Ey benim aklı evvel işgüzarlarım. Politik basamaktan sıçrayıp kişisel itibar yakalamayı zenginliğe çevirme düşleri içinde tivilerde yerli araba resimleri gösterip caka satıyorsunuz. Korkunç katliamın hemen ertesinde hem de...
Güya Başkent’in göbeğinde nice canlar yakan patlamayla içleri kavrulmuş insanları bu yolla avutacaksınız. Öyle mi?..
O sizin kıskanarak, aşağılık duygular içinde, gözlerinizi kameradan kaçırarak, baktığınız başka ülke araba markalarını yaratanların sizin kadar akılları olsaydı, bu günün arabalarını elli yıl önce yapar piyasaya sürerlerdi.
Bazı şeyler kararla ve emirle oluşmuyor. Bilgi ve gayret birikimi diye bir şeyi duymuş olmalısınız. Ama bunun anlamının, bilginin birbirini eleştirerek, yerine göre reddederek, üst üste konulması olduğuna aklınız basmıyor olmalı.
Emir yüksek yerden geldi diye yerli araba yapmış oldunuz, maaşallah! Demek her şey bitti sıra ona geldi.
Bugünün dünyasında, ne ekonomiden, ne ihtiyaçlardan ne de üretimin artık yerli olmanın ötesinde uluslararası yaygınlık içinde yapılıyor olmasından haberiniz var.
Giriştiğiniz işin ne ekonomiye ne refaha yararı var. Kafanızdan geçenleri tahmin etmek zor değil. Böylece bizler de gururlanacağız, dünyadaki diğer ülkeler ayarında sayacağız kendimizi. Ve bizim bu mutluluğu tatmamızı sağlayan emri veren kişiye şükran borcu olarak biat etmeye başlayacağız.
Adı bile yerli. Ismarlama yerli vekiller gibi.
Yersizliğin üstü en güzel böyle örtülür işte... Yerli!..
Yer neresi? Kaç tepe?..