Bundan dokuz yıl önce, zamanın Başbakanı, seçimler öncesinde "Çılgın Projeler" adıyla bir program açıklamıştı. Burada yer alan "Kanal İstanbul"u kimse ciddiye almayınca aşağıda okuyacağınız ciddi önerimi, ilk kez 28 Nisan 2011'de yayımlamış oldum.
Başbakan tarafından açıklanan şu proje çılgın değil, hinoğluhin bir proje. Şimdi seçim öncesi muhalif partilerin şaşkın sözcüleri ahmakça tartışmalar ile bu projeye karşı çıkmaya çalışacaklar. Köşe yazarları da buna dahil. Onlar kendilerine gelinceye kadar da, seçim onlardan daha önce önlerine gelecek.
Ben karşı değilim bu projeye. Ama ne Türkiye’ye, ne tarihimize ve ne de başbakanımıza yakıştırıyorum. Hemen atalarımıza yaraşan önerimi söyleyeyim, Fatih’in torunları olduğumuzu dünyaya kanıtlayan bir öneri olacak bu:
Tankerleri Karadan Yürütmek! Tıpkı Fatih Sultan Mehmet gibi. Gülmeyin!..
Bu aklı başında projeyi açmadan önce, şu çılgın projeye biraz eleştiri getireyim. Açıklanan İstanbul Kanalı'nın iki yanına yeni bir kent kurulacakmış!
Eee!.. N’oldu? Hani o Boğaziçi’ndeki kaza ve yangın gerekçesi nereye gitti? Yandı bitti kül oldu. Yeni kentin göbeğinde, tam burnunun dibinde gümleyince tankerler, proje de kanal da, yeni kent de paracıklarla beraber berhava!
Bir de bu kanal yetmeyecek ileride, bir kanal daha açılacak. Yani bir zamanların köprüler tuzağı gibi, al sana kanallar tuzağı! Sonracığıma, bu kanal dünyadaki beşinci kanal olacakmış, çok ağırıma gitti, çıldırmış bunlar. Dünyada ilk olacak aklı başında projeler durup dururken, niye beşincisi? Hadi ikinci diyelim, Fatih’ten sonra...
Şimdi projemi açayım;
Bütün gemiler, tankerler dahil, önce tersanelerde yani karada, kızaklar üzerinde inşa edilir, sonra suya salınırlar. Koca koca gemiler arada bir de havuzlanır, hoop havaya kaldırılır, altı temizlenir vs.
Aklı başında projede de, Karadeniz ile Marmara arasına güzelce büyük raylar döşenir, sonra gemiler havuz marifeti ile havaya kaldırılır, doğum yeri tersanede olduğu gibi raylar üzerinde kaymaya başlar. Bu iş çok kolay olur. Elektrik enerjisi ile çekilerek çevreye, havaya, keseye zarar vermeden, gemiler kaymak gibi bir denizden öbürüne nakledilir.
Muhtaç olduğumuz kudret de nükleer santralden elde edilecektir nasıl olsa.
Raylar duble olur, gidiş geliş. Hızlı trenden sonra, hızlı tankerler. Bunun seçmen üzerindeki etkisini bir düşünün!.. Dünyadaki etkisini bir de!..
Siz benim şaka yaptığımı sanıyor olabilirsiniz. Şimdi dikkat!
Bu önerdiğim aklı başında projeyi anlamamak ve karşı çıkmak için çıldırmış olmalısınız. Zaten öylesiniz.
Aklım fikrim Allah'a emanet!
DÜZELTME VE ÖZÜR: Yazarımız/çizerimiz Tan Oral'ın yukarıdaki yazısı, dün editoryal/teknik bir hata nedeniyle eksik yayımlanmış ve bir süre sonra yayımdan kaldırılmıştır. Yaşanan bu sorun nedeniyle Tan Oral ve okurlarımızdan özür dileriz.