18 Temmuz 2022

Özelge, vergi borçlarını silebilir mi?

Mükelleflerin özelge talepleri için Gelir İdaresi Başkanlığı merkezine doğrudan başvurma imkânı bulunmamaktadır

Sosyal medyada, elektronik posta yoluyla ya da telefonla sıklıkla vergisel soru(n) ve çözümleri sorulmaktadır.  Eminim birçok üstada ve hocaya da konuyla alakalı benzer sorular ve talepler gelmektedir. Kendimizce cevaplar veriyoruz elbette.

Ama aslolan yaşanılan ya da yaşanabilecek bazı vergisel sorunlarla alakalı Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na (GİB) soru sorulmakta ve soruyu sorana kişisel bir açıklama yapılmaktadır. GİB’in verdiği bu açıklamaya uyulduğu takdirde ortaya bir vergi borcu ve/veya cezası çıkarsa ne olacak? “Ama ben sizin dediğiniz gibi yaptım ne cezası ne borcu bu?”  denilirse bu borç silinecek mi?

Gelin bu tür yazılara karşı ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini anlamaya çalışalım.

Özelge nedir?

Mukteza (özelge), mükelleflerin belli konularda (vergi mahremiyetine girmeyen konularda) isteyecekleri bilgileri cevaplama yöntemidir ve konu ile ilgili düzenlemeler 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413’üncü maddesinde ‘Mükellefler, Gelir İdaresi Başkanlığından veya bu hususta yetkili kıldığı makamlardan, vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında yazı ile izahat isteyebilir.’ şeklinde yapılmıştır.

Mükelleflerin İzahat Taleplerinin Cevaplandırılmasına Dair Yönetmelik (MİTCDY) m.3/f özelgeyi; mükelleflerin ve vergi sorumlularının vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından, kendilerince açık olmayan ve tereddüt ettikleri konular hakkında yazılı olarak açıklama talebinde bulunmaları üzerine yetkili makamlarca kendilerine verilen yazılı görüş olarak tanımlamıştır.

Bu kapsamda özelge talep edilebilmesi için öncelikle bu vergisel sorun bir tereddüt içerecek mahiyette olacak. Özelge, mükelleflerin ve vergi sorumlularının vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından yeterince açık/anlaşılır olmayan ve tereddütlü hususlar hakkında görüş/izahat olarak verilir.  Tereddütlü olmayan yeterince açık olan hususlarla alakalı özelge talep edilmez. Bu noktada kendisi ile alakalı ve tereddüt içeren konuyla alakalı herkes özelge talep edebilir.

Ancak başkalarının vergi durumları hakkında, yargı aşamasındaki konularla alakalı, incelemeye konu işlemlerle alakalı, somut bir olaya dayanmayan ve teorik hususlara ilişkin özelge talep edilemez.

Mükelleflerin özelge talepleri için Gelir İdaresi Başkanlığı merkezine doğrudan başvurma imkânı bulunmamaktadır. Özelge taleplerinin özelge talep formu ile mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisi bakımından sürekli mükellefiyetlerinin bulunduğu Vergi Dairesi Başkanlıkları ile Vergi Dairesi Başkanlığı bulunmayan illerde Defterdarlıklardan yapılır. Diğer mükellef veya vergi sorumluları özelge talepleri için, ikametgâh veya kanuni merkezlerinin bulunduğu vergi dairesi başkanlıkları ile vergi dairesi başkanlığı bulunmayan illerde defterdarlıklara; ikametgâhı veya kanuni merkezi bulunmayanlar ise Ankara, İstanbul ve İzmir Vergi Dairesi başkanlıklarından herhangi birine başvurur. Özelge talepleri, GİB’in internet sitesinde bu linkte bir örneği yer alan Özelge Talep Formu kullanılmak suretiyle yapılır. Söz konusu form kullanılmaksızın yapılacak özelge talepleri kabul edilmez. Özelgelere daha fazla ulaşmak isteyenler Gelir İdaresi Başkanlığı’nın dipnottaki link aracılığıyla ulaşabilirler.

Özelgeye uygun davrandım ama yine de vergi borcu çıktı, ne olacak?

GİB, size özelgeyi verdiği tarihteki görüşü daha sonra değişmiş olabilir ya da o konuyla alakalı günümüz popüler tabiri ile yanıldım diyebilir. Olamaz mı? pekâlâ da olabilir.

VUK m.369 “Yetkili makamların mükellefin kendisine yazı ile yanlış izahat vermiş olmaları veya bir hükmün uygulanma tarzına ilişkin bir içtihadın değişmiş olması halinde vergi cezası kesilmez ve gecikme faizi hesaplanmaz.”  Madde hükmünde de fark ettiğiniz üzere GİB yanılır ya da görüş değiştirirse sizden faiz ve ceza istemeyecek ama varsa verginin aslını isteyecektir.

VUK m.369’da yer alan “içtihat” kelimesi sadece yargı içtihatlarını değil aynı zamanda idarenin görüşlerini de (içtihatlarını) kapsadığı anlaşılmalıdır.

VUK m.369 uyarınca iki durumda gecikme faizi ve ceza kesilmeyeceğine hükmedilmiştir. Buna göre mükellefin yetkili makamlarca kendisine verilen izaha/özelgeye uygun hareket etmesi ve bu izahatın yanlış olduğunun anlaşılması veya bir hükmün uygulanma tarzına ilişkin bir içtihadın değişmiş olması halinde, mükellef adına geçmiş dönemlere ilişkin vergi tarhiyatı yapılırken, vergi ziyaı cezası kesilmeyecek ve gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

[1]        https://www.gib.gov.tr/dilekce/ozelge_talep_formu.html

[2]        https://www.gib.gov.tr/dilekce/ozelge_talep_formu.html

[3]        https://www.gib.gov.tr/search/node/?filter=ozelge%20

Yazarın Diğer Yazıları

Bir “nereden nereye” hikayesi: ÖTV

2024 yılında 1 trilyon 409 milyar 766 milyon TL ÖTV’den gelir hedeflenmektedir. Bu hedef içindeki en büyük pay ise petrol ve doğal gaz ile motorlu araçlardan elde edilecek ÖTV’dir.

Servet vergisi gelebilir mi?

Olası bir servet vergisinin alınması/getirilmesi durumunda biri neden diğeri de netice olmak üzere iki temel engel bulunmaktadır. Neden sorusunun cevabını Anayasal ilkelerde; netice sorusunun cevabını ise 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nda aramak gerekiyor

KDV’nin tahsilat seyri

KDV’nin gayri safi yurt içi hasıla içindeki payının son yedi yıl ortalaması yüzde 6,87’dir