Troya Savaşı’nın son zamanlarıydı.
Akhilleus dostu Patroklos’un öldürülmesi sonrasında nihayet savaşa geri dönmüştü. Hektor’la savaşmış ve köprücük kemiğinin omzunu ayırdığı yere kargısını saplamıştı.
Hektor’un canını almakla kalmamış, bağladığı gibi ölüyü arabasına, dostunun mezarı çevresinde sürüklemişti. Hektor’un ölüsü tanrı Apollon tarafından üzerine bir çizik gelmesin diye korunsa da Akhilleus’un elindeydi.
“Onikinci şafak sökünce tanrılar katında
Phoibos Apollon ölümsüzlere şöyle dedi:
“Amansız tanrılar, işiniz gücünüz kötülükte.
Beneksiz keçilerin, sığırların butlarını,
Hektor hiç mi yakmadı size?
Ölüyken bile yüreğiniz varmıyor onu kurtarmaya,
onu görmesin mi karısı, anası, çocuğu,
görmesin mi babası Priamos, Troya halkı,
alıp saygı göstermesinler mi ölüsüne,
yakmasınlar, ateş payını vermesinler mi?”
Hektor’un ölüsü alınmalıydı.
Yaşlı babası Priamos, yola düştü.
Hiç korkusu yoktu Akha gemilerine tek başına gitmekten.
Kaderi Akha gemilerinde Akhilleus’un elleriyle ölmekse, razıydı.
Yeter ki bir kere daha kollarının arasına alsındı oğlunu,
Ağlasaydı kana kana, doyasıya.
O gün Antakya’da evinin önünde nöbet tutan babayı görünce insanlığın bu en eski öyküsünü hatırladım.
Ölü de olsa sevdiklerinin bedenlerini ister bizim buranın insanı.
Mezarı belli olsun ister. Ardından töresine göre uğurlamak ister.
Yakarışlar farklı dillerde olur bazen, dualar farklı adlardaki yaradana yapılır; ama acı aynıdır.
“Acıya dayanan bir yürek verdi Moiralar insanlara”*
O baba da taşa kesmiş bekliyordu.
Önünde evinden kalan tek bir şey, bir tül perde uzanıyordu.
Beyaz çiçekli bir perdeydi bu.
Onca tozun ortasında inadına beyazdı.
Belli ki çok yeniydi.
Belki de karısı o gece yatmadan önce, üzerinde pazen geceliği, parmak uçlarına basarak kızının odasına girmiş ve bu perdenin altındaki güneşliği çekmişti.
Sabah güneş vurup da uyandırsın istememişti güzel kızını.
Kızı başucunda bebeği ile uyumuştu.
Bebeğin üzerinde ana kızın bir gece önce eski tül perdelerinden yapmış oldukları gelinlik vardı.
Baba taş kesmiş, bekliyordu.
En sevdikleri artık henüz bir yıl önce sevinçle satın aldıkları yeni dairelerinin molozlarının altındaydı.
"İnsan bir deryadır ilimle mahir
İlimsiz insanın şöhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez ahir
İşlediği amel hali yalandır.”
Aşık Veysel
O babayı hatırlayacağım.
Çünkü, ne o ne de o anne ve kızı benim için artık “onlar” değil.
Oraya koşan, çırpınan, bir şeylerin ucundan koşan,
Ülkemin dört bir yanından gelen,
Bir mozaik misali ayrı, ama tek olabilen,
Herkes için de öyleler, biliyorum.
Biz, hepimiz için, artık farklı olmasını isteyeceğiz yarının.
Kimsenin hesap vermek istemediği bir coğrafyanın kabul edeni olmayacağız.
Dünü, dünle gelenleri bırakıp, yeni bir şey söyleyeceğiz.
Bu topraklardaki insanlar en karanlık geceden Cuhmuriyet’i dünyaya getirdiler.
O Cumhuriyet bugün 100 yaşında.
Elbette yine umudu yeşertecek olanlar da emaneti verenlerin torunları olarak biziz.
Doğum sancısıdır bu çekilen!
Ve ‘kardeşlik’tir, doğacak olan.
*Kader tanrıçaları
Kaynakça
Homeros. İlyada. XXIV. Bölüm. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2014. İstanbul.
Pınar Okyay kimdir?
Prof. Dr. Pınar Okyay, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı başkanıdır.
Pınar Okyay, 1983'te Bornova Anadolu Lisesinden, 1989'da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden ve 1993'te Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Bölümünden mezun oldu.
Halk sağlığında epidemiyoloji, sağlık araştırma yöntemleri, araştırma ve yayın etiği, biyoistatistik, kadın sağlığı ve afet ağırlıklı çalışmaktadır.
Üniversite hastanesi başhekim yardımcılığı, Özdeğerlendirme Kurulu başkanlığı; 2016-18 döneminde Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Yönetim Kurulu üyesi; 2018 Kasım 2021 Temmuz döneminde HASUDER'in Yönetim Kurulu başkanlığı yaptı.
Halen HASUDER Toplumsal Cinsiyet ve Üreme Sağlığı ile Afetler Çalışma Gruplarında çalışmaktadır. Sağlık Bakanlığı Tıpta Uzmanlık Kurulu TUKMOS ve Halk Sağlığı Yeterlilik Kurulu Denetleme Komisyonu üyesi.
2020 Nisan -2021 Mayıs tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı COVID-19 Bilimsel Danışma Kurulu üyeliği görevini yürüttü.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) bünyesinde TTB Halk Sağlığı Kolu başta olmak üzere çeşitli görev gruplarında yer almaktadır.
Aydın Tabip Odası üyesidir; yönetim kurulu üyeliği yapmıştır; halen TTB Delegesidir.
Bir kitapsever, gezgin ve T24 İnternet Gazetesi haftalık köşe yazarıdır.
|