Elimde bir kitap, "Şubat 1933, Edebiyatın Kara Kışı..." Düşünüyorum, demokrasi ve özgürlük hasreti hiç dinmeyecek mi?...
Desen: Selçuk Demirel
Sen hiç adam olmayacaksın HC! Önünde hiç kıpırtısız çarşaf gibi uzanan şu denizin, Selimiye'deki olağanüstü güzelliğin kıyısında okuduğun şu kitaba bak... Alman yazar Uwe Wittstock'un February 1933, The Winter of Literatur isimli kitabı geçen yıl yayımlanmış. Ayşem'le tatile çıkarken Kindle'a indirdim.
Berlin, 1933 yılı Şubat ayı. Kar kış kıyamet derken, bir başka felaket yaşanıyor: Adolf Hitler Başbakan! Berlin'de sanat, edebiyat, kültür dünyası panik içinde Bırakıp gidelim mi Almanya'yı, yoksa kalalım mı?.. Kafalar karışık.
Bertolt Brecht... Thomas Mann... Helene Weigel... Anna Seghers... Heinrich Mann... Klaus Mann... Joseph Roth... Hans Fallada...
Destekçileri Nürnberg'de Adolf Hitler'i karşılıyor (1933)
Berlin'in entelektüel dünyası çalkalanıyor. "Sürgün yolunu bir an önce tutalım" diyenlerle, "hayır kalalım, bu Hitler gidici" diyenler arasında tartışmalar kızışıyor. Ve bir akşam vakti Berlin'de çığlık çığlığa gelen o haber noktayı koyuyor:
Reichstag yanmakta!
Reichstag yangını
Dışarı fırlayanlar, Berlin semalarını aydınlatan alevlerle, insanlığı kana bulayacak Hitler diktatörlüğünün artık kapıda olduğunu görüyorlar.
Kitabın sayfaları arasında dolaşırken içim acıyor. Elbette kendi memleketimde yaşanan acılar bir film şeridi gibi gözümün önünden geçip gidiyor. Sürgündeki dostlar... Hapisteki dostlar... Demokrasiyi, hukuku, özgürlük ve insan haklarını ezen uygulamalar...
Osman Kavala,Selahattin Demirtaş,Can Atalay...
Osman Kavala... Selahattin Demirtaş... Can Atalay... Anayasa Mahkemesi kararlarını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını hiçe sayan yargı düzeni... Günümüzün
zamane diktatörleri
gözümün önünden geçip gidiyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in o konuşması aklıma geliyor.
Cumhur İttifakı gururla sunar: Etki ajanlığı... Ülkenin milli yapısını zedeleyecek, birlik ve bütünlüğümüze zarar verecek, anayasal düzeni ortadan kaldıracak etki ajanları varmış... Aramızdalarmış... Onları yakalayıp, mimleyip, cezalarını vermemiz lazımmış... Kim bulmuş bunu? Rusya'da Vladimir Putin... Tarih, 20 Temmuz 2012. Etki ajanlığı ile ilgili düzenleme. Önce "etki ajanları"nın tespit edilmesi... Listelerin bütün birimlere yollanması... 60 maddelik bir kanun çıkarmış Putin... Doymamış bir daha yapmış, değiştirmiş... Devlet ve yerel kurumlarda memur olamazlar! Eğitim kurumlarında çalışamazlar! Toplantı ve gösteri yürüyüş hakkından yararlanamazlar! Devletten maaş, mali destek, sosyal hak alamazlar! İkinci kez etki ajanlığı yaparlarsa, iki yıl hapis yatarlar. Seçimlere katılamazlar. Aday olamazlar. Oy kullanamazlar. Vlademir Putin başlamış, buraya kadar getirmiş.
Vladimir Putin
Sonra Gürcistan'da Kobahidze. Tarih, Mart 2023. Etki ajanlığı... Yabancı ajan... Yabancı büyükelçiler bile bu sınıfa sokulmuş.... Başka kim? Kırgızistan, Sadır Caparov. Kasım 2022. Etki ajanlığı düzenlemesi.... 90 milletvekilinin 64'ünün imzasıyla bu yasa onaylanmış...
Sadır Caparov
Sırbistan, Aleksandar Vucic. Sivil Toplum Kuruluşları'nı baskı altına alan, bağımsız medyayı kısıtlayan, halkı sindiren bir yasa tasarısını 3 Nisan 2024'te getirmiş...
Aleksandar Vucic
Hangi ligde oynuyoruz, görüyor musunuz? Filmi kimler çekiyor? Cumhur İttifakı da gururla sunuyor Türkiye'ye... Sanki Türkiye'ye özel bir şey... Kimse unutmasın. Otoriter liderler, popülist liderler birbirlerinden öğrenirler. Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.
Devlet Bahçeli - Recep Tayyip Erdoğan
Siz busunuz. Cumhur ittifakı bu etki ajanlığı yasasını geri çekmezse, işte sizin karneniz de, ekibiniz de budur. Bu ekibiniz dünya tarihine büyük gerileme filmini çekenler olarak geçiyor. Siz de bunların Türkiye şubesisiniz. Bunlarla birlikte dünya siyasi tarihinin kara bir sayfasında yerinizi alırsınız. Şimdiden uyarıyorum. Ya çekersiniz, ya da bu rezil filmi Putin'le birlikte çekersiniz.
Sayın Özgür Özel'in otoriter liderlerle, popülist liderlerle ya da bir başka deyişle günümüzün zamane diktatörleri ile ilgili tespitlerini alkışlıyorum.
İyi pazarlar...
DİP NOT: 2019 yılında beri hâlâ basılmayı bekleyen ZAMANE DİKTATÖRLERİ isimli bir kitabım var.
Hasan Cemal kimdir?
Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara'da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986'da Sedat Simavi Ödülü'nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi.
1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi.
28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı.
Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013'ten beri T24'te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu.
Bir dönem Bilgi Üniversitesi'nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal'in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle:
- Tank Sesiyle Uyanmak (1986)
- Demokrasi Korkusu (1986)
- Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987)
- Özal Hikâyesi (1989)
- Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999)
- Kürtler (2003)
- Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005)
- Türkiye'nin Asker Sorunu (2010)
- Barışa Emanet Olun (2011)
- 1915: Ermeni Soykırımı (2012)
- Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014)
- Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014)
- Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018)
- Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var