02 Haziran 2024

Zamane diktatörleri... Etki ajanları...

Elimde bir kitap, "Şubat 1933, Edebiyatın Kara Kışı..." Düşünüyorum, demokrasi ve özgürlük hasreti hiç dinmeyecek mi?...

Desen: Selçuk Demirel

Sen hiç adam olmayacaksın HC!
Önünde hiç kıpırtısız
çarşaf gibi uzanan şu denizin, 
Selimiye'deki olağanüstü güzelliğin 
kıyısında okuduğun şu kitaba bak...
Alman yazar Uwe Wittstock'un 
February 1933, 
The Winter of Literatur
isimli kitabı geçen yıl yayımlanmış.
Ayşem'le tatile çıkarken 
Kindle'a indirdim.

Berlin, 1933 yılı Şubat ayı.
Kar kış kıyamet derken,
bir başka felaket yaşanıyor:
Adolf Hitler Başbakan!
Berlin'de sanat, edebiyat, 
kültür dünyası panik içinde
Bırakıp gidelim mi Almanya'yı,
yoksa kalalım mı?..
Kafalar karışık.

Bertolt Brecht...
Thomas Mann...
Helene Weigel...
Anna Seghers...
Heinrich Mann...
Klaus Mann...
Joseph Roth...
Hans Fallada...

Destekçileri Nürnberg'de Adolf Hitler'i karşılıyor (1933)

Berlin'in entelektüel dünyası çalkalanıyor.
"Sürgün yolunu 
bir an önce tutalım"
diyenlerle, "hayır kalalım, 
bu Hitler gidici"
diyenler arasında tartışmalar
kızışıyor. 
Ve bir akşam vakti Berlin'de 
çığlık çığlığa gelen 
o haber noktayı koyuyor:

Reichstag yanmakta!

Reichstag yangını

Dışarı fırlayanlar, 
Berlin semalarını
aydınlatan alevlerle,
insanlığı kana bulayacak 
Hitler diktatörlüğünün
artık kapıda olduğunu
görüyorlar.

Kitabın sayfaları arasında dolaşırken
içim acıyor.
Elbette kendi memleketimde 
yaşanan acılar 
bir film şeridi gibi
gözümün önünden geçip gidiyor.
Sürgündeki dostlar...
Hapisteki dostlar...
Demokrasiyi,
hukuku,
özgürlük 
ve insan haklarını
ezen uygulamalar...

Osman Kavala,Selahattin Demirtaş,Can Atalay...

Osman Kavala...
Selahattin Demirtaş...
Can Atalay...
Anayasa Mahkemesi kararlarını,
Avrupa İnsan Hakları 
Mahkemesi kararlarını
hiçe sayan yargı düzeni...
Günümüzün

zamane diktatörleri

gözümün önünden geçip gidiyor.
CHP Genel Başkanı
Özgür Özel'in 
o konuşması aklıma geliyor. 

Cumhur İttifakı gururla sunar: 
Etki ajanlığı... 
Ülkenin milli yapısını zedeleyecek, 
birlik ve bütünlüğümüze 
zarar verecek, 
anayasal düzeni ortadan kaldıracak 
etki ajanları varmış... 
Aramızdalarmış...
Onları yakalayıp, mimleyip, 
cezalarını vermemiz lazımmış...
Kim bulmuş bunu? 
Rusya'da Vladimir Putin... 
Tarih, 20 Temmuz 2012. 
Etki ajanlığı ile ilgili düzenleme. 
Önce "etki ajanları"nın tespit edilmesi...
Listelerin bütün birimlere yollanması... 
60 maddelik bir kanun çıkarmış Putin... 
Doymamış bir daha yapmış, 
değiştirmiş... 
Devlet ve yerel kurumlarda 
memur olamazlar! 
Eğitim kurumlarında çalışamazlar! 
Toplantı ve gösteri yürüyüş 
hakkından yararlanamazlar! 
Devletten maaş, mali destek, 
sosyal hak alamazlar! 
İkinci kez etki ajanlığı yaparlarsa, 
iki yıl hapis yatarlar. 
Seçimlere katılamazlar. 
Aday olamazlar. 
Oy kullanamazlar. 
Vlademir Putin başlamış,
buraya kadar getirmiş.

Vladimir Putin

Sonra Gürcistan'da Kobahidze
Tarih, Mart 2023. 
Etki ajanlığı...
Yabancı ajan... 
Yabancı büyükelçiler bile 
bu sınıfa sokulmuş....
Başka kim? 
Kırgızistan, Sadır Caparov
Kasım 2022. 
Etki ajanlığı düzenlemesi.... 
90 milletvekilinin 
64'ünün imzasıyla 
bu yasa onaylanmış...

Sadır Caparov

Sırbistan, Aleksandar Vucic
Sivil Toplum Kuruluşları'nı 
baskı altına alan, 
bağımsız medyayı kısıtlayan, 
halkı sindiren bir yasa tasarısını 
3 Nisan 2024'te getirmiş...

Aleksandar Vucic

Hangi ligde oynuyoruz, 
görüyor musunuz? 
Filmi kimler çekiyor? 
Cumhur İttifakı da 
gururla sunuyor Türkiye'ye... 
Sanki Türkiye'ye özel bir şey... 
Kimse unutmasın. 
Otoriter liderler, 
popülist liderler 
birbirlerinden öğrenirler. 
Bana arkadaşını söyle, 
sana kim olduğunu söyleyeyim. 

Devlet Bahçeli - Recep Tayyip Erdoğan

Siz busunuz. 
Cumhur ittifakı 
bu etki ajanlığı yasasını 
geri çekmezse,
işte sizin karneniz de,
ekibiniz de budur. 
Bu ekibiniz dünya tarihine 
büyük gerileme filmini çekenler 
olarak geçiyor. 
Siz de bunların Türkiye şubesisiniz. 
Bunlarla birlikte 
dünya siyasi tarihinin 
kara bir sayfasında yerinizi alırsınız. 
Şimdiden uyarıyorum. 
Ya çekersiniz,
ya da bu rezil filmi Putin'le birlikte çekersiniz.

Sayın Özgür Özel'in
otoriter liderlerle,
popülist liderlerle
ya da bir başka deyişle
günümüzün
zamane diktatörleri
ile ilgili tespitlerini alkışlıyorum.

İyi pazarlar...


DİP NOT: 2019 yılında beri
hâlâ basılmayı bekleyen
ZAMANE DİKTATÖRLERİ 
isimli bir kitabım var.

Hasan Cemal kimdir?

Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara'da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986'da Sedat Simavi Ödülü'nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 

1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 

28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. 

Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013'ten beri T24'te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. 

Bir dönem Bilgi Üniversitesi'nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal'in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: 

Tank Sesiyle Uyanmak (1986)

Demokrasi Korkusu (1986)

Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) 

Özal Hikâyesi (1989)

Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999)

Kürtler (2003)

Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005)

Türkiye'nin Asker Sorunu (2010)

Barışa Emanet Olun (2011)

1915: Ermeni Soykırımı (2012)

Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014)

Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014)

- Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018)

- Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var

Yazarın Diğer Yazıları

Futbol kaçıkları Dortmund'da çıldırdı, ilk maçta Gürcistan'ı fena yendik! Berlin'e Berlin'e, finale finale!

Bekle bizi Portekiz, sıra sende. Bizi Ronaldo falan kesmez, bizim Arda'mız, Kerem'imiz, Mert'imiz var, geliyoruz, tarih yazmaya...

Futbol kaçıkları Almanya'da!

Hadi maça maça, futbol şenliği başladı. Bizim milli takım da Almanya'da, üstelik "seyirci üstünlüğü" de bizde... Neden 2008'de Viyana'da kıl payı kaçırdığımız tarihi Berlin'de yazmayalım?

Prag: Özgürlük adına Jan Hus'a selam çakarken…

“Kim ki kendi geçmişiyle hesaplaşmaktan korkar, o asıl gelecek olandan korkmalıdır. Yalanlar bizi yalanlardan kurtarmaz!”