29 Aralık 2023

Yeni asgari ücretin 17 bin lirasına eklenen 2 liranın sırrı ne?

Neden düz 17 bin TL olmadı da "17.002 TL" oldu?

27 Aralık Çarşamba günü akşam saatlerinde Bakan Işıkhan kameralar karşısına geçti ve asgari ücretin 1 Ocak 2024’ten itibaren Temmuz ayına nazaran yüzde 49, Ocak ayına nazaran ise kümülatif yüzde 100 artış yapıldığını ve net 17 bin 2 TL olacağını söyledi.

Asgari ücretin net 17 bin 2 TL olduğunu söyledikten sonra özellikle sosyal medyada 2 TL ile alakalı çok şey yazılıp çizildi.

Peki neydi bu 2 TL’nin sırrı? Neden düz 17 bin TL olmadı da "17.002 TL" oldu?

Bunun cevabı aslında Asgari Ücret Yönetmeliğinde yazmaktadır. Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 4/d maddesine göre asgari ücret, “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücreti,” şeklinde tanımlanmıştır.

Madde hükmüne göre asgari ücret aylık ya da yıllık değil günlük ödenen bir bedeldir. Oysa Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından açıklanan tutar günlük değil, 30 günlük tutardır. Yapılan hesaplamalara bakıldığında her ay 30 gün olarak dikkate alınıp hesaplama yapılmaktadır. Çünkü 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88’inci maddesi ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 100. maddesi uyarınca her ay 30 gün olarak dikkate alınmaktadır. 31 gün olan Ocak ayı da 30 gün olarak hesaplamaya dahil edilmekte, 28 gün olan Şubat ayı da.

Yani Asgari Ücret Tespit Komisyonu, kararını basın yoluyla 30 günlük (aylık) açıklarken aynı anda Resmi Gazete’de günlük açıklamaktadır.

Örneğin 2023 yılının ikinci altı ayına ilişkin asgari ücret tutarıyla alakalı Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı 24 Haziran 2023 tarih ve 32231 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Resmi Gazete’de yayımlanan söz konusu Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı’nda “İşçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin; 1/7/2023-31/12/2023 tarihleri arasında (447,15) dörtyüzkırkyedi lira onbeş kuruş olarak tespitine, oybirliğiyle,” ve Karar Gerekçesinin son kısmında “Alınan karar uyarınca; işçinin günlük asgari ücreti; 1/7/2023-31/12/2023 tarihleri arasında (447,15) dörtyüzkırkyedi lira onbeş kuruş olarak belirlenmiştir.” şeklinde cümleler bulunmaktadır. Resmi Gazete’de yayımlanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı’nda asgari ücret aylık şu kadar diye bir ifade bulunmamaktadır. Hatta net asgari ücret de bulunmamaktadır. Oysa televizyonlarda, basın karşısında “net aylık!” açıklandı.  

Daha da önemlisi Asgari Ücret Komisyonu görüşmelerinde aylık ya da 30 günlük pazarlıklar da yapılmamaktadır. Bu pazarlıklar günlük bedel üzerinden yapılmaktadır. Ancak komisyon üzerinde günlük tutarı 30 (gün) ile çarpıp kamuoyuyla paylaşmaktadır.

İşte Komisyonun açıkladığı net tutarı yani 17 bin 2 TL’yi 30 (gün) sayısına böldüğümüzde 566,74 TL olan günlük net asgari ücrete ulaşırız. Brüt asgari ücretten yüzde 14 SGK işçi payı ve yüzde 1 de işçi işsizlik fonu kesintisi yapıldıktan sonra günlük net asgari ücrete ulaşırız. İşlemi tersten yaptığımızda da -Resmi Gazete’de Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı da günlük brüt asgari ücret şeklinde yayınlanacağından- günlük brüt asgari ücret olan 666,75 TL’ye ulaşmış olacağız.

İşte Komisyonda pazarlığı yapılan tutar günlük brüt asgari ücret tutarıdır. Basın yoluyla herkese ilan edilme aşamasında ise bu tutarlar 30 (gün) ile çarpılıp basına öyle servis edilmektedir. Sonuçta günlük net asgari ücret olan 566,74 TL’yi 30 (gün) ile çarptığımızda 17 bin 2 TL’ye ulaşmış olacağız. Ya da günlük brüt tutar olan 666,75 TL’yi 30 (gün) ile çarptığımızda 20 bin 2 TL’ye ulaşmış olacağız.

İşte 2 TL’nin sırrı, Komisyonda pazarlıkların günlük brüt asgari ücret üzerinden yapılması ancak kamuoyu bilgilendirilmesinin ise aylık asgari ücret şeklinde yapılmasından başka bir şey değildir.

Oysa, pekala 17 bin 2 lira olarak hesaplanan asgari ücret, 17 bin 100 liraya (ya da 17 bin liraya) yuvarlanarak 30’a bölünüp günlük ücret bulunabilirdi.

Murat Batı kimdir? 

Prof. Dr. Murat Batı, 14 Aralık 1974 tarihinde Diyarbakır'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Diyarbakır'da tamamladı. Lisansını Ankara Gazi Üniversitesi'nden, yüksek lisansını Hacettepe Üniversitesi'nden, doktora derecesini "Türev Araçların Vergilendirilmesi" teziyle 2012 yılında İstanbul Üniversitesinden aldı.

Mali hukuk alanında 2016 yılında doçent, 2022 yılında profesör kadrosuna (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi) atandı. 

Çok sayıda üniversite, banka, belediye ve profesyonel şirkete, özellikle vergi hukuku alanında eğitimler verdi; hukuk ofisleri ile YMM ofislerine danışmanlık yaptı.

"Vergi Hukuku (Genel Hükümler)", "Muhasebe Hileleri ve Vergiden Kaçınmanın Türk Vergi Mevzuatındaki Yasallığı", "Türk Vergi Sistemi" kitapları yayımlandı; 60'tan fazla ulusal ve uluslararası akademik yayında makale ve kitap bölümü yazdı.

Kısa bir süre Cumhuriyet, Dünya ve BirGün gazetelerinde konuk yazarlık yaptı. Eylül 2020'den itibaren T24'te yazmaya başlayan Murat Batı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini halen sürdürmektedir.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

OECD ülkeleri arasında Türkiye’nin vergi takozu sıralaması ne oldu?

Vergi kaması çalışanın refah kaybını; vergi takozu ise çalışandan dolayı işverene yüklenilen mali (kamusal) yükü tanımlamak için kullanılır. Bu nedenle vergi takozu ile vergi kaması aynı anlamda kullanılmamalıdır

AYM’nin harçlar istisnasının iptal kararı, Şimşek’in istisnalarla mücadelesinin yolunu açar mı?

Olası bir durumda somut norm denetimi yoluyla AYM’ye taşınması durumunda aynı gerekçelerle bunların da iptal edileceğini öngörüyorum. Çünkü AYM’nin bu kararı süresiz istisnaların eşitlik ilkesini zedelediğini açıkça ortaya koymuştur

Asgari ücret yüzde 75 artar mı?

Burada özellikle basın ve sendikalar ile ana muhalefete çok iş düşüyor. Hükümet ve kurmaylarına bu artışın ne kadar hayati olduğunu siyaset üstü bir dille ve ısrarla anlatmaları gerekiyor