20 Ocak 2021

Gelen gideni aratır mı? Bir kehanet…

Kehanet mi? Kehanette bulunmak çok hoş bir şey. Tutar yada tutmaz, hiç önemi yok. Sonuçlandığı zaman, ben demiştim edası var ya, yeter de artar bile.

Güncel konularda hele ki politik konularda, bir kehanet doğru çıkarsa, at yarışlarında üç kuruşluk kupon ile üçyüzbin kazanmış muamelesi yaparlar insana. Bu da fena bişey değil.

Nitekim geçen Amerikan seçimlerinden bir gün önceydi. Çevredeki dostlar hep bir ağızdan aday Trump’a verip veriştiriyor, gırgır geçiyorlardı. Şeytan dürttü sanki, Trump kesin kazanır, dedim, ısrar da ettim.  Yok artık, diye etraf şöyle bir uğuldadıydı.

Ama lâf aramızda bu kehanet, bol keseden atma değildi doğrusu. Belki kafadan atmaydı, denebilir. O an içimden, çok hızlı bir kafa çalkalaması yaptım. Gözümün ardındaki perdede adaylardan mis Clinton’un mis gibi sureti belirdi.

Onun her zaman ikincilik olan varlığına Amerikalı seçmen yıllardır tahammül etmişti.

Ama artık bıkmış olabileceğine, birinci olma ihtimaline dayanamıyacağına, onun yerine kim gelirse gelsin daha eğlenceli bulacağına kendimi inandırdım. Böylece kafadan atma olsa da, dürüst bir kehanet yumurtlamış oldum.

Ertesi gün, bu öngörüm seçmenin kulağına gitmiş olmalı ki, beni mahcup etmemek için sayın Trump’a başkanlık seçimi kazandırıldı!..

Sayın Trump dört yıl boyunca, siyasetin bütün saygıdeğer ciddiyetini yerlerde süründürdü. Aynı işi yapmak için elde kalem ile, atmadığı takla kalmayan mizah çizerleri tam işlerini kaybetmek üzere iken, Trump medyaya ilâç gibi geldi. Deli olmasa da, deli gibiydi. Ama dünya sahnesini dolduruyordu.

Sarı yelesi var diye uzun saçları tîye alınan, uzun kırmızı kravatları, twitter kullanımı, çok rahat yalan söylemesi ve yalanı yalanla örtmek yerine, yalan söyledim ne var, diyebilmesi hep konu edildi, çizildi de, savaş meraklısı olmaması önemsenmedi meselâ...

Mizah çizerleri işlerini, ciddiyeti alaya almak ama alayı ciddi tutmak, diye tanımlıyorlardı. Sayın Trump bu şiarın hakkını verdi ve sonuç olarak, sanki çizerlerin işlerini de şanlarını da ellerinden aldı.

Öte yandan, çizerler nankördür de. Bunu da hep söylemişimdir, mizahçıya güven olmaz, diye. Aslında siyasetçileri biraz irkiltmek için söylenmişti. Ama yine de çizerler, Trump’ın verimli değerini iyi kullandılar doğrusu. Şimdi de giderayak arkasından konuşuyorlar, adamın yüreğine inecek.

Bugün Trump, görevi vermiyorum işte dese de, başkanlığı ondan yemin billah ederek devir alacak olan Biden’ı, dolayısıyla kehanetimi merak ettiğinizi hayal ediyor gibiyim.

Dünyaya yön vermeye ve yönetmeye kalkmak akıl işi gibi görünse de, akıllı adamın yapacağı bir iş olmasa gerek. Yapacak onca güzel uğraş varken. Yine de bu işe talip olan heyecanlı birileri çıkıyor.

Biden, yıllarca bu işe soyunmuş olan ‘bir numaralara’ yardımcılık etti. Onlara bakınca, yarı deli olmalılar, diyesi geliyor insanın. Çünkü dediğim gibi aklı başında kimsenin yapacağı bir iş değildir. Yani, sivri bir tepenin tam üstünde sürekli oturmayı seçmek gibi.

Gerçi, kendini seçmesi seçilmek için yetmiyor, ama onu seçen seçmenleri var, ne yaptığını bilen akıllı insanlar. 

Biden de öyle düşünüyor, bu işi ben de yaparım n’olacak, diyor. Zaten onlar yani eski başkanlar, benim yardımcılığım ile orada iş yaptılar. Demek ki asıl iş bendeydi. İlk fırsatta ben tepeye oturursam çok iyi olur. Onlardan daha iyi, daha tecrübeliyim.

Oysa sayın Biden’in unuttuğu bişey vardı. ‘Tecrübe’ matah bir nitelik değildir. Yaratıcılığın mevta olması demektiir. Üstelik tecrübe, sahibine çok aklıllı olduğu izlenimi verir, yanıltır.

Halbuki orada olmak için, dediğim gibi, akıllı olmak yerine, doğrusu biraz kaçık olmak gerekir. Eğer bir kâhin olarak bunlar benim aklıma geliyorsa, bunları yazabiliyorsam, yeni başkanın çevresinde toplaşacak olan nice cin fikirliler, haydi haydi daha iyisini düşüneceklerdir.

Sayın Biden, yıllarca akıllılara yardımcılık ederken, benzer düşleri nasıl hiç atlamadan sabırla düşündü kim bilir. Nihayet daha fazla uzatmadan, onun ile ilgili kehanetimize getirirsek sözlerimizi;

“Liderlik akıllı kişinin yapacağı iş değil. Biden de deli değil her halde.” 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor...

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor...

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor...

"
"