12 Şubat 2021

Cihangir Caddesi kaldırımları | Sabah-Cumhuriyet-Akşam | Özkök neyimi kıskanıyor? | Yeni stajyerim bir akademisyen

Fanlarıma: heteronormatif tanımı maalesef benim değil. Feministlerin "Çatlak Zemin"inden aparttım, pardon, öğrendim

60'lı yıllardan sevgilim The Supremes'in Mary Wilson'ı- Heteronormatif ama çok sevgili meslektaşım Aydın Engin bugün 80 yaşında - Özgür Mumcu - "Yüksek risk" yeni telefon arkadaşım Sırrı Süreyya Önder - Mülkiye'den arkadaşım profesör doktor Fatmagül Berktay 

Maskeli kaldırım sohbetleri

"Upper Cihangir"in kaldırımları 30-45 dakika aralarla "take away" hizmet bekleyen ünlü ve orta ünlülerle doluyor. Tabii onlarla sohbet etmeye can atan tamamen ünsüz "Lower Cihangirliler" de eksik olmuyor.
 
Hafta içinde Tiny House Coffee, Home Room, 22, Sis and Bros'tan Pürtelaş Ocakbaşı ve Kaktüs'e  yürüyüşüm sırasında magazin değeri ortanın üstünde bir dizi tanıdıkla üçer cümle edebildim. Kimler derseniz; müzisyen yazarlar Teoman, Tuna Kiremitçi, YT; oyuncular Nihal Yalçın, Yetkin Dikinciler, Serhat Midyat; yönetmenler Orhan Oğuz, Cemal Şan, Michael Önder, OJO Yapım'dan Sevilay Demirci, Milliyet Sanat'tan Asu Maro, Pasaj Müzik'ten Murat Doğan ve heteronormativizmden bir gram taviz vermeyen ekürisi Ömer Özgüner ve Selim Akçin...Neyse daha fazla bayıltmayayım.
 
Fotoğrafı "Sabırsızlık Zamanı" filmini çeken, bağımsız ve devlet desteksiz kotaran az sayıda yönetmenden Aydın Orak çekti. Bu kadar ünlü ve az ünlüyü tek kareye ancak o sığdırabildi.
Aydın Orak, iş insanı Şoreş Doğan, avukat Cem Bilgili, Leman'dan Tuncay Akgün, 'Bayan Yanı' Ramize Erer, Tuğrul the gonzo gazeteci ve de darbukacı-yazar ve senarist Seray Şahiner.

"Ayıp" sözcüğü yetersiz kalır

Hafta ortası haber aşırmak için girdiğim medya sitesinde ilk haber "Cumhuriyet'ten bomba itiraf: 'Can Dündar'ın trol gazeteciliğinden 7 Eylül 2018'de kurtulduk'."  İnanamadım, Cumhuriyet'in web sitesine girdim. İmzasız Siyaset Kulisi  köşesinde, itiraf zırvasını çıkarın, bu minvalde bir ayıp.

Yandaş Akşam ve benzerleri tabii ki bu fırsatı kaçırmayacaktı
 
Cumhuriyet'in FETÖ ve PKK karşıtlığı ve de ne denli anti-emperyalist olduğu aynı bağlamda -ben öyle anladım- vurgulanıyor. Fakat esas facia olan, bu yazının kaleme alınmasının nedeni. Sabah'ta yazan Melih Altınok adlı, yandaş medyada sayın "İbo Şov"un muadili olan zatmış.
 
Hemen baştan ben itiraf edeyim, editörüm Nazan Özcan kuşkulanıncaya kadar, biz de Radikal İki de yazdırmıştık. Ama sadece biz mi? Birikim, Gündem, BirGün ve iyice ünlendikten sonra gelsin ekranlar (tabii ki TRT) ve iktidar basın sözcülüğü.
 
Değer miydi bunun için bugün 80 yaşını kutlayacak olan Aydın Engin, Turhan Günay, Murat Sabuncu, Çiğdem Toker, Güray Öz, Özgür Mumcu, Orhan Erinç, Hakan Kara, Akın Atalay, Musa Kart.... gibi değerli gazetecileri, hukukçuları tekrar üzmeye.
 
Dışardan gazel okuyan bir gonzo magazinci olarak ben aradan çekiliyorum ve "Siyaset Kulisi" yazarını Şükran Soner, Yazgülü Aldoğan, Mine Söğüt ve Zeynep Oral'a havale ediyorum. Heteronormatif erkek tayfadan hiç umudum yok da...

Demir Cafe geri gel

90 ortalarından başlayarak, Radikal servisinden Mis Sokak'ta inip Cihangir'e evime giderken uğradığım dört mekân vardı. Arif'in Çiçek Bar'ı, feministlerin Kaktüs'ü , Canan Parlar'ın Mephisto Kitapçısı ve Ali Nejdet Demir'in Demir Cafe'si..
 
Artık sadece Mephisto kaldı, çünkü neredeyse yarım asır sonra Demir Cafe de krize dayanamayıp kapandı. Meslektaşım Şengün Kılıç'la son seçimlerde Yüzde 10+ kampanyasını yaparken Demir Cafe'nin her tür müşterisiyle günde en az üç kez muhabbet ederdik.
Bir umut yeniden açılmasını bekleyeceğiz.
 
Beyoğlu'ndaki Demir Cafe'nin kepengi gerçekten içimi burktu.

Bu linkler ihmal edilmesin

* Mülkiye Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Araştırmaları Merkezi, "LGBTİ+ Hakları İnsan Haklarıdır"  etkinliği düzenliyor. 13 Şubat Cumartesi, saat 16.00'da bu linkten izleyebilirsiniz. 

* Özgür Mumcu ve Eray Özer'le Yeni Haller: Neden unutuyoruz? Bir lanet mi, yoksa bir lütuf mu?

* Yeniden TV'de Ayşegül Doğan Soruyor'un yeni bölümünde CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı var.

Tarihimden yapraklar

Milliyet Sanat 40. yılı Hilton'da kutlanmıştı. Yaşar Kemal,  Elif Şafak, Filiz Aygündüz ve bendeniz

Hepsi son bir hafta içinde oldu. Önce Aydın Orak'ın "Yaşar Kemal Efsanesi" belgeselini izledim. Daha sonra Boğaziçilileri destekleyen yazarlar arasında Elif Şafak'ın da adını gördüm. En son Milliyet'in editörlerinden birlikte de çalıştığım Filiz Aygündüz'ün emekli olduğunu öğrendim.

Bütün bunlar aklıma "68'li ve Gazeteci" Asu Maro nehir söyleşisinde kullandığımız bir fotoğrafı getirdi. Eh o fotoğrafı kullanmak artık şart olmuştu. Yaşar Abi'yi çok özledim, herkes gibi.

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

- Stajyerim olmak için pek istekli görünen mektep arkadaşım ve akademisyen fanlarımdan Fatmagül Berktay çeşitli ülkelerin "Problem Çözme" durumlarına ilişkin olarak, yine güzel bir şey gönderdi.

- Evet Ertuğrul Özkök'ün "iki haftadır form düşüklüğü " gösterdiğimi belirten yazısını bana yönlendiren fan ve okurlarım çok haklısınız.

Özkök beni hep kıskandı. Çünkü;
1. Ben Karşıyakalı, o Kahramanlar'dan,
2. Ben SBF'li, o SBFBYYO'lu,
3. Ben Londra'da fink atarken o Paris'te tez yazacağım diye paralandı,
4. O sadece Hürriyet'i yönetti, ben Nokta, Yeni Gündem, Sokak, Milliyet Sanat ve Radikal İki'yi,
5. Ben Upper Cihangir'de yaşıyorum, o metrobüs ve dolmuşun bile gitmediği ıssız Beykoz Konakları'nda...
Üstüme gelirse mâbadı var!..
 
- İster sağlık, ister siyasal, ister kültürel deyin yüksek risk grubuna giren eski vekilim Sırrı Süreyya Önder'le telefonla görüşüyoruz. Önder'le geçen haftaki, Türkiye'de at nüfusunun azalması konusundaki magazinimi konuştuk. Kafama takıldı, sizlerle de paylaşayım.
 
At sayısının azalması Türkiye'de nalbant nüfusunun hızla düşmesiyle bağlantılı olabilir mi? Türkiye'deki usta nalbantların büyük çoğunluğunun Ermeni olduğu düşünülürse... 
 
Sırrı Süreyya Önder

Advertorial (!)

"Örgütlenelim mi ablam?"

Sinem Sal'ın yeni kitabı "BİZİM ZAMANIMIZ" bir çırpıda keyifle okunan 207 sayfadan oluşuyor. Bir ana- kız hikâyesi mi desem, mahalle hikâyesi mi desem daha doğru olur bilemedim.

Romandaki "örtük mizah" çok çekici. "Nasılsın canım ciğerim?" diye bitiyor. Yazmayı unuttum Sinem Sal bizim mahallenin kızı. Ünlü çizerlerimizden M.K Perker tanıştırmıştı.
 
Af Örgütü'nden: Heteronormatif olmayan aşkı konuşuyoruz

 
Af Örgütü ve KAOS GL, 14 Şubat Sevgililer Günü akşamı canlı yayında "Heteronormatif Olmayan Özgür Aşkı Konuşuyoruz" etkinliği düzenliyor. 

Müzik önerisi

The Supremes deyince akla hemen Diana Ross gelir fakat grubun ilk kurucu anası Mary Wilson'dı ve bu hafta 76 yaşında göçüp gitti.
 
Onun anısına 60 ortalarında Türkiye dâhil tüm dünyayı saran ilk hit'leri Baby Love'ı seçtik.
 

Yazarın Diğer Yazıları

Ödül bolluğu, Mülkiye Pide Grubu ve itirazlarım...

Hastalıktan mabadımı kaldırabilseydim, İstanbul'a gelen Mülkiyelilerin pide partisine katılıp çeşitli sınıfsal rezaletler çıkaracaktım ama olmadı...

Magazin noir girişimlerine yavaş yavaş başlıyorum

Gonzo gazeteciliğimin bu aşaması en fazla 6-7 ay sürecek, çünkü sizlere veda etmeyi düşünüyorum...

Happy bayrams!

Bayram seyran demeyip Cihangir kafelerini gezerek yazımı yazdırmayı becerdim, etraf pek boş...