14 Ağustos 2020

Ameliyat öncesi yine Cihangir, senfonik Murathan Mungan, Beyoğlu'ndaki favori mekânım

Benim bu ameliyat dramamı çok da ciddiye almayın, eğer iş uzarsa haftaya Türkiye'nin ilk hastane magazinini yazacağım

Cihangir'in eski solcu (DY), yeni heteronormatif ağır abileri yine sık sık Kaktüs'te görünüyorlar. Eski genel müdür ve CEO, yeni bağımsız yapımcı Ömer Özgüner, müzik şirketleri sahibi Murat Doğan, aylardır Hürriyet'le işini bağlayamayan magazinci Cengiz Semercioğlu ve Kelebek yönetecisi gazeteci Selim Akçin.

Kaktüs'te arka masalarda içen çoluk çocuk sahibi bu ağır abilerin büyük sırları nihayet faş oldu. Kırk yılın başında masalarına oturduğumda bir irish coffee ısmarlayıp "Ayvalık'tan geldik, Bodrum'a gideceğiz " diye beni eziklerler. Kaktüs'ün yanındaki Pürtelaş Meyhanesi'ne indirimli gittiğim için bana imalı imalı bakarlar. Meğersem kökenlerine dönüp haftada iki gün konfeksiyon takımlarını giyip, pahalı arabalarına binip Fatih'e pide yemeğe giderlermiş. Onları 'kasabalı' diye küçümseyip çamur atmıyorum.

Üç gizli  ve güvenilir magazin muhabirim Berna S, Aslı Ö ve Burçe D, ağır abilere çok ama çok yakın  kaynaklarım. İsimlerini tam yazamam ama üçü de üniversite okumuş çoluk çocuk annesi kızlar.

Başrolde ben olduğum için arka fon pek seçilmiyor ama haberde adı geçen herkes burada

Bizim mahalle en güzeli

Hürriyet'ten Ertuğrul Özkök ile ekonomi gazetecisi Emin Çapa, "mahalle" temalı semtçe bir tartışmanın içine girmişler. Özkök mektep arkadaşım, Çapa bizden sonraki kuşağın (kuşaklar) en parlak gazetecilerden biri.

Tarafım belli, hakemlik edemem ama ikilinin tartışması "Ben ne şanslıyım" dedirtti bana. Çünkü Cihangir Mahallesi'nde yaşıyorum. Ramazan'da Park'ta ortak iftar sofrası düzenleyen, arkalarından kovalanan Gezici'lere, LGBT'lere, feministlere kapıların açan, camlardan alkışlayan Cihangir, Pürtelaş ve Kılıç Ali Paşalılar.

İşte bu üç muhtarın "kışkırtması" ile şimdi de semtin çirkin merdiven demirleri masmavi boyanıyor. Maddi ve emek desteği mahalleliden. Bence bu Edirne'den Ardahan'a tüm mahallelere örnek olmalı. Renkli hayatlar hepimizin hakkı.

Muhtarlar ve semt sakinleri her merdiveni ayrı ayrı boyuyorlar
Durun durun, bitmedi. Yine son hafta içinde semtin ilk sokak sergisi de açıldı. Kaktüs'ün karşısındaki Ole'nin kaldırımlarında ressam Merve Turgut, hem gözümüze hem gönlümüze hitap etti.
 
Kaldırımlarda yürüyecek yer bırakmayan lüks arabaları görmeyen küçük bürokrat kafalar serginin üç gün kalmasına bile tahammül edemediler. Olsun. Hiç değilse bir grup, buz gibi limonatasını içip resimleri temaşa etti. Bu daha başlangıç....
Ressam Merve Turgut'un sergisi maalesef pek uzun sürmedi

Senfonik Mungan

The Rolling Stones, Sezen Aksu ve de bilumum senfonik rockçılar yapar da Murathan Mungan durur mu? Tabii ki durmaz.

Murathan Mungan'ın ünlü şarkıları, 19 Eylül'de senfonik düzenlemeleriyle hayranlarının karşısında olacak. Başrollerde İstanbul Akademi Senfoni Orkestrası, Kalben ve Derya Köroğlu var. Gülden Karaböcek ve Ceylan Ertem de konuk sanatçılar. Ama benim esas merakım konser finale giderken Mungan'ın hangi şarkısını senfonik olarak seslendirmek için sahneye çıkacağı.

Bence Maskeli Balo ya da Olmasa Mektubun'u söyler.Tabii ki konser sonrası hainlik etmek için bile olsa, mesafeli konseri kaçırmayacağım.

Ceylan Ertem, Murathan Mungan ve Kalben

Tarihimden yapraklar

Yine Mülkiye

Mülkiye'de sınıfta kaldığım için kendimden bir öncekileri ve bir sonrakileri çok iyi tanırım
Yıl 1966. SBF kantini. Fotoğrafta beni aramayın, bulamayacaksınız. Çünkü en erken ben solcu olduğum için bu orta sınıflarla arama zaman zaman mesafe koyardım.
 
En az yarısıyla hâlâ haberleşiyoruz. Artık kafam biraz gidip gelmeye başladığı için karıştırmayayım diye üç beşinin ismini yazmakla yetineceğim. Nimet, Samiye, Berrin, Alev, Varıl, Macit...Çok kahır çekti 68-69-70 ama çok da kafa tutup keyfini çıkarmaya çalıştı.
 
Buyurun 2019'uma
 
Bu seferki operasyonum çok daha hafif geçecekmiş, doktorum güvence verdi
Geçen yıl Mart'ta belden aşağımdaki tümörümü kazıttırıp bir hafta yatmıştım. Bu perşembe, sigaradan vazgeçemediğim için, olayın tekrarı var. Doktorum İsmet Hazar "Basit basit, iki günde çıkarsın" diyor ama söylediklerine ellerine ve gözlerine inandığım kadar inanmıyorum.
 
Yok, yok Amerikan ya da Acıbadem, Sağlık Bakanı'nın Medipol'ü değil, mahallemizin hastanesi Taksim Araştırma (İlk Yardım). Sıraselviler'de... 

Bu linkler ihmâl edilmesin

* Bu haftanın sansür gündemi Susma Platformu'nda 

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

* Cemal'lerin Mavi Yolculuk'u sürüyor ama "Hafıza" Murat Çelikkan ve "Tiyatro-dizi" İpek Bilgin Cihangir'e davet ettiler. Hiç bronzlaşmamışlar.
 
Onlar geldi, ertesi gün "Şarkı-dizi" Deniz Türkali, Bodrum'a gitti sessiz sedasız. Bu orta sınıfların işlerine akıl sır ermiyor.
 
Hayır, YT bir yere gitmedi. Eviyle Home Room arasında gidip geliyor iki günde bir.
Ayşe Cemal ve Hasan Cemal

Advertorial 

Favori kitap ve plakçım
 
Beşiktaş ve Bahariye'de de varmış ama benim favorim Beyoğlu'ndaki Mephisto Kitabevi. Hem başka yerde bulamayacağım dergileri buluyorum ve de Beyoğlu sıcağından bunalınca kendimi kafe-bahçesine atıyorum. Dondurma ve kahve. Elimde bir dergi.
 
Biraz torpil mi geçiyorum? Evet ama çok az. Çünkü biz 1989'da Enver Nalbant'ın desteğiyle Sokak Dergisi'ni çıkarırken, şimdi Mephisto'nun başında olan Canan Parlar İstanbul Hukuk'ta okuyan bir stajyer muhabirimizdi. Masalar ve servis tabii ki mesafeli.
Eski stajyerim Canan Parlar ve ben

Müzik önerisi

Bu haftaki müzik önerimiz The Rolling Stones'un "Scarlet"i olacaktı. Onu haftaya erteledim çünkü Diyarbakır stajyer magazincim Sedat Yılmaz ve arkadaşları, ölüm yıldönümü Ağustos'a rastlayan Ermeni sanatçı Aram Tigran'ı önerdiler.
 
Tigran,  Diyarbakır'a gömülmek istemiş ama yetkililer vatandaş olmadığı için izin vermemişler. Tigran Kurmanci, Arapça, Süryanice ve Yunanca birçok şarkı yapmış. Benim de ilk kez dinlediğim ilk şarkısı sizlerle...
 

Yazarın Diğer Yazıları

Esad'ın düşüşü ve Suriye'nin perişanlığı dışında tüm haberler burada...

"Sen ağla İstanbul!" başlığını görünce yanlış yazdığımızı düşünmeyin, bile bile yaptık... Zaten bütün diziler çok ağlak, bunu da söylemeden geçmedik! Ayrıca bu magazinde ekrandaki programı terk eden Mülkiye'den sınıf arkadaşım İlber Ortaylı ya da bir filmde oynayan Radikal'den stajyerim İsmail Saymaz yok...

165 yaşındaki Mülkiye ve çok daha fazlası var bu magazinde...

Sevgili hayranlarım ve okurlarım, bir kez daha belirteyim ki hiçbir sosyal medya platformunda hesabım yok; bu yüzden "Biz bunu sosyal medyadan biliyorduk" deyip beni üzmeyin...

78 yaşında hâlâ beni şaşırtıyorlar

Bu hafta fotoğrafım yok çünkü patoloji raporum ancak perşembe öğleden sonra çıktı; daha Taksim İlkyardım doktorumu görmedim ama galiba kanserimle başa çıkmış, tabii kesinleşince size daha iyi bilgi veririm

"
"