Meselâ cinsiyetine düşkündür. Cinsine yönelmiş eleştiri, ima yada suçlama yoksa, sorun da yoktur. Aslında eline kalem alan kişi ne yapsa izleyiciye yaranamaz. Her yana çekilen genel bir ifade istenir kendisinden yada açıkça taraf tutması, kafa tutması beklenir.
Elinde kalem, dizinde klâvye olan bir yazar veya çizer dediğimde, dikkat buyurun, cinsiyeti belirsizdir her zaman. O da kağıdına veya ışıklı ekranına yazdığında adam dese olmaz, kadın dese olmaz.
Bunlardan birini işaret etse, öne çıkarsa, vurgulasa cinsini kayırıyor denir, ayrımcılık töhmeti altında bırakılır. Sonunda o da insana insan der çıkar işin içinden. Hem de insanlık, insaniyet, insan hakları, eşref-i mahlûkat gibi alıp başını giden şanlı bir yola girmiş, baş koymuş olur.
İnsanlık hali, sözü edilen kimse cinsiyetsiz olamayacağına göre, ancak cinsiyeti belirsiz olmalıdır. İş adamı, iş kadını diye yazmak yerine, iş insanı diye icad çıkarmanın evlâ olduğu gibi.
Bunu yapmak yazarken kolay oluyor. Siz onun tanımından değil, tavrından yola çıkıp, cinslerden birine yakıştırırsınız, olur biter. Yazı, adı üstünde şifre ardında saklıdır, ona bakmak yetmez okumak şarttır.
Ama çizgide bu neredeyse imkânsızdır. Çünkü çizgi çıplaktır, tabak gibi ayan beyandır. Üstündeki yağmurluğu aniden iki eliyle iki yana açmış üryan gibi irkilticidir.
Belki o nedenle çizim işleri, soyut çizgisel anlatım ile, sırtını yazıya dayamış geveze bir söylem arası skalada gidip gelerek, kendine bir ifade kürsüsü arar durur.
Bir türlü tatmin olmaz, ya kalemin kağıtta kalan cızırtılı titrek izi ile iktifa eder, gerisini ona bakan kişiye bırakır yada çizdiğini boyar, gölgeler hacim kazandırır, ayrıntıya boğar, nisbetleri bozar, yetmez, yazıdan destek ister ve alır. Bazı çizimlerde yer tutan yazılar öylesine çoğalır ki çizimi ezer, ufalar.
Gerçi yazarın da çizgiden destek istediği vakidir, bunu sever de. Çizerler de pek hoşlanır doğrusu, bir yazıyı resimlemeleri istendiğinde.
Özetle al takke ver külah geçinip gidiliyor işte. Yeter ki gönüller bir olsun.
Evet de, sokakları terk etmeyen, cinsiyeti belirsiz insan evlâdı 'Covid-19'u yenemedi. Renk vermiyor ama ona resmen teslim oldu. Şimdi ümit-i âlem artık AŞI silâhındadır.