04 Şubat 2019

Avrupa ve Amerikalar'da demokrasi

"Seçim olmadan demokrasi olmaz"

Avrupa Konseyi, Türkiye'nin hem Avrupa'ya aidiyeti hem de insan hakları, demokrasi, hukuk devleti ilkelerine bağlılığı bakımından hayati önem taşıyan bir bölgesel kuruluştur.

Avrupa Konseyi'nin bir organı olan Parlamenterler Meclisi, geçtiğimiz 24 Ocak günü Türkiye ile ilgili bir karar kabul etti. Mevcut iktidarımızın demokrasi ve insan hakları alanındaki performansı bu kararda eleştiriliyor, hatta çok güçlü ifadelerle kınanıyor. Kararda, yapılan tavsiyelere uymadığı takdirde Türkiye'nin Avrupa Konseyi'ndeki konumunu tartışmaya açma niyeti vurgulanıyor.

 

Eskiden böyle kararlar basına genişçe yansır, enine boyuna tartışılırdı. Şimdi kolay mı? Sür halının altına kimse görmesin! (Şaka bir yana, umarız, ilgili makamlarımız kararı ciddiyetle ele alıyordur.)

Kararda şu tavsiyeler de yer alıyor:

"Seçimlerin sadece serbest değil aynı zamanda adil  olmasını ve ifade özgürlüğüyle basın özgürlüğüne yol açacak şekilde yapılmasını teminen Venedik Komisyonu'nun tavsiyelerine uygun olarak seçim mevzuatının gözden geçirilmesi...

"Venedik Komisyonu'nun mütalaasında yer verilen analizi temel alarak, devletin yürütme, yasama ve yargı erkleri arasında denge ve fiili ayrılığı yeniden tesis etmek amacıyla 2017 anayasa reformlarının gözden geçirilmesi."

Amerikalar (Kuzey, Orta, Güney Amerika) bölgesinde de koşut bir bölgesel örgüt bulunmaktadır: Amerika Devletler Örgütü (OAS). Avrupa Konseyi kadar etkili olmasa da bu örgüt de üye ülkelerin iç durumlarını ve insan hakları uygulamalarını (Bir insan hakları mahkemesi de vardır) izler. 

Söz konusu örgüt, Venezuela'da 20 Mayıs 2018 tarihinde Nicolas Maduro’nun yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine bir karar almıştı. Kararın can alıcı hükmü şöyle:

"Uluslararası standartlara uymadığı, Venezuelalı bütün siyasi aktörlerin katılımını sağlamadığı, serbest, adil, saydam ve demokratik bir süreç için gerekli garantiler olmadan yapıldığı için Venezuela'da 20 Mayıs 2018 günü sonuçlanan seçim sürecinin uygulanmış olan şekliyle meşruluktan yoksun olduğunu beyan etmek."

OAS'in Genel Sekreteri de Venezuela'daki seçimler hakkındaki açıklamasında şöyle demişti:

“Seçim olmadan demokrasi olmaz, ama dün Nicolas Maduro demokrasi olmadan seçim yapılabileceğini gösterdi.”

Ne diyelim? Seçim var, seçim var...

Yazarın Diğer Yazıları

Washington ve Ramallah

Özgür Özel’in Ramallah’a gitmesi “özel” bir anlam, önem taşıyacaktır. Ramallah’a, yerel seçimleri kazanmış, ülkesinin birinci partisi haline gelmiş bir siyasal hareketin lideri olarak gidecektir. CHP’nin sadece Filistin değil, Orta Doğu’ya ilişkin vizyonunu ortaya koyması, Ramallah’dan uluslarararası topluma Türkiye’nin yeni sesi olarak seslenebilmesi önemlidir

Ölüm ana

Yaşamamıza izin veren Ölüm Ana olduğunu düşünüyorlar. Ondan medet umuyorlar. Ölümün yaşamdan güçlü olduğunu görüyorlar. Yılda yirmi, otuz bin cinayetin işlendiği bir ülkede ölüme "insaf et, bizi yaşat" diyorlar. Hayat o kadar ucuz olunca ölüme yakıştırılan güç artıyor. Ölümde ana rahminin, kucağının sıcaklığı aranıyor

Meksika'daki kadın

İnanılır gibi değil ama gerçek! Meksika'nın dini Guadalupe Bakiresi dinidir. Başka bir deyişle, bizim açımızdan önemli olan, Meksika'nın kendine özgü bir hristiyanlık, nerdeyse yeni bir din benimsemesidir. Başat figürü de bir kadındır. İşte maço Meksika! Ey Kibele! Sen nelere kadirsin!