Fiş/fatura almayana ve vermeyene yönelik cezalara ilişkin düzenlemeler 2 Ağustos 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7524 sayılı Kanunla yapılmıştı.
Fiş/fatura almama durumunda fiş/faturayı almayan tüketicilere 5 bin lira ceza kesileceği (VUK m.353/3) herkesçe çok konuşuldu. Yani bir lokantaya gidip yemek yediniz ve fiş almadan çıktıysanız Maliye, size 5 bin lira ceza kesecek. Bunu, ben demiyorum 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK) m.353/3 söylüyor.
Yani Kanun (VUK m.353/3) diyor ki bir lokantada/kafede yediğiniz/içtiğiniz bir şey için fiş/fatura almazsanız o zaman o fiş/faturayı düzenlemeyene/vermeyene (lokantaya/kafeye) ceza kesilecek ayrıca bu fiş/faturayı almayan nihai tüketiciye de yani bize de 5 bin lira özel usulsüzlük cezası kesilecek.
İyi de bu Kanun değişikliği 2 Ağustos 2024 günü yürürlüğe girdi ve bugün itibariyle de yaklaşık üç aydır (3 ay 6 gün) uygulamada ama herkesi tedirgin eden bu düzenleme ile kaç kişiye fiş/fatura almadı diye 5 bin lira ceza kesildi? bil(m)iyoruz.
Ancak öğrendiğim kadarıyla bu 5 bin lira ceza hiç kimseye kesil(e)memiş. Fiş/faturayı vermeyene kesiliyor ancak almayana kesil(e)miyor, bunun net altını çizmiş olayım.
Peki fiş/fatura almayana neden kesilemiyor?
Bunun iki tane cevabı var; ilki nihai tüketicinin yani bizim alışveriş sonrası fiş/fatura alma zorunluluğumuz Kanunda düzenlenmemiş olması, diğeri ise hadi Maliye gözünü kararttı, cezayı kesti ama bu sefer de tebliğ edememe sorunu bulunmakta…
Bunu biraz açalım isterseniz, ilki fiş/fatura alma zorunluluğuyla alakalı.
Vergi Usul Kanunu m.232 uyarınca kimlerin fatura alacağı ve vereceği net şekilde düzenlenmiştir. VUK m.233 de perakende satış vesikalarını düzenlemiştir. Ancak VUK m.232’de ya da başka bir maddede nihai tüketicilerin fiş/fatura alma zorunluluğunu düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır.
Yani fiş/fatura almamaya yönelik kesilecek özel usulsüzlük cezasını düzenleyen VUK m.353/3’ün dayanağı yani bu maddede sayılan nihai tüketicinin fiş/fatura almasını zorunlu kılan bir hüküm bulunmamaktadır. VUK m.353/3 ile kanunen zorunlu tutulmayan yani nihai tüketiciye fiş/fatura alma gibi bir görev/sorumluluk yükleyen bir hüküm yokken Gelir İdaresinin fiş/fatura almadı diye 5 bin lira ceza kesmeye kalkması ilginç bir durumdur.
Nihai tüketicinin fiş/fatura/makbuz almasını zorunlu kılan tek hüküm VUK m.236’dır. Bu maddeye göre avukat, doktor gibi serbest meslek erbabı serbest meslek makbuzu düzenlemek zorunda ve müşterinin isteyip almasını da zorunlu tutmuştur. Yani bir avukattan serbest meslek makbuzunu istemek ve almak zorundasınız. Almazsanız o zaman idari para cezası kesilir. Çünkü kanunda açıkça bunu isteyip ve almak zorunda olduğunuz belirtilmiştir. Dikkat edilmesi gereken husus ise bunun sadece serbest meslek makbuzu için geçerli olmasıdır. Bu uygulama fiş/fatura vs için geçerli değildir.
Diğer cevap ise kesilen cezanın nasıl tebliğ edileceği hususuyla alakalıdır;
2 Ağustos 2024 tarihinden önce fiş/fatura almadığınız tespit edildiğinde kesilen ceza, bir tutanakla tespit edilir ve tutanağın bir nüshası size verilip -tutanak, ihbarname yerine geçerek- tebliğ edilmiş olurdu.
Ancak 2 Ağustos tarihinde yürürlüğe girecek şekilde yapılan değişiklikle ceza kesilene yapılacak özel tebliğ hükmü maddeden (VUK m.353/3) çıkarıldı. Yani ceza kesilmesi anında size tutanağın verilmesi artık tebliğ yerine geçmeyecek.
Bu çerçevede kesilecek cezanın muhataba nasıl tebliğ edileceği hususuyla alakalı maddede yeni bir açıklamaya yer verilmediğinden 2 Ağustos tarihinden itibaren bu şekilde kesilecek cezalara ilişkin genel tebligat hükümleri geçerli olacaktır.
Daha basit bir ifadeyle Vergi Usul Kanunu’nda geçerli olan tebligat hükümleri burada da geçerli olacaktır.
Ancak bir restoranda bir şeyler yediniz sonra hesabı isteyip nakit olarak ödeyip çıkıp gittiniz. Yolda Maliye denetim elemanı sizi durdurdu pardon fişinizi görebilir miyim diye sorarsa siz de durmadan giderseniz ya da kimlik bilgilerinizi istedi ve siz vermediniz o zaman size nasıl bu cezayı tebliğ edecek. Çünkü fiş/fatura almayan kişiye düzenlenen tutanakla birlikte o kişiye kesilen ceza, bir ceza ihbarnamesi ile tebliğ edilmesi gerekecektir. VUK m.366 kesilen vergi cezaları ilgililere ceza ihbarnamesi ile tebliğ edilir hükmü ile açıkça belirtmiş bunu. Ceza kesilen kişinin avukatlık, mali müşavirlik gibi bir serbest meslek faaliyeti ya da restoran işletmecisi gibi ticari faaliyetinden dolayı mükellefiyeti varsa bağlı olduğu (iş yerinin olduğu) vergi dairesince; ticari kazanç, serbest meslek kazancı vs. gibi bir mükellefiyeti yoksa ikametgahının olduğu vergi dairesince ihbarname düzenlenir ve tebliğ edilir.
Ceza kesilen kişinin ticari kazanç, serbest meslek kazancı vs gibi mükellefiyeti varsa yani elektronik tebligat adresi varsa o kişiye tebligat, elektronik olarak yapılır.
Elektronik tebligat zorunluluğu olmayanlara yani emekli Mehmet Amca’ya ya da öğrenci Fatma Hanım’a tebligat posta yoluyla yapılacaktır. Posta ile yapılan tebligatların iadeli taahhütlü şekilde yapılması gerekmektedir. Bu şekilde yapılan tebligatın önemi, tebliği alacak olacak kişinin tebliğ alındısını imzalaması ve bir nüshasının ise vergi dairesi kayıtlarına konulmasıdır. Yani ispat aracı olarak kullanılması şarttır. Bu durumda tebliğe konu işlemin hukuken bir sonuç doğurması sağlanmış olur.
Tebliğ yapılacak adres ise muhatabın bilinen adresine yapılır. Genel olarak bu adres ise MERNİS olarak bilinen merkezi nüfus idaresi sistemidir.
Ezcümle
Fiş/fatura düzenlemeyene (lokantacıya, markete vs.) VUK m.353 uyarınca özel usulsüzlük cezası kesiliyor ve bu, düzenlemeyene tebliğ ediliyor. Şu an bu şekilde uygulanıyor, burada bir sorun yok ve Maliye denetim elemanları sahada bu şekilde işlem yapıyor.
Ancak fiş/fatura almayana ise fiş/fatura alma zorunluluğu kanunen olmadığı ve ceza kesilse bile bunu mükellefe usulen tebliğ edemeyeceği için Maliye, fiş/fatura almayana şu an ceza kes(e)memekte.
Sanıyorum şu an iyi de Maliye kes(e)meyeceği bir ceza uygulamasını neden düzenler diye aklınızdan geçiriyorsunuzdur. Bunu, belki Bakan Mehmet Şimşek cevaplar, bekleyip göreceğiz.
Murat Batı kimdir?
Prof. Dr. Murat Batı, 14 Aralık 1974 tarihinde Diyarbakır'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Diyarbakır'da tamamladı. Lisansını Ankara Gazi Üniversitesi'nden, yüksek lisansını Hacettepe Üniversitesi'nden, doktora derecesini "Türev Araçların Vergilendirilmesi" teziyle 2012 yılında İstanbul Üniversitesinden aldı.
Mali hukuk alanında 2016 yılında doçent, 2022 yılında profesör kadrosuna (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi) atandı.
Çok sayıda üniversite, banka, belediye ve profesyonel şirkete, özellikle vergi hukuku alanında eğitimler verdi; hukuk ofisleri ile YMM ofislerine danışmanlık yaptı.
"Vergi Hukuku (Genel Hükümler)", "Muhasebe Hileleri ve Vergiden Kaçınmanın Türk Vergi Mevzuatındaki Yasallığı", "Türk Vergi Sistemi" kitapları yayımlandı; 60'tan fazla ulusal ve uluslararası akademik yayında makale ve kitap bölümü yazdı.
Kısa bir süre Cumhuriyet, Dünya ve BirGün gazetelerinde konuk yazarlık yaptı. Eylül 2020'den itibaren T24'te yazmaya başlayan Murat Batı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini halen sürdürmektedir.
|