Sayın Cumhurbaşkanımız aynı zamanda AK Parti Başkanı; siyasi konuşmalarda söylediklerini kritik ederken, biz köşe yazarlarının çok dikkatli olması lazım.
Adalet Bakanlığı verilerine göre 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan toplam soruşturma sayısı 160 bin 169'a ulaşmış. 3 bin 625 kişiye ise hapis cezası verilmiş.
İddiaya göre Sayın Cumhurbaşkanı'nın avukatı Ahmet Özel 38 milyon TL ücreti vekalet kazanmış. Ancak Ahmet bey, bu rakamın sadece (!) 1 milyon 108 bin TL olduğunu söyledi.
Bütün bunları okuyup, yazı yazarken korkuyorum doğrusu. Kaş yapalım derken göz çıkarmak da var... Ben hiç kimseye hakaret etmeden kamu aydınlatma hizmeti sunmaya çalışıyorum. Ancak bazı konular var ki hangisi Cumhurbaşkanı, hangisi AK Parti Genel Başkanı sıfatı ile söyleniyor tam anlayamıyorum.
Sayın Erdoğan, Birleşmiş Milletler Zirvesi kapsamında gittiği ABD'de CBS kanalına verdiği röportajda gazeteci Margaret Brennan'ın "İnsan hakları örgütleri, sadece size hakaret etmekten dolayı 100 bin vatandaşın soruşturulduğunu söylüyor" deyince, "Siz bunlara inanıyorsunuz yani. Sizin o uluslararası kurumlar dediklerinize ben güvenmiyorum. Benim açtığım böyle davalar falan yok. Bakın sizi de aldatıyorlar, siz de bunlara inanıyorsunuz. Bunları kaynağında araştırıyor musunuz?" şeklinde cevaplamıştı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel'in bu davalardan aldığı avukatlık ücreti konusunda "Cumhurbaşkanımız adına kazandığımız davalarda lehimize takdir edilen avukatlık ücretlerinin tahsili için icra ve haciz işlemi yapmamak prensibimizdir" demişti.
Bunu duyunca biraz rahatladım! Çünkü benim emekli maaşı 4 bin 922 bin TL. Bu yıl yüzde 30 zam yapıyorlarmış. Yani bizim maaş 6 bin 398.6 TL. olacak. Bu durumda Ahmet Bey'e hiç faydam olmaz.
Bu durumda kendime de pek faydam olmuyor. Üstelik ülkede açlık sınırı 8000 TL'yi geçmiş; tek kişilik yaşama maliyeti ise 10 bin 610 TL.
Yıllarca hem şahsım hem yönettiğim ve yönetimine karıştığım şirketler devlete milyonlarca lira vergi verdi. Bana uygun görülen ayda 198 dolar emekli maaşı!.. Açlık sınırının altında...
Geçen gün maaşlar ne olacak anlayayım diye Sayın Nebati'nin bir konuşmasını izledim. Çok samimi söylüyorum. Hiçbir şey anlamadım. Bir ara ülkedeki bilim adamlarından bahsetti. Onların kisve altında olduğunu söyledi. Derken gemi kullanma tekniklerinden bahsetti; daha sonra rüzgar şiddeti, dalga boyutu ters akıntı, filan derken 15 metrelik tekne kullanmak ile şilep kullanmak arasındaki farkları anlatırken ben tamamen dağıldım.
Emekli maaşım ile iyi bir otelde bir gece kalabilirim. Yalnız kahvaltı olursa, iş kötü en az 30 dolar yazarlar; açız o zaman.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın TBMM'de (AK Parti Genel Başkanı olarak) yaptığı konuşmada TOGG için "Yerli ve Milli Otomobil" dediğini duydum.
Konuşması esnasındaki VTR de ise CHP Millet vekili Tahsin Tarhan'ın "….Yerli otomobil yapma şansı yok...) dediği görüntüler yayınlandı. Oysa o TV programında Tahsin Tarhan 47 milyon Euro verilen SAAB'dan bahsediyor ve "bu otomobilden (SAAB'dan) yerli otomobil yapma şansı yok" diyordu.
Sayın Erdoğan, TOBB genel kurulunda Hisarcıklıoğlu'na, son derece iyi niyet ile "Vatandaş montajdan bıktı. Şu otomobili yüzde 100 Türk mühendislerinin katkısı ile yapın" diyordu. TOBB Başkanı da siz bizim arkamızda durursanız yaparız." demişti.
Ben bir otomobilci olarak daha bir katkı veren Türk mühendisi ve gördüm ne duydum. Bir yatırımcı gurubu -devletin destek olduğu kesin- otomobil yapıyormuş; benim hoşuma gider, param olsa da alsam derim. İster İtalya'dan ister Hindistan'dan ister Patagonya'dan alsınlar herhalde hesap yapmışlardır. Kocaman iş adamları.
Bu olayın bütününe bakınca AK Parti Başkanı'nın, son derece haklı olarak siyasi konuşmalar yaptığı görülüyor. Ben otomobilden anladığım için o konuda ancak ahkam kesebilirim. Karadeniz gazı 20 yıldır biliniyor mu bilmem, Çankaya Camii'ne 60 bin kişi namaz kıldı mı kılmadı mı bilmem; EYT'lerin problemleri isteklerine uygun çözüldü mü onu da bilmem. Ancak kesin olan bir şey var: Sayın Erdoğan'ın seçim konuşmalarını hazırlayan her kimse Sayın AK Parti Başkanı'na doğru bilgi ve/veya doğru konuşma metni vermiyor.
Sayın Erdoğan ekonomist, otomobilden anlamaz; neye YERLİ denir neye MİLLİ denir bilmeyebilir. Hatta kendi ifadesi ile geçmişte de güvendiği bazı kimseler kendisini kandırmıştı. Bugün birileri kandırmaya devam ediyor; ama beni kandıramıyorlar.
Çünkü ben yıllarını ülkenin endüstriyel kalkınmasını vakfetmiş biri olarak, bu sözlerin aynı zamanda Cumhurbaşkanı olan birinin ağzından çıkmasının çok tehlikeli olduğuna biliyorum.
Bu konu açılınca dostlar; ne karışıyorsun "Başkan siyaset yapıyor; millet de yiyor!" diyorlar. İşte benim işaret etmeye gayret ettiğim de tam bu "milletin yiyor" olması.
Millet neticede yerli olduğu iddia edilen ürünlerin aslında öyle olmadığını anlıyor ve neticede devlete güvenini kaybediyor ya da daha kötüsü "zaten biz yapamazdık!" diyor.
Yanlış hesap Bağdat'tan dönüyor dönmesine ama vatandaş ümidini, ülke de çok değerli süreler kaybetmiş oluyor.
Sayın Erdoğan'ın söylevlerini kaleme alan kimseler lütfen Cumhurbaşkanı'nın yanlış imaj vermesine vesile olmayın, her ülkenin rol modeli o ülkenin cumhurbaşkanıdır. Vebali sizin omuzunuzdadır.
TOGG demişken, geçen gün TOGG CEO'su Gürcan Karakaş'ın yazdığı bir "önsöz" okudum.
Gülsem mi ağlasam mı anlamadım?
Gürcan Bey kardeşim,
Millet senden düzgün otomobil yapmanı bekliyor. Sen bir sayfa siyasi parti başkanı gibi yazı yazmışsın.
TOGG Entegre Yönetim Sistemi Politikası ne demek? Oyak-Renault'da başka bir şey yapıyorlar da sen farklı politika mı uyguluyorsun?
TOGG için, "Fikri mülkiyet haklarına Türkiye'nin sahip olduğu" demişsin. "Türkiye'nin yaptığı" dememişsin.
Yerli malı olsa idi Türkiye'den başka kim sahip olacaktı? Bu sözlerden fikri mülkiyet haklarını kapsayan her ne ise satın aldığın anlaşılmıyor mu! Tarifi "yerliden" "hakka sahip'e" mi indirgiyorsun?
Mobilite ekosistemi ne demek, telefon otomobile 15 yıldır bağlanıyor, buna benzer internet ve bilgisayarın otomotiv dünyasına getirdiklerine yeni bir şey mi ekliyorsun?
Nedir o "TOGG ekosistem"; biraz örnek ver de anlayayım.
Bu konuda yeni veya geliştirilmiş teknolojiler ve sistemler nedir? Yani mesela TOFAŞ'ta olmayıp da senin sistemde ne var? Bunları hangi mühendisin geliştirdi? Biraz misal ve bilgi ver de insanlar anlasın.
Çevre ve iş güvenliği, sağlığı, enerji yönetimi ne yapacaksın da gelişecek...
"Türk'üm doğruyum" tadında bir yazı. Sana hiç yakışmamış kardeşim. Sen politikacı değilsin, inşallah otomobilci olacaksın. Millet senden ucuz ve sağlam otomobiller yapmanı bekliyor. O kadar.
Bir de şu TOGG sayesinde hazinemize girecek 50 milyar Euro'dan bahset lütfen. Avuçlarımın içi kaşınmaya başladı.
