaları'nın gazetecilik atölyesindeyiz.

Yaşımı bahane ederek başka eğitmenler de çağırmışlar. Bana müthiş sevgi ve ilgi göstererek üye yapabileceğini düşünen Hürriyet'ten şutlanmış Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, diplomat olacakken gazeteci olmuş NTV ile "yolları ayrılmış" cool Can Ertuna ve de bırakın kendisini; Hasan Cemal, Aydın Engin ve Mehmet Y. Yılmaz'dan fazla tıklanmamın sırrını çözmek için peşimde dolaşan T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu. Merak etmeyin, masaya her oturuş kalkışımda hepsi ayağa fırlıyordu.

Özetle son zamanlarda en keyif aldığım ve verimli bulduğum haber atölyesiydi.

Meraklısına not: VIP araçla tek başıma götürülüp getirildim.

Gençlerin The Beatles tişörtüme yeterince ilgi göstermemeleri kendimi yaşlı hissettirdi (Fotoğraf:Hasan Uçar)

Görünüm yaşıyor

Benim için en mutluluk veren olay, Ankara İletişim'den (bizim zamanımızın AÜSBFBYYO'su) gelen Berivan Kutlu'nun getirdiği, öğrencilerin çıkardığı Görünüm gazetesi oldu. Bir iki hafta acaba hâlâ çıkıyor mu diye merak ettiğim gazete. Çıkıyor, hem de mis gibi. Dediğim gibi o öğrenci gazetesinden az gazeteci çıkmadı.
 
Görünüm gazetesi tabii ki öğrenciler tarafından yıllardır çıkarılıyormuş 

İçkisiz muhabbetler

Cihangir'de saat 20'ye kadar gidilecek en keyifli yerlerden biri Home Room. Hafta ortasında yine oradaydım.
 
Fotoğraf sanatçısı Manuel Çitak, çizer Ramize Erer'e fotoğrafçılık dersi veriyordu. Taa Cumhuriyet'ten gepegenç bir kızken tanıdığım komşum Özgür Ulusoy, "Haftaya ben de katılayım" diyordu. Karşı masada oturan Tuncay Akgün, genç oyuncu adayı Betül Akdeniz ile Lale Müldür'le onun Galatasaray Yapı Kredi'de açılan "Milât" sergisini konuşuyorlardı. (30'una kadar açık).
 
Esas hikâye burada başlıyor. Müldür son iki günde Erer, Akgün ve benim de resimlerimizi yapmıştı. Sergiye göndermeyi unutmuş. Hayal kırıklığımız sonsuzdu ama belki bize hediye eder diye umuyoruz. Tabii ki sadece yerli ve milli değiliz. Ressam-heykeltraş Erdoğan Zümrütoğlu'nun sergisi Londra'da yeni açıldı. Herhalde Korona'dan dolayı gidemedi, Home Room'da çay içiyordu.
Mesafeli ve maskeli Betül Akdeniz, Lale Müldür ve Tuncay Akgün. (Foto Emre Erdem)

K.G.G.

Tarihimden yapraklar

İsim babasının Yıldırım Türker olduğu Sokak'ın ilk fotoğrafı (Fotoğraf: Stajyer foto muhabirimiz Yücel Tunca)

1980'lerin sonu. Sokak adlı bir alternatif ve bağımsız dergi çıkarmak için bence muhteşem isimler bir araya gelmiştik. Ne var ki daha ilk sayısında, bir iki entrika ve neşriyat müdürü olarak beceriksizliğim yüzünden bölünmüştük. Şimdi o zamanlar daha bebek olan iki genç Erman Uncu ve Merve Elveren Sokak hakkında yazdıkları makaleyi Mezosfera adlı uluslararası bir kültür, sanat ve bilgi aktarımı platformunda yayınlamaya hazırlanıyorlar.

Ben de bunu fırsat bilip bölünmemiş Sokak'tan bir fotoğraf yayınlıyorum. Fotoğraftaki isimleri karışık yazıyorum: Mete Tunçay, Emel-Enver Nalbant, Murat Çelikkan, Ümit Kıvanç, Yıldırım Türker, Semra Somersan, Murathan Mungan, Nadire Mater, İpek Çalışlar, Can San, Tansel Tüzel, ben, Neyyire Özkan, Bahar Düzgören ve galiba Semra Emre... Yanlış eksik varsa haftaya düzeltirim.

Bu linkler ihmâl edilmesin

- Bitmemiş hikâyeler, Afganistan'da barış ve iş ilânı Hakikat Adalet Hafıza Merkezi'nde. 

- Heinrich Böll Stiftung Derneği'nden Ekim bülteni. Yurtta sulh, cihanda yalnızlık...

- FreeWeb Turkey'le haftanın sansür gündemi

-Demokrasi İçin Birlik sordu: Güçlendirilmiş parlamenter sistem çözüm mü?

- Ragıp Duran'la Tarih Coğrafya Medya. Duran, benimle rekabet etmeye çalışıyor. 

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

- "Sürekli 'entel' oyuncu, yazar, akademisyen, ve gazetecileri yazıyorsunuz, sizin hiç müzisyen tanıdığınız yok mu?" diye soranlara cevabımdır. Tabii var ama korkarım onlar da entel. Yine de inanmayanlar için fotoğrafları yayınlıyorum.

Üçünü de Türkiye ve ben ağırlıklı olarak 90'lar da tanıdık, hâlâ da keyif alıyoruz. Bu bahaneyle üçüne de bir dahaki projelerinde geri vokalde zevkle yer alabileceğimi duyururum.

Radikal İki'ye gönderdiği yazının bizi ne kadar sevindirdiğini belki de bilmeyen sosyolog Teoman
Sıfır makyajla benimle aynı kareye girmeyi kabul eden komşum Leman Sam. (Foto Gürsel Göncü- Tarih Dergisi neşriyat müdürü)
Sosyal sorumluluk projelerinden kaçmayan rocker REDD grubunun Güneş Duru'su. (Foto Yakup Yaramış-Kaktüs)

- Hürriyet ve Milliyet'te haber "Koronaya rağmen Cihangir'de çılgın parti". İhlas Haber Ajansı mahreçli dansözlü haber "yandaş olmayan" Cumhuriyet ve bizim T24'te de var. Beni ilk uyaran gazeteci komşum Hüseyin Gündoğan'la Cihangir'in bütün "ünlü işletmeleri"ni geziyoruz. Kimsenin haberi yok. Videoyu bir magazinci titizliğiyle izleyince, neresi olduğundan söz edilmeyen işletmenin adını görüyoruz. Taksim'den neredeyse Sıraselviler'e girer girmez bir mekânın adını görüyoruz. Sevgili Arap konuklarımızın sevdiği mekânlardan biri. Biz Cihangir takımı adını bile duymamışız.

Zaten üç dört bina sonra Cihangir Mahallesi'nin, Meydan tarafındaki resmi muhtarlık sınırları bitiyor. Hürriyet ve Milliyet'i anladık, (öteki yandaşlara bulaşmaya korkarım) fakat "muhalif" Cumhuriyet ve düzgün ana akım olmak için çırpınan T24'e ne oluyor? Cihangir Gezi'den ve de yasaklanan yürüyüşlerden sonra egemenlerin hedefinde, bir de İHA ağzıyla yargılamak ne oluyor? Bir editör sormaz mı "Ya Cihangir'deki bu ünlü işletme neresi?" diye. Zaten yeterince yeni zengin ciplilerin istilasına maruzuz, bir de özensiz gazetecilerin sansasyonlarıyla uğraşmayalım. Hâlâ üç liraya çay, yedi liraya kahve, on altı liraya bira içip saat 20'de evlerimize çekiliyoruz.

Advertorial

Eleştirel Erkeklik Datça İnisiyatifi kuruldu
 
Datça muhabirim Figen Kumru'nun özel haberi

Müzik önerisi

Bu haftaki önerimiz, maalesef, kendini seçtirdi. 70 ortalarından beri her kuşağa keyif veren Eddie Van Halen artık yok. David Lee Roth yalnız kaldı.

En son 6-7 yıl önce "A Different Kind of Truth"unu almıştım. Gitar tanrısı Van Halen'den size bu hafta 10 dakika gibi süren "Eruption Guitar"ı öneriyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları

Magazin noir girişimlerine yavaş yavaş başlıyorum

Gonzo gazeteciliğimin bu aşaması en fazla 6-7 ay sürecek, çünkü sizlere veda etmeyi düşünüyorum...

Happy bayrams!

Bayram seyran demeyip Cihangir kafelerini gezerek yazımı yazdırmayı becerdim, etraf pek boş...

Seçimlerle gelen rahatlama...

Yeniden, hafif çekinerek de olsa gülmeye başlamak ne kadar güzel bir şey, değil mi?